Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Ali Babacan: “Türkiye’nin uzlaşma ve mutabakat arayışıyla yönetilmeye ihtiyacı var”

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Trabzon mitinginin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kamuoyunda cumhurbaşkanı adaylığı için tartışılan isimlerin kendileri için baskı oluşturmadığını söyleyen Babacan, “Türkiye’nin uzlaşma ve mutabakat arayışıyla yönetilmeye ihtiyacı var” dedi. Babacan, Altılı Masa’nın aday isminden önce “geçiş sürecinin yol haritası ve temel politika alanları için bir müşterek zemin oluşturulması” konularında somut adımlar atması gerektiğini de söyledi.

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Gaziantep, Gebze, Tokat ve Siirt mitinglerinin ardından, beşinci mitingini dün (1 Ekim) Trabzon’da yaptı. Babacan, mitingden sonra eşi Zeynep Babacan ve parti yöneticilerinin de katıldığı akşam yemeğinde, gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

“Öncelik geçiş sürecinin yol haritası ve temel politika alanları”

CHP’nin ev sahipliğinde bugün (2 Ekim) başlayacak olan Altılı Masa’nın ikinci tur görüşmelerinin öncesinde Babacan, tempoyu artırmaları ve somut sonuçlarla ilerlemeleri gerektiğini söyledi. Altılı Masa toplantısında önemli hususların “geçiş sürecinin yol haritasını ve temel politika alanları için müşterek zemin oluşturmak” olduğunu söyleyen Babacan, “Bunlar önümüzdeki sürecin kilometre taşları. Ortak aday ve seçim ittifakı konusu ilk iki çalışma bittikten sonra konuşulacak konular” dedi.

Müşterek zeminler oluşmadan ortak aday hakkında konuşmanın risklerine değinen Babacan, adayın kendi dağarcığıyla konuşması durumunda, partilerin mutabık olmadığı bir tutum gösterebileceğine dikkat çekti. 

“İş üretmemiz, güven oluşturmamız gerekiyor”

Ortak cumhurbaşkanının kim olacağı tartışmalarının DEVA Partisi üzerinde baskı oluşturmadığını belirten Babacan, şunları söyledi:

Konuşmak kolay ama artık kolları sıvayıp iş üretmemiz ve güven oluşturmamız gerekiyor. İnsanların sonu başı tasarlanmış, adı konmuş, beş yıllık bir komple çözüm, paket görmeleri gerekiyor. Benim gördüğüm en sıkıntılı konu, bütün bunlar konuşulmadan sadece isimler ve o isimlerin temsil ettiği kimlikler üzerinden bir tartışma yürüyor. Bizim Türkiye’nin yarınlarını tasarlamamız ve bu çalışmaları yapabilecek en iyi kişi kimse, ona göre karar vermemiz lazım.

“Geçiş süreci ilk ve son defa yaşanacak”

Altılı Masa ile ilgili bazı soruların cevapları olduğunu ancak bazı konularda partilerin tartışmaya devam etmesi gerektiğini belirten Babacan, ortak adayın seçilirse partisinden istifa edip etmeyeceğinin bu konulardan olduğunu söyledi. Babacan, geçiş süreci hakkında şöyle konuştu:

Geçiş süreci ilk defa yaşanıyor, umarım son defa yaşanır ve parlamenter sisteme geçeriz. Bir defa ve ilk defa yaşandığı için detaylı, ne tür senaryolarla karşı karşıya kalabiliriz diye düşünmek gerekir. Geçiş sürecinde ülke istişarenin iyi çalıştığı mekanizmalarla yönetilmeli. Parlamenter sistemde nasıl istişare, güçler ayrılığı esas olacaksa, bugünden güçler ayrılığını destekleyecek kararlar alınabilir. Parlamenter sisteme geçmek için çalışırken bir yandan derin krizlere güçlü çözümler üretmek lazım.

“Amacımız ortak yönetme iradesi ortaya koymak”

İttifakların seçim öncesi için olduğunu vurgulayan Babacan, “İttifak seçimden sonra ülkeyi beraber yönetme iddiasını içermiyor. Altılı Masa’da bizim amacımız, ortak cumhurbaşkanı adayı ile seçimden sonra ortak yönetme iradesi ortaya koymak” dedi. 2018 seçimlerindeki ittifaklar hakkında da Babacan, şunları söyledi:

Cumhur İttifakı, MHP’nin tek bir bakanının bile görev almadığı, MHP’nin iktidar ortağı olmanın nemasını farklı yerlerden aradığı ama sorumluluğu paylaşmadığı garip bir ittifak. MHP hükümete bakan vermiyor çünkü hemen elini sabunlayıp çıkabilecek bir mesafede duruyor, benim okumam böyle. 

