Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

EİR 2022 | Zorunlu eğitim alması gereken 570 bin 293 çocuk eğitim dışında kaldı

Okullulaşma oranlarındaki olumlu gelişmelerin aktarıldığı EİR 2022 raporunda, 2021-2022’de zorunlu eğitim kapsamında bulunan 6-17 yaş grubundaki 570 bin 293 çocuğun eğitim dışında kalmasına dikkat çekildi. Ayrıca bu çocukların ne kadarının mülteci olduğu, kırsalda yaşadığı, özel eğitim desteğine ihtiyaç duyduğu veya çalıştığı için eğitimden ayrıldığı bilgisine mevcut verilerle ulaşılamadığı belirtildi.

Eğitim Reformu Girişimi (ERG), Eğitim İzleme Raporu (EİR) 2022’yi İstanbul-Karaköy’deki Minerva Han’da gerçekleştirdiği basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu. Eğitim ve çocuk alanında çalışan çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisinin katıldığı EİR 2022 toplantısı, ERG Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Yıldırım ile ERG Eğitim Gözlemevi Koordinatörü Burcu Meltem Arık’ın konuşmalarıyla başladı.

Yıldırım konuşmasında “Raporun eğitim alanında nitelikli, iyimser, bilimsel ve şeffaf tartışmalara, işbirliklerine vesile olmasını diliyorum” dedi. Nitelikli eğitime ilişkin tartışmaların, eğitimin tüm paydaşlarının katılımıyla daha etkili kılınabileceğinin altını çizen Arık, raporun yazarları ile rapora katkıda bulunan, geribildirim veren ve yayına hazırlayanlara teşekkür etti. Ardından, raporun yazarlarından politika analisti Özgenur Korlu, araştırmacı Kayıhan Nedim Kesbiç ve araştırma asistanı Ezgi Tunca, öne çıkan bulguları aktardı.

Minerva Han | EİR 2022 raporu toplantısı

ERG’nin her yıl hazırladığı raporda bu yıl, kamuoyuna açık birçok veri ve bilgi kaynağının yanı sıra Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) paylaşımları da analiz edilerek bakanlığın paylaştığı haberler arasında en sık yer alan konular belirlendi. Bu konular arasında bir yıl boyunca hakkında en çok paylaşım yapılan üç konu sırasıyla MEB ile ilgili paylaşımlar, mesleki ve teknik eğitim ve öğretmen politikaları olarak açıklandı. Ayrıca raporda, bu yılın öne çıkan olaylarının MEB’de bakan değişikliği, Batı Karadeniz’deki sel felaketi, 20. Millî Eğitim Şûrası ve Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun yasalaşması olduğu belirtildi.

Koronavirüs salgınının ardından okulların tüm yıl boyunca ilk kez açık kaldığı 2021-22 eğitim-öğretim yılında yaşanan gelişmelerin paylaşıldığı rapor, okul öncesi eğitim, mesleki ve teknik eğitim, öğretmen politikaları, eğitime erişimi için özel önlem gereken çocuklar ve krizler çağında eğitim konularını odağına aldı.

Raporu hazırlayanlardan ERG araştırmacısı Kayıhan Nedim Kesbiç ile EİR 2022’ye dair bazı başlıklar üzerine konuştuk.

Köy okullarında eğitim gören öğrenci sayısında azalma eğilimi devam ediyor”

Geçmiş yıllara göre birçok verinin artış göstermesine karşın, kırsalda yaşayan öğrencilerin oranında neden gözle görülür bir artış olmadığını sorduğumuz Kesbiç, köy okullarında eğitim konusunda şunları söyledi:

Köy okullarında eğitim gören öğrenci sayısında devam eden azalma eğiliminin 2021-22’de de devam ettiğini görüyoruz. Öğrenci sayısında artış olan tek kademe okul öncesi olarak dikkat çekiyor. Okul öncesindeki öğrenci sayısı bir önceki yıla göre yüzde 16,3 arttı. Mayıs 2022’de köy okullarının açılmasına yönelik çeşitli adımlar atıldı. Anasınıfı açılması için gerekli olan öğrenci sayısı beşe düşürüldü, ayrıca ilkokulların açılması kararı, öğrenci sayısına bakılmaksızın, valiliklere bırakıldı. Bu kararın köy okullarında eğitim gören öğrenci sayısına olumlu etkilerini 2022-23 eğitim-öğretim yılı istatistikleri açıklandığında takip edebileceğiz.”

