Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Şair Çağla Meknuze ve Müzisyen Mert Kamiller’in İranlı ve Afganistanlı kadınlara adadığı performans: “AV”

Müzisyen Mert Kamiller’in disiplinlerarası bir sanat kolektifi olarak hayata geçirdiği [BADpoetry]’nin yeni serisi [BADpoetry] sessions, Şair Çağla Meknuze’yle devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde “AV” isimli bir performans sergileyen ikiliyle, İranlı ve Afganistanlı kadınlara adadıkları eseri konuştuk.

Müzisyen Mert Kamiller, 2008 yılında başladığı [BADpoetry] projesinin yeni serisi [BADpoetry] sessions’ın üçüncü oturumunda Şair Çağla Meknuze ile bir araya geldi. Yaklaşık üç hafta önce Kamiller’in YouTube kanalında yayınlanan performansta Meknuze  “Son Gece”, “Mea Culpa” ve “Kırkıncı Gece” şiirlerini seslendirirken Kamiller bu şiirlere müziğiyle eşlik etti. Performansın yönetmenliğini ise Arda Gül üstlendi.

İngilizce ve Türkçe altyazıyla izlenebilen performansın satın alma yoluyla elde edilecek tüm geliri [BADpoetry] imzalı diğer işler gibi Türk Diyabet Cemiyeti’ne bağışlanıyor.

Eseri İranlı ve Afganistanlı kadınlara adayan Meknuze ve Kamiller’le “AV”ı konuştuk. 

Kamiller’le yollarının ilk olarak 2017 yılının Ekim ayında Bursa’daki Uluslararası Nilüfer Şiir Festivali’nde kesiştiğini anlatan Meknuze, “Unutamadığım bir andır; Mert, oradaki ilk akşam yemeğinde masada karşımda otururken ilk kitabıma adını veren şiir ‘Azizenin Ölüsü’nü okur okumaz mırıldanmaya başladı. Buna tanık olmak müthiş bir his. Takip eden günlerdeki bir başka etkinlikte piyanoda aklındaki müziği icra etti ve şiirim ‘Azizenin Ölüsü’nü okudum. Azize’ye müzikten bir beden verdi bir anda Mert, sihir gibi. O günden bu yana yapabileceklerimizin merakı içindeydim açıkçası” dedi. 

Çağla Meknuze

Dünyada kötülük belirginleşerek devam ederken bir yandan yeni şiirler yazmayı sürdürdüğünü söyleyen Meknuze, şiirlerinin bazılarının bu süreçte dergilerde yayımlandığını, bazılarını da yeni kitabı için sakladığını belirtti. Kamiller’in şiirlerini paylaştığı çok az insandan biri olduğunu dile getiren Meknuze, halihazırda üzerine çalışmakta olduğu kitap dosyasından on beş, yirmi kadar şiirini Kamiller’e ilettiğini dile getirdi. Şiirler arasından yapılan seçim ve kompozisyonun Kamiller’e ait olduğunu da sözlerine ekledi.  

Bu seçime müdahale etmeyi düşünmediğinin altını çizen Meknuze, “Mert Kamiller gibi yetenekli bir müzisyende uyanacak olan sese tanık olmak başlı başına armağan bana göre. Doğrusu şiirimin müziğini duyduğunu biliyordum fakat böylesini ben de beklemiyordum. Alışılagelmiş bir şiir okumasının ötesine geçip bir performansa dönüşmesi kendisinde uyanan müziğin sayesinde olmuştur. Çok sayıda ilettiğim şiirler arasından yaptığı seçim, oluşturduğu kompozisyon, yazdığı ve icra ettiği müzikle şiirim bedenleşti. Dört bir yanımızda ‘AV’ devam ederken performansımız ‘AV’ da böylece izleyiciyle, dinleyiciyle buluşmuş oldu” diye konuştu.

“Son Gece”, “Mea Culpa” ve “Kırkıncı Gece” şiirlerinin neler anlattığını sorduğumuz Meknuze sorumuzu şöyle yanıtladı:

Şiirleri açıklamayı tercih etmiyorum çünkü okurda/dinleyicide uyandıracağı anlamları sınırlamak istemem. Şairi olarak bu şiirler için tek söyleyebileceğim; coğrafyasız, zamansız, sınıfsız bir fark edişin sözü oldukları. Tam da yazdığım gibi ‘O ateşi hissetmek benim lanetim’; Mea Culpa.”

“AV”, İranlı ve Afganistanlı kadınlara armağan

Meknuze, “AV”ı neden İranlı ve Afganistanlı kadınlara adamaya karar verdiklerini de şu cümlelerle anlattı:

“Mevcut gündemden çok önce üzerine çalışmış olsak da yanı başımızda İran’da gencecik bir kadın saçının teli bahane edilerek öldürülünce mevzunun ‘zamansızlığı’ bir kez daha çok sert bir şekilde ortaya çıktı. 1600’lerde yaşanan ‘cadı avı’ndan bahsetmek görece daha hafif (!) fakat M.S. 2022’de çağdaşımız kadınların halen saçma sapan bahanelerle ‘avlanması’, cezalandırılması, öldürülmesinden usanç ve utanç duyuyorum. Usanç bitecek gibi değil fakat utancımızı ses çıkararak bir nebze olsun hafifletebiliriz çünkü görüldüğü üzere ‘av’ devam ediyor (!) Resmin bütününe bakınca, ‘saklanmak, kaçmak durumunda kalanlar, aksi halde avlananlar, ile avlayanlar’ var. Adını koymak ve görünür kılmak lazım.”

Kamiller: “Çağla şiiriyle konuştu, ben müziğimle”

Şiirlerden ilham alarak müzik yapmanın nasıl hissettirdiğini sorduğumuz Kamiller, “Şiirlerden esinlenerek müzik yaptığım tartışmalı bir konu. Çünkü piyasada farklı işlerde, kiralanıp, çalgıcılık yaparak geçimimi sağlayan birisi olsam da [BADpoetry] gibi kendi sanatsal tavrımı gösterdiğim, tabiri caizse imzaladığım işlerimde sipariş ile çalışmıyorum” dedi. 

Mert Kamiller

İşlerin “Sen şiirini oku, ben de bir şeyler çalayım” şeklinde yürümediğini vurgulayan Kamiller,  “Bir süreç var orada, dem var. Pek tabii ki de çalışıp, oturumlar yapıp, kaydetmeye değer veya yayınlamaya değer bir sonuca ulaşamadığımız birliktelikler de mevcuttur geçmişte. Kimseler bilmez. Diyebiliriz ki iki sanatçının bir araya geldiği bu ve benzeri durumlarda, birbirlerinin bütün şeytanlarını salıvermeleri konusunda bir itici kuvvet olabilmişlerse, birbirlerinden birbirlerine ilhamla bir yol seyredebilmişlerse buna birliktelik denir. Yoksa birisi öbürüne fren olmuş. Olmaz. Öyle olmaz” diye devam etti. 

Kamiller “AV” ile ilgili son olarak şunları ekledi:

Çağla’nın ‘AV’da seslendirdiği şiirleri şeffaftır. Çağla şiiriyle konuştu, ben müziğimle konuştum. Konuştuklarımın duyulduğunu, duyulacağını umarım. Slogan tuzağına düşmeden en özet şekilde diyeyim ki ‘Ben bu taraftayım.’ Bu şekilde bilinsin.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.