Millet İttifakı’na bakıyorsunuz, ortak adayları yok. Herkes kendi adayı ve kendi iddiasıyla seçime girdi. Belki seçim kanunundan yararlanmak için ama ülkeyi ortak yönetme iddiası yoktu orada, şimdi fark bu. Altılı Masa’da partiler ne kadar tutarlı bir şekilde biz bu ülkenin sorunlarını hep beraber çözeceğiz derse, işler o ölçüde kolaylaşır.”

DEVA Partisi’nin seçime kendi logosuyla gireceğini yineleyen Babacan, “Bu ittifakları dışlayan bir şey değil” dedi.

“Sorunların yüzde 70’ini çözsek Türkiye uçar”

Babacan, 28 Şubat’ta ilan edilen güçlendirilmiş parlamenter sistem mutabakat metninin “altı partinin yarının Türkiye’sine nasıl baktığına dair çok önemli bir zemin” olduğunu belirtti. DEVA Partisi’nin bugüne kadar açıkladığı 12 eylem planını gösteren Babacan, “Şunlar üzerine çalışmamız gerekiyor bizim, memleketin ihtiyacı olan bunlar” diye konuştu.  

Altılı Masa’nın ülkeyi beraber yönetme isteğine dair bir şüphesi olmadığını belirten Babacan, şöyle devam etti: “Türkiye’nin uzlaşma ve mutabakat arayışıyla yönetilmeye ihtiyacı var. Yoksa bir kişinin aklına geldiği gibi yönetmesiyle ne hale düşüldüğünü gördük. İstişare ve ortak akıl arayışı çok kıymetli bir şey. Büyük sorunların çözümünün yüzde 70’inde mutabık kalsak ve 70 sorunu çözsek ülke kanatlanır, uçar zaten.”

“Ortak adayı bir parti desteklemezse o başka bir şey oluyor”

Babacan, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “Altılı Masa noter değil” sözlerini ise şöyle değerlendirdi: “Noter meselesi Altılı Masa’nın çalışma ruhuyla alakalı. Altılı Masa zaten mutabakatla çalışıyor. Ortak aday zaten altı partinin mutabakatıyla çıkacak. Altı partiden bir tanesi ortak adayı desteklemezse, o zaten ortak aday olmuyor. O zaman başka bir şey oluyor.” Karar almalarda basit çoğunluk, nitelikli çoğunluk, konsensüs gerektiğini söyleyen Babacan, Altılı Masa’nın bir konsensüs masası olduğuna dikkat çekti.

“Heterodoks yaklaşımla ele alırsak başka”

Babacan, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin “Neo klasik ekonomi düşüncesinden epistemolojik bir kopuşu temsil eden heteredoks yaklaşım…” sözlerine ise “Ortodoks yaklaşımla ele alırsak başka türlü, heterodoks yaklaşımla ele alırsak farklı bir sonuç olur” diyerek şakayla gönderme yaptı.

“AK Parti tek başına aday göstermeye cesaret edemiyor”

Bir partinin ortak adayda mutabık kalmayıp kendi adayıyla seçime girip kazanmasının gerçekçi olmadığını ve ilk turda ortak adayla girmeleri gerektiğini vurgulayan Babacan, “360 milletvekilini tek başıma çıkaracağım diyen parti varsa yolu açık, demokrasimiz buna izin veriyor. Ama mesela AK Parti buna cesaret edemiyor, MHP’yi yanına alıyor” dedi. 

“Demokrasi karşıtları bir şeyler yapabilir ama korkularla demokrasi işlemez”

Mersin’de polisevine yapılan saldırıdan sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun CHP’yi hedef alan açıklamalarıyla yaşanan tartışmalar, HDP’nin ve Selahattin Demirtaş’ın bu saldırıyı kınamaları konusundaki sorulara ise Babacan şu yanıtı verdi.

Türkiye’nin iyiliğini istemeyenler bir şeyler yapıyor ya da yapacak olabilir. Bu dönemi sükûnetle, sağduyuyla geçirmemiz ve seçime kadar ülkedeki iklimin mümkün olduğunca yapıcı devam etmesi gerekiyor. Demokrasi perspektifini hiçbir zaman kaybetmeden, seçim günü geldiğinde demokrasiden yana duruşumuzu ortaya koymak lazım. Sıkıntılı süreçler olabilir, daha önce olmadı da değil. Kim yapmış, hangi sonucu elde etmek için yapmış, bazen tam da anlaşılamayabiliyor. 2015’teki 7 Haziran-1 Kasım seçimleri arası hâlâ açıklanmayan bir dönemdir. Ama bu korkularla, endişelerle demokrasi işlemez. Bir yandan demokrasi karşıtları bazı şeyler yapabilir ama millet olarak demokrasiden yana sağlam durabiliriz, umarım aklıselim hakim gelir.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.