Demans teşhisi konulmasına rağmen tutukluluğu devam eden HDP’li Aysel Tuğluk, 2010’da Mardin-Nusaybin’de yapılan bir eylem nedeniyle yürütülen kovuşturmayı Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşımıştı. AYM, 2018 yılında hakkında “üç yıl denetim” kararı verilen Tuğluk’un “toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme” hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle 13 bin 500 TL tazminata hükmetti.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) yöneticilerinin, 8 Aralık 2010’da Mardin’in Nusaybin ilçesine ziyaretinde yapılan gösteri nedeniyle 20 kişi hakkında soruşturma açıldı. Gösteri için toplanan kalabalığın, PKK lehine sloganlar attığı, Abdullah Öcalan posterleri taşıdığı ve Kürtçe şarkılar çaldığı belirtildi. Soruşturma kapsamında, o tarihte bağımsız Van Milletvekili olan Aysel Tuğluk hakkında dokunulmazlığının kaldırılması talebiyle 2012’de fezleke hazırlandı ancak 7 Haziran 2015’te milletvekilliğinin sona ermesiyle yargılanmasının önü açıldı.
Yargılamanın sonucunda, 1 Kasım 2018’de Tuğluk hakkındaki kararın ertelenmesine ve üç yıl denetim altına alınmasına karar verildi. Karara itirazı reddedilen Tuğluk, 22 Mart 2019’da AYM’ye bireysel başvuruda bulunarak, ihlalin tespit edilmesi ile 7 bin TL maddi ve 30 bin TL manevi tazminat talebinde bulundu.
“İfade ve basın özgürlüğüne müdahale”
Resmi Gazete’de bugün (25 Mayıs) yayımlanan AYM kararında, “Henüz mahkûm edilmemiş olsa bile ertelenen kovuşturmanın gelecekte yeniden başlayabilme olasılığının başvurucularda stres ve cezalandırma endişesini devam ettireceği kanaatine varılmış ve söz konusu kararlarda başvurucuların ifade ve basın özgürlüklerine müdahalede bulunulduğu kabul edilmiştir” denildi. Oyçokluğuyla alınan ihlal kararı ile Tuğluk’a yargılama giderlerinin ve 13 bin 500 TL manevi tazminatın ödenmesine hükmedildi.
Anayasanın 34. maddesi ile güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiği yazılan kararda, “Meşru amaçları gerçekleştirmek için gerekli görülen önlemler ile başvurucunun hakları arasında adil bir denge sağlanamamıştır” ifadelerine yer verildi.
Bir üye karşı oy kullandı
AYM üyesi Selahattin Menteş, karara karşı oy kullandı. Menteş, karşı oy gerekçesini “Başvurucu hakkında yürütülen ceza yargılama sürecinde bir koruma tedbiri ve mahkumiyet hükmüyle karşı karşıya kalmamıştır. Bu nedenle başvurucunun mağdur sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılmadım” diyerek açıkladı.
