Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve tabip odalarının temsilcileri, TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklanmasına karşı ve birliğe kayyum atanacağı yönündeki iddialara ilişkin bugün (28 Ekim) açıklama yaptı. Avukat Özgür Erbaş, TTB Kanunu’na göre birliğe kayyum atanamayacağını belirtti.
“Görevimizin başındayız”
TTB ve tabip odaları, genel merkez önünde yaptıkları açıklamada TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın serbest bırakılması istedi. Ortak açıklamayı okuyan TTB İkinci Başkanı Ali İhsan Ökten, “Doktor Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınmasının ardından bizzat Adalet Bakanı’nın sözleriyle iktidarın asıl niyeti dillendirilmiştir. Bu niyet, sağlık alanında izlenen halk sağlığı karşıtı ve piyasacı politikalara karşı aktif bir muhalefet yürüten TTB’nin denetim altına alınması ve susturulmasıdır” diye konuştu.
Fincancı’nın tutuklanması üzerinden hem TTB’nin hem de toplumun sindirilmek istendiğini söyleyen Ökten, “Bugün toplumun sağlık hakkını her zamankinden daha çok savunmaya devam edeceğiz. Görevimizin başındayız. Mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
“Davaname yeni değil
TTB Hukuk Bürosu avukatlarından Özgür Erbaş, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alındığı gün (26 Ekim) Fincancı’nın ve TTB Merkez Konseyi‘nin görevden alınması için “davaname” hazırladığını ancak bu bilginin, bugün (28 Ekim) medyaya yeniden yansıdığını anlattı. Yönetime ilişkin soruşturma bilgisinin yeni olmadığını ve ilk gün savcılığın basın bilgi notunda zaten yer aldığını hatırlatan Erbaş, TTB’ye kayyum atanacağına ilişkin iddialara ise şu yanıtı verdi:
“Hukuk sisteminin anormalleştirilmesinden dolayı kamuoyunca normal algılanan bir durum var. Tekrar hatırlatalım, TTB’nin bir kanunu var. Bu kanuna göre TTB’ye kayyum atanamaz, böyle bir hukuki dayanak yok. Mevcut soruşturmaya ilişkin henüz resmen tebliğ edilen bir belge yok. Belgeyi gördüğümüzde daha sağlıklı bilgi verebiliriz. Ancak şu unutulmamalı, önceki dönem başkanlarımız Dr. Nusret Fişek ve Dr. Füsun Sayek için de, Gezi Direnişi dönemindeki tabip odaları yöneticileri için de, ‘Savaş bir halk sağlığı sorunudur’ diyen TTB Merkez Konseyi üyeleri için de görevden alma soruşturmaları açılmış ancak nihayete ermemiştir.”
Anayasa “seçim” diyor
Anayasa’nın 135. maddesinde de kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında amaç dışında faaliyet gösterildiğinin mahkeme tarafından tespit edilmesi halinde yöneticilerin yeniden seçimle belirleneceği düzenleniyor. Anayasada bu konuya ilişkin “Amaçları dışında faaliyet gösteren meslek kuruluşlarının sorumlu organlarının görevine, kanunun belirlediği merciin veya cumhuriyet savcısının istemi üzerine mahkeme kararıyla son verilir ve yerlerine yenileri seçtirilir” deniliyor.
TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut, “Birlik yönetimine kayyum atanabilir mi? Böyle bir risk için önlem aldınız mı?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Meslek örgütlerinin belli bir özerkliği var. Düşünün ki, 12 Eylül darbesinden sonra hazırlanan anayasada bile uluslararası sözleşmelere bağlılık esas. Kenan Evren diktatörlüğünde de böyle bir düşünce vardı. Böyle bir şeye ihtimal vermiyoruz, yasal olarak da mümkün değil. Ayrıca TTB, Dünya Tabipler Birliği’nin de kurucu üyelerinden. Bu gibi girişimler, ülkeyi geri götürür ve yurtdışındaki demokrasi karnemizi bozar.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
