İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), “Türkiye’de Kadına Yönelik ve Aile İçi Şiddetle Mücadele: Korumadaki Zaafların Ölümcül Sonuçları” başlıklı bir rapor yayımladı. Rapor için şiddete maruz bırakılan kadınlar, hâkimler, savcılar ve polislerle görüşüldü. Rapora göre, koruyucu ve önleyici tedbir kararlarındaki artışa rağmen yetkililer aile içi şiddet mağdurlarını koruyamıyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) “Türkiye’de Kadına Yönelik ve Aile İçi Şiddetle Mücadele: Korumadaki Zaafların Ölümcül Sonuçları” raporunda, kolluk güçleri ve mahkemeler tarafından kadınları korumak amacıyla verilen tedbir kararlarının sayısında belirgin bir artış görülmesine rağmen, hükümetin aile içi şiddet mağdurlarını koruyamadığı belirtildi. Kadınların, bazı vakalarda tedbir kararları bulunmasına rağmen öldürüldüğü kaydedildi.
85 sayfalık raporda kolluk ve yargı mensupları yetkililerin harekete geçmesi için sosyal medyanın etkili olduğu vurgulanıyor. Türkiye’nin geçtiğimiz yıl İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi ile hazırlanmaya başlanan araştırmada kadınların kolluk güçlerine veya savcılıklara şikâyette bulunarak koruyucu önlemler aldırdığı 18 vaka ayrıntılı bir şekilde incelendi. İncelenen vakalardan altısında kadınlar tedbir kararlarına rağmen öldürülmüştü.
Rapor kapsamında görüşülen kolluk ve yargı mensupları arasında aile mahkemesinden emekli olan bir hâkim de yer alıyor. Emekli hâkime göre, hükümet ve mahkemeler eleştirilerden kurtulmak için koruyucu ve önleyici tedbir kararlarının sayılarının yüksekliğinin arkasına saklanıyor. Tedbir kararlarının aile içi şiddetle mücadelede etkin olup olmadığını kanıtlayan bir veri de bulunmuyor.
HRW, rapor için görüştüğü bazı kadınların anlattıklarına da yer verdi. Raporda yer alan kişilerden biri, yaşadığı şiddet olayında hâkimin kendisine sürekli “Bak, seni seviyor. Çocuklarının babasıdır. Yaptıklarından pişman. Onu bu kez olsun affet” dediğini söyledi.
Raporda yaşadıklarına yer verilen bir diğer kadın da Antalya’da yaşayan emekli memur, 55 yaşındaki Yıldız Sabiha Karaboğa. Karaboğa kendisini şiddete maruz bırakan A.O.’dan şikayetçi oldu.
Karaboğa, sisteme ilişkin hayal kırıklığını şöyle dile getirdi:
“Polis merkezindeki kadına karşı şiddet biriminde memurlar sizi uzun süre bekletiyor ve haklarınızı uygun şekilde anlatmıyorlar. Onlara olan inancımı kaybettim. Yetkililerle ilk karşılaşmamdan beri ne bir savcıyı ne de bir hâkimi şahsen gördüm.“
Karaboğa, polis memurlarının ifadesini tam olarak kayıt altına almadıklarını, belirli ayrıntıları tutanağa dahil etme konusundaki ısrarını “O önemli değil” veya “Alakalı değil” diyerek reddettiklerini söyledi.
Raporun tamamını okumak için tıklayınız.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
