Diyarbakır Aile Sağlığı Merkezi’nde herhangi bir kimlik ibraz etmeden ilaç yazdırmaya çalışan saldırgan, yaptırmak istediği işlemin suç olduğunun söylenmesi üzerine hekime ve tıbbi sekretere saldırdı. Hekim Birliği Sendikası Basın ve Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dt. Özgür Öz, “Son yasayla birlikte hekime yönelik şiddetin katalog suçlar kapsamına alındığı ve saldırganların tutuklanacağı söylendi fakat uygulamada hâlâ problemler var. Eski alışkanlıklar devam ediyor” diye konuştu.
Dt. Özgür Öz, Diyarbakır Aile Sağlığı Merkezi’nde dün öğleden sonra yaşanan olayı Medyascope’a şöyle anlattı:
“Tıbbi sekreter, eşine ilaç yazdırmak istediğini söyleyen saldırgandan eşinin kimliğini istiyor. Normalde ilaç yazılabilmesi için hastanın kendisinin gelmesi gerekiyor. ‘Eşim köyde’ yanıtını alınca eşinin kimliğini istiyor. Saldırgan, eşinin kimliğini vermeyince kendi kimliği soruluyor. Onu da ibraz etmeyince ilaç yazılamayacağı söyleniyor. Bu şekilde işlem yapılamayacağı söylenince bahçedeki yakınlarıyla birlikte saldırmaya başlıyor.”
“Eskiden ‘sus’ işareti vardı şimdi kurşunlanan kurumlar var”
Sağlık meslek örgütlerinin görüşme taleplerine yanıt vermeyen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın, sosyal medyada aktif olan 58 hekimle toplantı yapması kamuoyunda eleştirilmişti. Koca’nın bu toplantıdaki “Sağlık kurumlarının kapısından içeri adım atan her hasta benim hastamdır” sözünü hatırlatan Dt. Özgür Öz, “Eskiden duvarlarda sus işareti vardı, çünkü hastanede bir ciddiyet ve saygı ortamı oluşması beklenirdi, şimdi kurşunlanan kurumlar var. Her yerde şiddet ve hakaret rutine bindi .Bununla ilgili önlemler alınmıyor. Bakanın söylemi de bunun en net göstergesi. O zaman sağlık kuruluşundaki her hekim de bizim hekimimizdir” diye konuştu.
“Akrabalarımızdan oluşan ani müdahale timi mi kuralım? Ne bekliyorsunuz?”
Sağlıkta şiddet yasasıyla birlikte hekime yönelik şiddetin katalog suçlar kapsamına alındığını fakat uygulanmadığını dile getiren Öz, hekimlerin performans sistemiyle kazandıkları bir model içerisinde çalışmaya zorlandığına “Gelişmiş ülkelerde aşırı hasta bakan hekimler soruşturma geçirirken, bizde performans ile ödüllendiriliyorlar” diyerek dikkat çekti.
Sağlık merkezlerinde çalışanları korumaya yönelik herhangi bir önlem alınmadığını vurgulayan Öz, başhekimlerin de hastayı, hekimden alarak başka bir hekime devredip sorunu çözdürmeye çalışmasını şu sözlerle eleştirdi:
“Bu da şöyle bir algıya yol açtı ‘Eğer bir sorun yaratırsam nasıl olsa işim çözülür’. SABİM’e yapılan tehditler, kolluk güçlerine iletilip saldırgan kişiyle ilgili işlem yapılması yerine, hekime gözdağı amaçlı bilgilendirme mesajları gönderildi. Hekimler ne yapabilir? Biz akrabalarımızdan oluşan ani müdahale timi mi kuralım? Ne bekliyorsunuz? Son yasayla birlikte hekime yönelik şiddetin katalog suçlar kapsamına alındığı ve saldırganların tutuklanacağı söylendi fakat uygulamada hâlâ problemler var. Eski alışkanlıklar devam ediyor. Tek hesaplanan şey popülist politikalar. Halka şirin gözükme isteği.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
