İran’da “örtünme kurallarının gereğini yerine getirmediği” gerekçesiyle ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra 16 Eylül’de hayatını kaybeden 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin ölümü ülke çapında protesto ediliyor. Kurdpa haber ajansı, eylemerde en az iki kişinin hayatını kaybettiğini, yaklaşık 10 kişinin ise yaralandığını aktardı. İran uzmanı siyasetbilimci Arif Keskin, bu protestoların geçmiş yıllardakinden farklı olduğunu zira rejimin yaşam tarzlarına müdahalesine karşı büyük bir tepki olduğunu anlatıyor. Vatandaşlarına siyaset yapmak ve örgütlenmek için alan bırakmayan devletin, insanların gündelik yaşamlarındaki davranışlarını da denetleyip belirlemeye çalıştığına dikkat çeken Keskin, İran İslam Devrimi’nin iflasın eşiğinde olduğunu söylüyor.
Arif Keskin, bu yayınımızda, İran’da örtünme kuralları konusunda devletin ve ahlak polisinin keyfi tutumunu, Mahsa Amini’nin gözaltında işkence ile öldürüldüğüne işaret eden olgu ve bilgileri, devletin İran halkının günlük yaşamına ne amaçla nasıl müdahale ettiğini ve bunun sonucu olarak halkın devlet ve yöneticilerle arasında oluşan güven sorununu örnekleriyle anlattı. Keskin, 1979’da İslam Devrimi’nden bu yana rejimin “totaliter” icraatıyla esas olarak korumaya çalığtığını iddia ettiği din ve dindarlığın aslında nasıl büyük darbe aldığını ve halk için yaşamanın, hayatın kendisinin kendisinin nasıl bir karşı duruşa dönüştüğünü analiz ediyor.
