Cansu Timur – Özgecan Özgenç
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası’nın (Eğitim-Sen), Milli Eğitim Bakanlığı önünde bugün yapmak istediği basın açıklamasının öncesinde polis, sendika genel merkezini ablukaya aldı, çıkışlara izin vermedi. Eğitim-Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, Bakan ile görüşme taleplerinin kabul edilmediğini hatırlatarak, polisin engellemesine “Bir yıldır eğer randevu alamamışsınız, Milli Eğitim Bakanı ile görüşememişseniz, 200-300 bin öğretmenin taleplerini iletememişseniz nerede ve nasıl açıklayacaksınız bu talepleri” diye tepki gösterdi.
Eğitim-Sen, bugün (8 Eylül) MEB önünde Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun iptal edilmesi için basın açıklaması yapmak istedi. Basın açıklamasına birkaç saat kala, çevik kuvvet polisleri sendika genel merkezini ablukaya aldı ve binadan çıkışları engelledi. Engellemeye tepki göstermek için Eğitim-Sen 1 Nolu Şube önüne gitmek isteyen eğitimcilerin de Kızılay Selanik Caddesi’nde polis tarafından önleri kesildi. Polis ile Eğitim-Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, HDP Milletvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit, Mehmet Tiryaki ve Kemal Bülbül arasında geçen görüşmenin ardından sendika genel merkezinde bulunan eğitimciler, Eğitim-Sen 1 Nolu Şube önüne gitti.
Polis, gazetecileri engelledi
Polis, sendika genel merkezinde ve Selanik Caddesi’nde gazetecileri sık sık engelledi. Sendika genel merkezinde haber takibinde bulunan ANKA Haber Ajansı muhabiri polis tarafından gözaltına alındı ve görüşmelerin ardından serbest bırakıldı. Selanik Caddesi’nde ise polis Medyascope muhabiri ve kameramanını engelleyerek, “Siz nerenin basınısınız, siz de her şeyin haberini yapıyorsunuz” dedi.
“Bu yasaya ‘evet’ dememiz mümkün değil”
Eğitim-Sen 1 Nolu Şubenin önünde basın açıklaması yapan Eğitim-Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, bakanlığın önüne gitmelerine izin verilmemesine tepki gösterdi. Bir yıldır Milli Eğitim Bakanı’nın görüşme taleplerini kabul etmediğini, Öğretmenlik Meslek Kanunu’na tepki gösterdiklerini vurgulayan Nejla Kurul, şunları söyledi:
“Bir yıldır randevu alamamışsınız, Milli Eğitim Bakanı ile görüşememişseniz, 200-300 bin öğretmenin taleplerini iletememişseniz, nerede ve nasıl açıklayacaksınız bu talepleri? Tabiki onun kapısının önünde eylem yapacaksınız. Biz milyonu aşan öğretmenlerimizi birbiriyle yarıştıran, kendi aralarında ayrıştıran, onları aynı öğrencileri gibi sınav odaklı bir sistemin parçası hale getirmeye çalışan bir yasaya ‘evet’ dememiz mümkün değil. Diğer eğitim sendikalarını da Eğitim-Sen’in yaptığı bu mücadeleye davet ediyoruz. Öğretmenlik Meslek Kanunu yanlıştır. Kariyer hiyerarşisine ‘hayır’ diyoruz.”
Erdoğan’a Fakir Baykurt ile yanıt verdi: “Öğretmen boyun eğmez, ders verir”
Cumhurbaşkanı ve AKP Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta özel sektör öğretmenlerinin yaptığı eylemden sonra, öğretmenlere “Çapulcu” demesine de tepki gösteren Kurul, “Bir milyon 200 bin eğitim emekçisine söylenmiş bir söz. Öğretmenlerimiz çapulcu değildir, öğretmenlerimizin hepsinin çok ciddi bir emeği vardır. Bu sözleri kınıyoruz. Öğretmenlerimiz kendilerini saygın hissedecekler ki Türkiye’nin çocuklarını iyi bir biçimde yetiştirsinler” diye konuştu. Kurul, Fakir Baykurt’un “Öğretmen yalvarmaz, öğretmen boyun eğmez, öğretmen el açmaz, öğretmen ders verir” sözlerinin hatırlanması gerektiğini de belirtti.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Öğretmenlik Meslek Kanunu nedir, neden tepki çekiyor?
Resmi Gazete’de 14 Şubat 2022’de yayımlanan Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenlik mesleğini üç kariyer basamağına ayırıyor. Buna göre; adaylık döneminden sonra öğretmenler, “öğretmen” , “uzman öğretmen” ve “başöğretmen” olarak üçe ayrılıyor. Eğitim sendikaları, öğretmenler arasında maaş ve unvan farkına neden olan kanunun, eşitsizlik yarattığına dikkat çekiyor ve kanuna tepki gösteriyor.
