Sırp çete lideri Zeljko Bojanic’in İstanbul-Sarıyer’deki bir villada gözaltına alınması ve evinin bahçesinin kazılması Türkiye’de bulunan suç örgütü liderlerini yeniden gündeme taşıdı. Özellikle son yıllarda Türkiye’de meydana gelen “mafya hesaplaşmaları” büyük ses getiriyor. Peki Türkiye’de son yıllarda hangi mafya lideri nerede öldürüldü, kimler yakalandı?
Interpol’ün kırmızı bültenle aradığı Sırp çete lideri Zeljko Bojanic’in Sarıyer’de bir villada yakalanması ve 2014’ten beri Türkiye’de yaşadığının ortaya çıkması ülkedeki mafya varlığını yeniden gündeme getirdi. Son yıllarda özellikle Sırp, Azerbaycan, İran ve Rus mafyalarının görünürlüğünün arttığı Türkiye’de cinayetle biten mafya hesaplaşmaları da peş peşe geldi.
Türkiye’de hem İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamaları hem de organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in iddialarıyla ismi geniş kitlelere yayılan mafya liderlerinden biri Lotu Quli lakabıyla bilinen Azerbaycan uyruklu Nadir Salifov idi. Soylu’nun “dünyanın en büyük 12 mafyasından biri” dediği Salifov, yakın koruması Khayn Zeyralov tarafından 20 Ağustos 2021’de Antalya’da öldürüldü. Antalya-Denizli yolunda yakalanan Zeyralov’un yargılanmasına devam ediliyor.
Salifov’un yakalandığını ve sınırdışı edildiğini aktaran Soylu, geçen yıl TRT’de katıldığı yayında şunları söylemişti:
“Dünyanın 12 mafyasından birini Türkiye’ye getirdik. 2018’de Rus mafyaları Türkiye’de buluşacak dendi. Ben işin peşine düştüm. Nadir Salifov denilen adam. 20 yıl cezaevinde yatmış. Yakaladık. İçeri koyduk. İki günde avukatları Türkiye’den çıkmak ve geri gönderme merkezinden bırakılmak üzere karar aldı. Geri gönderme merkezinden çıkarıp tekrar yerine koydum. İki-iki buçuk ay beklettik, sonra ülkesine defol dedik. Sonra başka bir ülkeden, Yunanistan, pasaport aldı. Kıbrıs’a gitti, Türkiye’ye geldi. Yakınındaki bir koruması onu infaz etti.”
Salifov’u Türkiye’ye Ağar mı getirtti?
Salifov’un yakalanmadan önce Türkiye’ye neden ve nasıl geldiği hakkındaki en tartışmalı iddiayı ortaya Sedat Peker attı. İşin içinde “derin devletin başı” dediği eski Emniyet Genel Müdürü ve İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın olduğunu öne süren Peker, Ağar’ın Salifov’u Mübariz Mansimov’u öldürmesi için Türkiye’ye getirttiğini söylemişti. Ağar’ın amacının Bodrum’daki Yalıkavak Marina’ya “çökmek” olduğunu belirten Peker, bu yüzden Marina’nın sahibi Mübariz Mansimov’u öldürtmek istediğini iddia etmişti. 2006’da Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi SOCAR’ın petrolünün on yıl boyunca taşınması hakkını alan Mansimov, Forbes’un 2007’deki listesinde ilk kez dünyanın en zenginleri listesine girmişti.
Salifov’un bağlantıları
Salifov’un ismi Türkiye’deki pek çok mafya çatışmasında geçti. 9 Haziran 2014’te Edirne’de Gürcistan, Bulgaristan, Rusya ve Türk uyruklu iki mafya grubunun çatışması şeklinde basına yansıyan olayda Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’nde görevli Hüseyin İmrag öldürülmüştü. Çatışmanın taraflarından birinin Salifov olduğu iddia edilmişti.
Salifov’a anıt mezar
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Salifov öldürüldükten sonra kendisine İstanbul-Büyükçekmece’de anıt mezar yapıldı. Salifov’un cenazesi sırasında mezarının başında çıkan kavgada silahlar konuştu. Aralarında husumet bulunan şahıslar mezar ziyaretinde karşılaştı. Silahların ateşlendiği kavgada, Ali Hasmiov başından vurularak öldürüldü.
Cinayetin azmettiricisi Caniyev mi?
Salifov cinayetinin azmettiricisinin Rövşen Caniyev’in kardeşi Namık Caniyev olduğu iddia edildi. 2 Temmuz 2021’de operasyon düzenlendi ama kendisi bulunamadı. Salifov’un en büyük düşmanlarından biri olarak nitelenen Rövşen Caniyev de 18 Ağustos 2016’da Beşiktaş’ta çapraz ateş açılarak öldürüldü. Caniyev cinayetinin azmettiricisinin Salifov olduğu ve Salifov cinayetinin de intikam amacıyla işlendiği öne sürüldü. Öte yandan 2013 yılında İstanbul Başakşehir’de öldürülen iş insanı Ali Gamidov’un da Salifov’un adamı olduğu ve Caniyev tarafından öldürtüldüğü düşünülüyor.
