CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun varlık yönetim şirketlerini hedef alan ve vatandaşa borç ödememe çağrısı yapan açıklamalarının ardından, dar gelirliye destek paketi hakkında bilgiler paylaşıldı. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, vatandaşların 30 milyar TL’ye yakın icra borcunu tasfiye edeceklerini açıklayıp, Kılıçdaroğlu’nu “piyasayı manipüle etmekle” suçlarken, destek paketi görüş ayrılıklarına da yol açtı.
Kılıçdaroğlu’ndan varlık şirketlerine “tefeci” çıkışı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından dün (24 Ağustos) yayınladığı video ile vatandaşlara varlık yönetim şirketlerine devredilen banka borçlarını ödememe çağrısı yaparak, bu şirketleri “mafya, tefeci” olarak adlandırdı. Faiz indirimi hakkında açıklamalar yapan Kılıçdaroğlu, bankaların Merkez Bankası’ndan (MB) düşük faizle borçlanıp vatandaşa yüksek faizle kredi verdiğini belirterek, “Erdoğan ekonomik olarak en savunmasız kitlenin, hayatta kalmak için kredi almak zorunda olan kitlenin son parasını da alıyor ve varsıllara veriyor” demişti.
Bankalar için yüzde 400 kâr artışının, halk için sefalet anlamına geldiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Benim derdim halkı fakirleştiren herkesle, benim için hepsi millet düşmanı” demiş ve kendi tabiriyle “beşli çeteyi, finans devlerini, varlık mafyacıklarını, zengin derneklerini” hedef almıştı. CHP lideri, vatandaşlara şu sözlerle borçlarını ödememe çağrısını yapmıştı:
“Varlık şirketlerine döneyim. Sevgili halkım, borçlarınız nedeniyle avukatlar tarafından aranacaksınız. Size, ailenize zarflar gönderecekler. Tehdit edecekler. Bunlar tefecidir, mafyadır. Bunlar aşınıza ve ekmeğinize göz koyanlardır. Sakın ödemeyin. Seçimden sonra onlarla ben konuşacağım.”
Kılıçdaroğlu’nun çağrısının ardından gelen dar gelirliye destek paketi
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından yaklaşık altı saat sonra, dar gelirliye destek için yapılacak yasal düzenlemeye dair detaylar paylaşıldı. Destek paketi ile altı milyona yakın vatandaşın, icraya takibine düşen 30 milyar TL’lik borcu tasfiye edilecek.
Destek paketine göre, elektrik, su, doğalgaz, telefon gibi temel ihtiyaçlara ait sözleşmelerden doğan borçları olan beş milyon ailenin, 2 bin TL’ye kadar olan icraya verilmiş borcunu, alacaklı şirketler muhasebe kayıtlarında gider olarak gösterecek ve vergiden düşecek.
Paketin ikinci ayağını, Kılıçdaroğlu’nun “tefeci” dediği varlık yönetim şirketlerine devredilen borçlarla ilgili düzenleme oluşturuyor. Buna göre, bir milyona yakın vatandaşın bu şirketlere devredilen ve icra takibinde olan borçlarından 2 bin 500 TL’ye kadar olan kısmını devlet üstlenecek.
Bakan Nebati: “Küresel ekonomik krizin ve salgının etkilediği alt gelir düzeyine destek”
Bakan Nebati, kamu maliyesine önemli bir yük getirmeden bu borçların tasfiyesini amaçladıklarını belirttiği düzenleme hakkında şunları söyledi:
“Bu borçlarda varlık yönetim şirketleri ve işletme hesabına göre defter tutan şirket veya kurumlar alacaklı tarafı oluşturuyor. Borçlular ise gerçek kişi. Vatandaşlar 30 milyar liraya yakın icra borç yükünden kurtulacak. Bu sayede küresel ekonomik kriz ve salgının en fazla etkilediği alt gelir düzeyindeki vatandaşların icralık borçlarının tasfiyesi gerçekleşecek.“
Sabah gazetesi, manşetini değiştirdi
Destek paketinin içeriğine dair bilgilerin paylaşılmasıyla Sabah gazetesi de manşetini değiştirdi. Gazete bugün (25 Ağustos) “10 bin okul seferberliği” manşetiyle çıkacakken, “İcralık borçları devlet silecek” haberini manşetine taşıdı.
Bakan Nebati’den Kılıçdaroğlu’na: “Piyasa manipülatörü gibi davranmakta ısrarcı”
Bakan Nebati gece saatlerinde Twitter hesabından yaptığı paylaşımla, Kılıçdaroğlu’nu siyasi beklentiler uğruna hesapsızca konuşmakla ve piyasa manipülatörü gibi davranmakla suçladı ve “Kulislerden medet umarak rol kapmaya dönük her yeni manevranız, tüm milletimizde bir kez daha dejavu duygusuna sebep oluyor” dedi.