Suriyeli çocukların resmi okullara yönlendirilmesi öğrenci sayısını artırdı”

Rapora göre, mülteci çocukların eğitime erişiminde en düşük yıl 2016 iken 2022’ye gelindiğinde her yıl belli oranda artış görülüyor.

2015-2016’da Suriyeli çocukların yalnızca yüzde 37,3’ünün eğitime devam edebildiğine dikkat çeken Kesbiç, “2021-2022’de ise okullulaşma oranının yüzde 65’e yükseldiğini görüyoruz. 2016’da Suriyeli çocukların eğitim aldığı kurumlardan biri olan Geçici Eğitim Merkezlerinin kapatılma sürecine girmesi ve Suriyeli çocukların resmî okullara yönlendirilmesi öğrenci sayısını artıran nedenler arasındaydı. Ayrıca, Suriyeli çocuklara ve ailelerine yönelik destek programlarının da başladığı yılın 2016 olması bu artışın arkasında yatan sebeplerdendi” dedi.

En çok artış okul öncesi eğitimde görüldü

Koronavirüsle mücadele sürecinde okulların bir süre kapalı olmasından dolayı okul öncesi eğitimde düşüşler yaşanmıştı. 2021-2022’de ise öğrenci sayısındaki artışın en yüksek olduğu kademelerin başında okul öncesi eğitim geliyor.

Artışın oransal olarak çok yüksek olmasının arkasında iki sebep olduğunu vurgulayan Kesbiç, şöyle devam etti: “Bu sebeplerin ilki salgın koşullarında geçen 2020-2021 eğitim-öğretim yılında okul öncesindeki öğrenci sayısında görülen keskin düşüş. Salgın öncesinde 1 milyon 629 bin 720 olan okul öncesindeki öğrenci sayısı, salgın senesi olan 2020-2021’de 1 milyon 225 bin 981’e geriledi. Bu sayı 2021-2022’de önemli ölçüde artarak ve salgın öncesi dönemi de geride bırakarak 1 milyon 885 bin 4’e yükseldi. Dolayısıyla bu yükselmenin aynı zamanda bir toparlanma anlamına geldiğini söyleyebiliriz. Bu artışın arkasındaki bir diğer sebep ise son dönemde üst politika belgelerinde okul öncesi eğitime verilen artan önem ve 2023’te 5 yaşta okul öncesi eğitime erişimin yüzde 100 olmasının hedeflenmesidir. Bu hedef doğrultusundaki çalışmalar arasında Temel Eğitimde 10 bin Okul Projesi’ni sayabiliriz. Proje kapsamında 8 bin 903 yeni anasınıfının açılması da bu artışın arkasında yatan bir diğer önemli sebep olarak dikkat çekiyor” dedi.

Okullulaşma oranlarındaki olumlu gelişmelerin aktarıldığı raporda, 2021-2022’de zorunlu eğitim kapsamında olan 6-17 yaş grubundaki 570 bin 293 çocuk eğitim dışında kalması dikkat çekti. Ayrıca bu çocukların ne kadarının mülteci olduğu, kırsalda yaşadığı, özel eğitim desteğine ihtiyaç duyduğu veya çalıştığı için eğitimden ayrıldığı bilgisine mevcut verilerle ulaşılamadığı belirtildi.

Eğitim dışında kalan çocuk sayısı bir önceki yıla göre azaldı”

Zorunlu eğitim çağında olan ancak eğitim dışında kalan çocuk sayısı bir önceki yıla göre azaldığına dikkat çeken Kesbiç, “2020-2021’de yaklaşık 677 bin 719 olan zorunlu eğitim çağında eğitim dışında olan çocuk sayısının bu yıl 570 bin 293’e geriledi. Eğitim dışında olan çocuk sayısının azalması olumlu bir gelişmedir, ancak yine de 570 bin çocuğun eğitim dışında olduğunun altını çizmek gerekiyor. Çocukların özellikle 13 yaş ve sonrasında artan bir şekilde eğitim dışına çıktığını görüyoruz. 14 yaşta eğitim dışında olan çocuk sayısı yaklaşık 55 bin 665. Bu sayı 15 yaşta yaklaşık 82 bin 636’ya, 16 yaşta yaklaşık 104 bin 423’e ve 17 yaşta da 161 bin 738’e yükseliyor” dedi.

Ayrıca eğitim dışındaki çocuklara ilişkin bilgilerin sınırlı olduğuna da dikkat çeken Kesbiç, çocukların neden eğitim dışında olduğunun tespit edilebilmesi ve müdahale programlarının geliştirilebilmesi için veriye ihtiyaç olduğunu belirtti.

