Sıkıyönetim dönemlerinin avukatı Erşen Sansal yaşamını yitirdi. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının, Ankara Bahçelievler’de katledilen yedi Türkiye İşçi Partisi üyesi (TİP) gencin avukatlarından Erşen Sansal, 12 Mart 12 Eylül dönemlerinde öğrencilere ve aydınlara karşı açılan davaların avukatlığını üstlenmişti.
Sivas Katliamı Davası, Barış Derneği Davası, DİSK Davası, Adana Emniyet Müdürü ve Polisler Derneği (Pol-Der) üyesi Cevat Yurdakul’un öldürülmesi, Savcı Doğan Öz’ün öldürülmesi, Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER) davası, Haydar Kutlu-Nihat Sargın Davası, Aydınlar Dilekçesi Davası gibi toplumsal hafızada yer eden davaların avukatlığını yapan Erşen Sansal yaşamını yitirdi. 12 Eylül döneminde aynı büroyu paylaştığı Avukat Şenal Sarıhan ve CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, Sansal’ı Medyascope’a anlattı.
Medyascope’a konuşan Avukat Şenal Sarıhan, “Erşen Sansal olağanüstü dönemlerin yani sıkıyönetimin, DGM’lerin, özel yetkili mahkemelerin duruşmalarında avukatlık yapmış olan ve 68, 78 kuşağına bir avukat olarak emeğini sunmuş olan çok değerli bir arkadaşımızdı. Ben onun meslektaşı olmaktan, dönem dönem müvekkili olmaktan hep onur duydum” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çok ağır sözleri, çok ince bir şekilde ifade etme yeteneğine sahipti”
“Şunu ifade etmek isterim ki o sadece çok yetkin bir hukukçu değil, aynı zamanda çok ince, çok zarif, çok insan bir arkadaşımızdı. Biz ondan hep örnek aldık. Hiçbir zaman hiçbirimize sesini yükseltmedi. Mahkemelerdeki dili de aynı şekildeydi. Çok ağır sözleri, çok ince bir şekilde ifade etme yeteneğine sahipti. Ondan çok şey öğrendik. Ben ondan kişisel olarak da çok şey öğrendim.
Şunu paylaşmak isterim ki Kutlu-Sargın Davası’nın Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde görüldüğü dönemlerde sözcü avukatlar arasındaydı. Ben o dönem, onlara göre genç bir avukat sayılabilirdim. Yıllar sonra o duruşmaya başkanlık yapmış sağ görüşlü olduğunu da tahmin ettiğimiz bir yargıcın DGM duruşmalarında avukat tutumları konusundaki bir sözüne tanıklık ettim. Yargıtay’a seçilmişti, ben de bir dosya için gitmiştim bana şunu söyledi: ‘Kutlu-Sargın Davası’nda yargıçlık yaptım ve yargıçlığım süresince şunu gözledim. Kutlu-Sargın duruşması adeta bir okul gibiydi ve bu okulun en iyi öğretmenleri arasında Erşen Sansal vardı.’ Bu söz benim için çok değerli ve anlamlıdır. Mesleği icra edebilmek böyle bir şey işte. Ben anıları unutulmasın isterim. Kendisi zaten ismini kalıcı hale getirdi fakat meslektaşları olarak ona özgü bir kitap hazırlamamız çok önemli. Aynı dönemin aynı değerdeki avukatlarından Veli Devecioğlu anısına hazırlanmış bir kitabı iki gün önce arkadaşlar bana bırakmışlardı, kendisine ulaştırmam için. Dosya masamda kaldı ama onun anıları hep belleğimizde kalacak.”
“Daha çok ihtiyaç duyacağımız bir günde uğurluyoruz onu”
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, çok eski arkadaşı olan Erşen Sansal’ı şöyle anlattı:
“Hukuk mücadelesinde eşi ile birlikte onurlu duruşuyla bilinen Erşen Sansal, Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in avukatlığını yaptı. Daha sonra da yedi TİP’li gencin katledilmesi davasında ailelerin avukatı olarak hiç yılmadan, bıkmadan ilerleyen yaşına rağmen ilgilendi. Bu sene 8 Ekim’den önce kendisini yedi TİP’li gencin öldürüldüğü evin adresini öğrenmek için aradım, en son telefonla konuşmuştuk. Adresi alıp, yedi TİP’li genci bir kez daha anmıştık. Ben kendisini yaklaşık 25 yıldır tanıyorum. Onu tanımaktan, onun mücadelesinde yan yana durmaktan büyük bir onur duydum. Devrimcilerin, sosyalistlerin, bağımsız Türkiye mücadelesi veren insanların yanından hiç ayrılmayan mücadeleci bir yanı vardı. Çok büyük bir kayıp bizim için fakat onun vermiş olduğu mücadele bize rehber olacak. Gezi Davası’nda yaşanan hukuksuzluktan sonra, böyle mücadeleci avukatlara daha çok ihtiyaç duyacağımız bir günde uğurluyoruz onu.”