Dar gelirliye destek için uzun süredir çalışma yürüttüklerini belirten Nebati, 30 milyar TL’lik borcu tasfiye edeceklerini söyleyip, iktidar partisinin ekonomiden sorumlu bakanı olarak, muhalefet liderine “Lafla değil, icraatlarımızla konuşuyoruz” dedi. Nebati, Kılıçdaroğlu’nun daha önceki açıklamalarını şöyle hedef aldı:
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
“Altı boş vaatlerinizle yaptığınız ‘araba almayın’ çağrınıza; makroekonomik dengelerimizi sağlamlaştıran Kur Korumalı Mevduat’a yaptığınız fütursuz saldırılara ve nice diğer çarpıtmalarınıza bugün bir yenisini daha eklemişsiniz. Şimdi de ‘borçlarınızı ödemeyin’ diyorsunuz. Milletimiz, muhalefet lideri olarak sizden orijinal, gerçekçi ve uygulanabilir kendi projelerinizi ortaya koymanızı beklerken sizin spekülatif açıklamalardan ve rol kapmaya dönük basit manevralardan öteye geçmeniz, sorumluluklarınızın bilincine varmanız gerekmez mi?”
Kılıçdaroğlu ve Nebati’den EYT ve öğretmenler atışması
Kılıçdaroğlu, Nebati’ye “Sayın Nebati, gece gece panikle bana yazmışsınız, gazetelerinize gece yarısı manşet değiştirtmişsiniz” diyerek yeni hedeflerinin emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) ve öğretmenler olması gerektiğini söyledi. Nebati ise, “Sizin de çok iyi bildiğiniz üzere EYT ve Öğretmenlerimiz konusunda da ilgili bakanlıklarımızla koordineli çalışmalarımız uzun süredir devam ediyor. Anlaşılan bizi yakından takip ediyorsunuz. Bizi izlemeye devam edin” diyerek cevap verdi.
Borç tasfiyesinde görüş ayrılıkları
Henüz hakkında yasal düzenleme yapılmayan dar gelirliye destek paketi, pek çok kişi tarafından “AKP’nin seçim yatırımı” olarak değerlendirildi. Altı milyon kişiyi ilgilendiren düzenleme, kişilerin yalnızca 2 bin TL veya 2 bin 500 TL’ye kadar olan borçlarına yönelik olduğundan, yüksek enflasyon ve işsizlik koşullarında etkisiz de görüldü. Öte yandan borçların tasfiyesinin, çıkan vergi afları nedeniyle kişi ve kurumların vergi ödemekten kaçındığı veya ertelediği bir dönemde kamu maliyesine olumsuz etkisi olacağı görüşü tartışılırken, bazı iktisatçılar ve vatandaşlar bu düzenlemeyle borcunu vaktinde ödeyenlerin cezalandırıldığını belirtti.
İcralık borçlara getirilecek devlet desteği ile 6 milyona yakın vatandaşın yaklaşık 30 milyar lira tutarındaki icralık borcu tasfiye edilecek.
— Şenol Babuşcu (@senolbabuscu) August 25, 2022
Borcunu düzenli ödeyenler her zamanki gibi cezalandırılacak, ödemeyenler ise ödüllendirilecek.
Rant aktarımı devam ediyor…
Borç ödememek mümkün mü?
Kılıçdaroğlu’nun borç ödemeyin çağrısı hakkında Medyascope’a konuşan hukukçu Hasan Basri Çiftçi, Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında avukatlara ilişkin “mafya” suçlamasını, mesleki olarak rahatsız edici buldu ve yasal takip süreci başlamış borçların, borçlunun inisiyatifiyle ödenmemesinin mümkün olmadığını belirtti.
Dar gelirliye destek paketinin mali hukukta “vergi harcaması” olduğunu söyleyen Çiftçi, “Vergi harcaması ile devlet belli bir vergi gelirinden vazgeçiyor. Böyle bir program yapılabilmesi için bütçe kanununda izin verilmiş olması gerekir. Bu paket, hukuken bütçe hakkı ve bütçe kanunu açısından sıkıntı olabilir” dedi. Çiftçi, alacaklı şirketlerin, borçlulardan alacaklarını tahsil edemeyeceklerini düşündüklerinde, zararı tazmin etmek için borcunu devredebilmesinin Borçlar Kanunu ile düzenlendiğini belirtti ve Kılıçdaroğlu’nun “tefeci” dediği varlık yönetim şirketlerinin bunu sistematik olarak yaptıklarını söyledi.
Alacaklı şirketler vatandaşın varlıklarını haczedebilir mi?
Çiftçi, bir banka ile vergi dairesinin borcunu almaya çalışmasında yöntemlerinin farklılaştığını ve kamu alacakları için devletin alacağına kavuşmasını kolaylaştıran uygulamalar olduğunu belirtti. Borçlunun hayatını belli bir seviyede devam ettirebileceği bazı şeyleri elinden almanın mümkün olmadığını söyleyen Çiftçi, “Mesela emeklileri maaşlarını, öğrenci burslarını ya da kendisine yetecek hayatını sürdürdüğü evi belli bir seviyeye kadar elinden alabiliyor ama tamamen, bütün haklarından mahrum bırakacak bir şey yapamıyor” diye konuştu. Çiftçi, bir hukukçu ve bir yurttaş olarak, düzenleme hakkındaki görüşlerini ise şöyle paylaştı:
“Borçların ödenemeyecek kadar çok olması, yoksullukla ve Türkiye’nin ekonomik durumuyla ilgili bir olgu. Bu olgunun çözümü gerçekten vergi harcaması yapmak, yurttaşı desteklemek olabilir. KKM ile yoksuldan alınıp zengine verilen bütçe tercihleri yerine, herkesten alınıp daha yoksula verilen bütçe tercihleri hukuki açıdan olmasa da, ahlaki açıdan beni daha mutlu ediyor.”