Kaynak: Kalkınma Atölyesi

Ne kadar çocuğun çalışma nedeniyle eğitim dışına itildiği bilinmiyor

Rapora göre 12 yıllık zorunlu eğitim çağında olduğu halde eğitim dışında bulunan yaklaşık 570 bin 293 çocuğun ne kadarının çalışma nedeniyle eğitim dışına itildiğine dair bilgi bulunmuyor.

Öte yandan Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve UNICEF, 2020 Küresel Tahminler Raporu’nda devletlerin sunduğu sosyal koruma hizmetlerinin kapsamında daralma olursa 2022 sonunda 8,9 milyon çocuğun daha işgücüne katılabileceği ve bunun çocuk işçiliğinde dikkate değer bir artış anlamına gelebileceği uyarısı yapmıştı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ise 2021’de 15-17 yaş grubundaki çocukların yüzde 16,4’ünün işgücünde olduğuna, yani her yüz çocuktan 16’sının halihazırda çalıştığına ya da aktif olarak iş aradığına işaret etmişti.

Artan derin yoksulluk, hanelerin gelir ve geçim kaynağı kaybı çocuk işçiliği ve dolayısıyla çocukların eğitim dışına itilmesi riskini artırıyor.

Öğretmenlik Meslek Kanunu etkili oldu mu?

20. Eğitim Şûrası ve Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu yasalaşması, “eğitimde fırsat eşitliği” temasıyla gündeme gelmişti.

EİR 2022 raporunda dikkat çeken artışların kanunla ilişkili olup olmadığını sorduğumuz Kesbiç, “Kanun, öğretmenler için uzman ve başöğretmenlik gibi kariyer basamaklarına ve statülere sahip olmak için tamamlamaları gereken eğitim ve sınavları belirliyor. Kanun bu kapsamda olduğu için öğrencilere yönelik verilerle ilişkilendirilemiyor. Var olan kanuna ek olarak öğretmenlerin yetiştirilmesi, nitelikleri, görev ve yetkileri, atanmaları, çalışma koşulları, öğretmenlerin iyi olma hâlleri, mesleki güçlenme gibi alanlarda düzenleme ihtiyacı sürüyor. MEB’in yaptığı açıklamalar da kanunun bu halinin başlangıç olduğu ve diğer alanlarda da düzenlemeler olacağı yönünde” diye konuştu.

Rapora göre özel eğitime desteğine ihtiyacı olan öğrencilerin oranına bakıldığında, okul öncesi kademesindeki özel eğitim hizmetlerinden yararlanan öğrenci sayısı neredeyse ikiye katlanmış durumda. Diğer yandan ise ortaöğretim ve ilköğretim arasındaki ciddi farkların olduğu dikkat çekiyor.

Özel eğitim hizmetlerinden yararlanan öğrenci sayısının bir önceki yıla göre 46 bin 870 artarak 472 bin 686’ya yükseldiği, okul öncesindeki öğrenci sayısının ise bir önceki yıla göre yüzde 64,1 arttığı görülüyor.

Özel eğitimdeki kız çocuk sayısı oğlanlara göre önemli ölçüde az”

İlkokul ve ortaokulda okullulaşma sayılarının daha yüksek olduğunun altını çizen Kesbiç şunları söyledi: “Ortaöğretime geçildiğinde öğrenci sayısı ilkokul ve ortaokula göre ciddi bir düşüş gösteriyor. Geçen yıl ilkokul ve ortaokulda sırasıyla 173 bin 488 ve 192 bin 952 öğrenci özel eğitim hizmetlerinden yararlanırken ortaöğretimde bu sayı 98 bin 64 olarak raporda yer aldı. Kademeler arasındaki farklara ek olarak özel eğitimdeki kız çocuk sayısının oğlanlara göre önemli ölçüde az olduğunun altını çizmek gerekiyor. Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve ortaöğretimde özel eğitimdeki kız öğrenci sayısı 173 bin 2 iken bu sayı oğlanlar için 299 bin 417’ydi. Kız çocukların oğlanlara göre daha az tanı alması, kız çocukların eğitim maliyetlerinin bakım verenlerce yük olarak görülmesi ve kız çocukları cinsel şiddet korumak için ev ortamında tutulması gibi sebepler bu farkı açıklayan nedenlerin bazılarıdır.”

Eğitim Reformu Girişimi‘nin (ERG) her yıl hazırladığı Eğitim İzleme Raporu EİR 2022’nin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.