Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, medya kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi ve soruları yanıtladı. “Altı partiden birinin şu andan sonra masadan kalkma lüksü var mı?” sorusu yöneltilen Babacan, “Lüksü yok ama seçimden sonra hayal kırıklığı yaşamaktansa, çalışmak, parti teşkilatlarının birbirini tanıması önemli. Uygulama günü geldiğinde çıkacak kriz bugünkünden büyük olur, o nedenle ‘Bugünden çözelim’ diyoruz” yanıtını verdi.
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, dün (3 Ekim) medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri ve yazarlarıyla akşam yemeğinde bir araya geldi. Önce partisinin ve Altılı Masa’nın çalışmaları hakkında bilgi veren Babacan, soruları da yanıtladı. Babacan, mevcut iktidarın kaybedeceğini gördüğünü belirterek, “Biz rehavete kapılmamalıyız” dedi. Seçimleri kaybedeceğini gören iktidarın “rasyonalitesini kaybedebileceğine” işaret eden Babacan, bu nedenle seçimlerin açık ara kazanılması gerektiğini, yüzde 51-49 gibi yakın bir oranla sonuçlanması durumunda iktidarın “mızıkçılık” yapabileceğini söyledi.
“Çalışmalar bitmeden ortak adayı mümkün görmüyoruz”
DEVA lideri Babacan, ortak aday konusunda ise şu değerlendirmeyi yaptı: “Son toplantıda da aday isimleri üzerinden bir değerlendirme olmadı. Daha önceki toplantılardaki bir mutabakatı yineledik. Seçim takvimi görünene kadar ortak aday konusunda adım atmama görüşümüzü teyit ettik. Çalışmalar bitmeden ortak adayı mümkün görmüyorum.”
Masadan kalkma
Altılı Masa demesi ve “İttifak demek için uzlaşmak gerek” sözleri üzerine, “Altı partiden birinin şu andan sonra masadan kalkma lüksü var mı” sorusu yöneltilen Babacan şu yanıtı verdi:
“Lüksü yok ama seçimden sonra hayal kırıklığı yaşamaktansa, çalışmak, parti teşkilatlarının birbirini tanıması önemli. Uygulama günü geldiğinde çıkacak kriz bugünkünden büyük olur, o nedenle ‘Bugünden çözelim’ diyoruz.”
CHP’nin başörtüsü yasa teklifi
Toplantı sürerken Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin başörtülülerin kazanımlarının geri alınmayacağı yolunda bir yasa teklifi verecekleri tweeti atması üzerine, bu konu Babacan’a soruldu. Babacan, henüz yasa teklifinin ayrıntısı hakkında bilgisi olmadığını belirterek, “Bu konuda bir yasal engel yok. Hâlâ endişesi, şüphesi olan varsa, bunları ortadan kaldıracak bir siyasi mesajdır” dedi.
“İktidarı kaybedeceklerini görüyorlar”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Babacan, “Şu anda hükümet zemin kaybettiğini, bu sürecin bitmekte olduğunu ve iktidarı kaybedecek oldukların görüyor” tespitini yaptı ve şöyle devam etti:
“Biz şöyle bir rehavete düşemeyiz, ‘Artık bu hükümet gidiyor, top yuvarlanıp önümüze gelecek biz idare edeceğiz’, o kadar kolay değil. İyi hazırlanmazsak, vatandaşı ikna edemezsek, insanlar bilmediği karmaşık bir yapı yerine bildiğini tercih edebilir. Bizim tabloyu çok net berrak, sağlam güven oluşturan bir tablo haline getirmemiz lazım. Kaybettiğini gören hükümetler, bazen rasyonalitesini kaybedebiliyor. Vatandaş güçlü cevabı sandıkta verdiğinde kimse bir şey yapamaz Ama 49-51 gibi yakın olursa mızıkçılık yapabilirler, daha önce yaptılar, yine yaparlar.”
“Ülkeyi beraberce yürütme iradesi”
Altılı Masa’nın son toplantısında sürecin eşgüdümünü sağlayacak bir komisyonu kurma kararı aldıklarını belirten Babacan, “Resmin bütününü gören ve eşgüdümü sağlayacak bir komisyon. Altı partinin seçime beraber yürüme ve ortak cumhurbaşkanı adayı hedefi var. Ortak aday hedefi, seçimden sonra ülkeyi beraberce yürütme iradesini de temsil ediyor. Hiçbir siyasi parti tek başına cumhurbaşkanlığı seçimini kazanırım, parlamentoda 360 çoğunluğunu sağlarım noktasında değil. Partiler bir araya geldiğinde nitelikli çoğunluğu sağlamayı öneriyor ve partiler arasındaki işbirliğiyle hedefe ulaşacağımızı görüyoruz” dedi.
Geçiş sürecinin yol haritası
Geçiş sürecinin yol haritası ve temel politika alanlarında ortak politika oluşturmak için çalıştıklarını vurgulayan Babacan, şöyle konuştu:
“Bu bir bakıma seçim beyannamesi, ortak taahhüt, aynı zamanda seçimden sonra ortak uygulanacak program anlamına da geliyor. Bu, ortak adayın seçim beyannamesi anlamına da geliyor. Bir anlamda Vatandaşa aynı dili aynı hedefi konuşma taahhüdümüzü ortaya koyduk. Bir an önce çalışmaları bitirmeliyiz ki, seçimden sonra herkes ne yapacağını bilsin, bir an önce icraatlara başlayalım.
Güçlendirilmiş parlamenter sistem yürürlüğe girene kadar ülke nasıl yönetilecek, yürütme erki nasıl çalışacak ve istişare nasıl yapılacak. Bunların belirlenmesi gerekiyor. Ülkenin, parlamenter sistemin ruhuna uygun yönetilmesi gerekiyor ve bu nasıl olacak, ona çalışılıyor. Seçimden sonra neler yapılacak herkes bilsin ve hemen icraatlara başlayalım istiyoruz. Önümüzdeki haftalarda pek çok başlık var, mesela geçiş sürecinin kaç yıl, kaç ay olacağı. En kısa zamanda mı geçelim yoksa biraz daha vakit mi tanıyalım? Mesela karar verilecek hususlardan biri de bu.”
Kılıçdaroğlu’nun “Benimle misiniz, değil misiniz” çıkışı
Kılıçdaroğlu’nun, “Artık karar verin, benimle misiniz, değil misiniz ?” açıklaması ile İYİ Parti lideri Meral Akşener’in “Altılı Masa noter değildir” yorumunun sorulması üzerine Babacan, şunları söyledi:
“Bunlar iki genel başkanın kendi arasında görüşmesi gereken hususlardır. Bundan sonraki süreçte her partinin daha özenli olması gerekiyor. Altı parti için söylüyorum bunu. Altı partinin beraberce yol yürümesi yakın tarihimizde ilk olan bir şey. Bu hassasiyete dikkat etmesi lazım. Toplantıda kısa bir değerlendirme oldu, ‘Dikkat edelim, bir sıkıntı olduğunda birbirimizi arayalım, yanlış anlamaya yol açacak açıklama olduğunda telefonla konuşalım.’ Anlık herkes cep telefonuyla konuşabilir. Daha sık görüşme, daha sık istişare, yanlış anlamalara sebep olan gelişmelerde hızlı çözüm. Dünkü toplantıda bir kez daha teyit ettik ki altı genel başkanın birlikte çalışma iradesi çok güçlü.”