Salifov’un ismi son olarak 10 gün önce Ataşehir’de öldürülen bir başka Azeri uyruklu Elnur Gasimov cinayetinde geçti. Gazeteci Timur Soykan, Gasimov’un Rövşen Caniyev için çalıştığı, katillerin ise Salifov’un adamları olduğunu yazdı.
Çavuşoğlu ile fotoğrafı olan çete lideri
Eski boksör Arman Dikiy (Vahşi Arman) de yolu Türkiye’ye düşen çete liderlerinden biri. Arman’ın ismi 2005’te Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev karşıtı bir toplantıyı basmasının ardından duyuldu. İstanbul’da geçen yıl biri Rus biri Azeri iki iş insanı bir rezidansta işkenceye maruz kalmıştı. İşkenceyi yapanlardan birinin Arman olduğu ve işkence olayı sonrası ülkesine döndüğü yazıldı.
Gazeteci Bahadır Özgür, Arman’ın, Salifov’un yakın dostu olduğunu ve İstanbul’a geldiği günlerden birinde Boğaz’da kurşun atarak yat gezisi yaptığını söyledi. Salifov, Sedat Peker ve Alaattin Çakıcı ile de fotoğraf çektiren Arman’ın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile de fotoğrafı bulunuyor.
Yeni bir düğüm: İlhan Ünğan cinayeti
İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti’nin kızı ve şoförünün 2014’te öldürülmesi olayına ilişkin davada azmettirici olarak aranan firari çete lideri İlhan Ünğan, 7 Nisan 2019’da İstanbul Bağdat Caddesi’nde kahvaltı yaptıktan sonra aracına bineceği sırada yabancı bir araçtan açılan ateş ile öldürüldü. İlhan Ünğan cinayeti, Zindaşti’nin intikamı olarak yorumlandı. Ünğanlar’ın avukatı Kudbettin Kaya ise 1 Kasım 2017’de Yeşilköy’de öldürülmüştü.
24 Eylül 2007’de Büyükçekmece’de tutuklanan Zindaşti, aynı yıl dönemin ünlü savcısı ve şimdinin FETÖ firarisi Zekeriya Öz’e verdiği ifadenin ardından “gizli tanık” olma şartıyla serbest bırakılmıştı. Zindaşti’nin iki sene önce hayatını kaybeden eski AKP Milletvekili Burhan Kuzu ile aynı sofrada çekilmiş fotoğrafı ortaya çıkmıştı. Fotoğrafın kamuoyuna düşmesinden önce “Şahsı asla tanımam ve olayla da hiçbir ilgim yoktur” diyen Kuzu, fotoğraf basına yansıdıktan sonra ise “2011 veya 2014, vatandaşlık için yardım istedi. Vatandaşlık Genel Müdürlüğü’ne müracaat etti. Ben de genel müdürü aradım yardımcı olmalarını istedim. Müdür bir ay sonra bana döndü, ‘Hocam bu adamın sıkıntıları falan var’ dedi. Ben de ‘Sıkıntı varsa kalsın’ dedim. Bir daha da görmedim adamı, ilk ve son görüşümdü” diye konuşmuştu.
Burhan Kuzu ve Zindaşti’nin “dostluğunun devam ettiğini” öne süren Sedat Peker, İlhan Ünğan ve Kudbettin Kaya’yı Zindaşti’nin öldürttüğünü öne sürmüştü.
Soylu’nun “Teslim ettik” dediği çete lideri İstanbul’da infaz edildi
Sırp mafyası da Türkiye’de varlığını sürdüren suç örgütleri arasında. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Balkanlar’ın en büyük mafyası” diye nitelediği “Skaljari” ismiyle bilinen çetenin lideri Jovica Vukotic iki ay önce İstanbul’da öldürüldü. Yaklaşık bir sene önce Interpol tarafından hakkında kırmızı bülten çıkarılan Vukotic, 9 Eylül’de İstanbul-Şişli’de bir otomobilde sevgilisi ve çocuklarıyla beraber seyir halindeyken uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti.
Vukotic’in, 2003 yılında suikast sonucu öldürülen Sırbistan Başbakanı Zoran Cincic’in katil zanlısı Luka Bojovic ile yakın ilişkisi olduğu iddia ediliyordu. Bakan Soylu, geçen sene katıldığı bir televizyon programında isim vermeden Vukotic’in Antalya’da yakalandığını ve sınırdışı edildiğini açıklamıştı: “Bütün Balkanlar’ın en büyük mafyasının Türkiye’de olduğu söylendi. Skaljari suç örgütü Balkanlar’da bir numaradır. Devletler korkar. Liderini Antalya’da yakaladık. Kafasına çuval geçirdik ve teslim ettik.”
İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Vukotic’in öldürülmesinin ardından 13 şüpheliyi gözaltına aldı. Yapılan çalışmalarda suç örgütünün Türkiye’deki uyuyan hücre sorumlusu olduğu iddia edilen Milan Vujotic’in İstanbul’da saklandığı belirlendi. Kırmızı bültenle aranan Vujotic, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
