Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Ukrayna AB’ye aday ülke oldu – Çiğdem Nas: “Adaylık statüsü Ukrayna’yı savaştan sonra kaosa sürüklenmekten kurtarabilir”

Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, Ukrayna’nın Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik başvurusunun onaylandığını açıkladı. Böylece AB, Ukrayna ve Moldova’ya aday ülke statüsü verilmesi üzerinde anlaştı. Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy, konuya ilişkin “Ukrayna-AB ilişkilerinde eşsiz ve tarihi bir an. Ukrayna’nın geleceği, AB’nin içindedir” dedi. Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Doç. Dr. Çiğdem Nas, bu gelişmeyi Medyascope’a değerlendirdi.

Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, dün (23 Haziran) Ukrayna ve Moldova’ya Avrupa Birliği (AB) aday ülke statüsü verildiğini açıkladı. Michel, Avrupa Konseyi’nin kararını tarihi bir an olarak nitelendirdi.

Brüksel’de bir araya gelen AB liderleri, Ukrayna’nın aday statüsünü Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin Rusya’nın işgalinin ilk günlerinde Ukrayna’yı AB’ye katma girişimini başlatmasından yaklaşık dört ay sonra onayladı.

Zelenskiy, kararın açıklanmasının ardından Twitter hesabından şu açıklamalarda bulundu:

“Ukrayna-AB ilişkilerinde eşsiz ve tarihi bir an. Ukrayna’nın geleceği, AB’nin içindedir.”

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise kararın açıklanmasının ardından “AB için güzel bir gün” dedi.

Bundan sonra süreç nasıl işleyecek?

Ukrayna’nın AB üyesi olması için gereken kriterleri ne kadar karşıladığı AB tarafından incelenecek ve üyelik süreci sıklıkla takip edilecek. Bugüne kadar AB üyeliği sürecinde bir ülkenin fiilen savaşın içinde olması engel teşkil ediyor, üye olması beklenen ülkenin ulusal ve uluslararası sorunları çözmüş bir şekilde her şeyi yoluna koyması bekleniyordu.

Doç. Dr. Çiğdem Nas

Üyelik sürecinin birçok somut kriter incelenerek gerçekleştiğini belirten Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çiğdem Nas, Ukrayna’nın adaylık statüsünden sonra izlenecek yolu şöyle anlattı:

“Ukrayna’nın durumu elbette daha farklı. Şu an fiilen savaşta olan bir ülke. Belki üyelik sürecinde Ukrayna’ya belirli konularda daha toleranslı davranabilirler ancak yine de Ukrayna’nın bu haliyle üye olması mümkün değil.”

Adaylık statüsünün verilmesinin genellikle büyük bir coşkuyla karşılandığını belirten Nas, somut kriterlerin ne kadar karşılandığını incelemenin oldukça uzun zaman alabileceğini söyledi. Türkiye’nin de aynı süreçten geçtiğini hatırlatan Nas, bu kararın Ukrayna için daha çok moral niteliği taşıdığını vurguladı.

Ukrayna’ya adaylık statüsünün verilmesi AB ve Ukrayna için ne anlama geliyor?

AB’nin Macaristan ve Polonya’yı üyeliğe almakta gösterdiği aceleci tavır, Çiğdem Nas’a göre birliğin son dönemlerde üyelik sürecine daha temkinli yaklaşmasına sebep oluyor. Nas ayrıca, Ukrayna’nın kısa vadede AB’ye üye olabileceğini düşünmediğini belirtiyor.

AB’nin kararı Ukrayna’da sevinç gösterileriyle karşılandı. Fotoğraf: AFP

Sırada bekleyen birçok aday ülkenin yanında Ukrayna’nın da alınmasıyla birlikte AB’nin kendi içinde yeni bir forma bürünebileceğine dikkat çeken Nas, eskiden beri tartışılan farklılaştırılmış entegrasyon ve çok vitesli Avrupa gibi kavramların uygulanmaya koyulabileceğini belirtti:

“İç halka ve dış halka gibi ülkeleri ayıralım, iç halkada kriterlere uygun Avrupa ülkeleri olsun dış halkada da diğer ülkeler olsun gibi tartışmalar sürekli dönüyor. Buna benzer bazı uygulamalar olsa da keskin bir şekilde uygulanmıyor bu mesele. Belki AB böyle bir forma dönüşebilir ancak Ukrayna ve Türkiye gibi ülkelerin önüne bunu sunsalar ne kadar tatmin edici olabilir o ülkeler için?”

Nas, AB adayı statüsünün Ukrayna için ne anlama geldiğini ise şu sözlerle anlattı:

“Bu adaylık statüsü Ukrayna’yı savaştan sonra kaosa sürüklenmekten kurtarabilir. Diyelim savaş bitti, ‘bizim hedefimiz var en azından’ diyerek belirli kriterleri uygulamak için gayret etmelerini sağlayabilir.”

Rusya, Ukrayna’nın AB’ye aday olmasına nasıl tepki verecek?

AB ülkelerinin petrol ve doğalgaz konusunda yeni alternatiflere yönelmesi Rusya ile AB arasında bir kopuş olduğunu gösteriyor. Böyle bir durumda Rusya’nın verebileceği tepkinin “Ukrayna üzerindeki baskıyı artırmak” olduğunu belirten Nas, savaşın uzamasının birden fazla sonucu olabileceğine dikkat çekti:

“Savaşın uzaması belki AB ülkelerinin yaptırım kararını uygulamadaki birlik tutumunu test edebilir. Her ülke yaptırımlar konusunda tutarlı davranmamaya başlayabilir. Rusya böyle bir durumda AB içinde kendine yakın gördüğü liderleri etkileyerek AB’nin içeriden direncini kırmaya çalışabilir. Savaş uzatmak aynı zamanda Ukrayna’nın direncini de kırabilir.”

Rusya’nın yeni ilişkiler de kurabilme ihtimalinin olduğunu belirten Nas, “Rusya; Hindistan ve Çin gibi ülkelerle diplomatik ilişkilerini geliştirerek kendini yeni bir blokun içine atabilir” dedi.

Batı Balkan ülkeleri Ukrayna’nın AB’ye adaylığına neden tepkili?

Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Brüksel’deki toplantıda Kiev’i, yanılsamalara kapılmaması konusunda şöyle uyardı:

“Yanlış hatırlamıyorsam Kuzey Makedonya 17, Arnavutluk sekiz yıldır aday ülkeler. Yani Ukrayna, hoş geldiniz.”

Aynı toplantıda Kuzey Makedonya Başbakanı Dimitar Kovacevski, AB üyelik hedeflerinde ilerleme sağlanamamasından duyduğu “memnuniyetsizliği” dile getirdi.

Bulgaristan, Kuzey Makedonya ve Arnavutluk’un üyelik hedeflerini engellerken diğer ülkeler ise henüz gerekli reformları yapmadı.

AB’nin bazı Batı Balkan ülkelerini çok uzun süre beklettiğini belirten Nas, bazılarının da kriterleri az da olsa karşıladıklarını söyledi. Batı Balkan ülkelerinin kurumsal yapılarındaki büyük eksikliklerden kaynaklı olarak, AB ülkelerinin Balkan ülkelerini içine almak istemediğini ancak yakınlarında tutmak istediğini söyleyen Nas’a göre, Ukrayna’ya adaylık statüsünün verilmesiyle bu görüntü değişmiş olabilir:

“Ukrayna’ya da adaylık statüsünün verilmesiyle birlikte Batı Balkan ülkeleri AB’den süreci daha da hızlandırmasını talep edecek gibi görünüyor. AB süreci hâlâ yavaş ilerletirse bu ülkelerde de tatminsizlik başlayacak. AB karşıtlığı güçlenebilir, hatta Rusya ve Çin gibi ülkeler de bu bölgelerde etkinliklerini artırabilir. Ukrayna’nın sembolik bir adaylık değil de üyeliğe hazırlanan bir adaylık olarak algılanıyorsa diğer ülkeler de bu tutumlarında haklı.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.