Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Erdoğan-Putin-Esad üçgeni: Kim kime ne kadar bağımlı?

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir süredir yaptığı tüm açıklamalarda Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşmek istediğinin sinyalini veriyor. Erdoğan, Suriye-Türkiye-Rusya arasında üçlü bir adım atılması gerektiğini söyledi, Moskova da bu öneriyi memnuniyetle karşıladı. Peki Erdoğan, Esad ile nerede, hangi şartlarda görüşebilir? Esad ile görüşme, Suriye operasyonunun rafa kalkması mı demek?

15 Temmuz’un finansörü Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi talimatını veren Suudi Arabistan, katil ve darbeci Mısır, siyonist İsrail ve diğerleri derken şimdi de sıra Suriye’de. Türk dış politikasında bir süredir kimilerinin U dönüşü, kimilerinin normalleşme adını verdiği bir dönemden geçiyoruz. Bu normalleşme adımlarında tek bir eksik halka kaldı: O da Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile barışma. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle “katil” ve “darbeci” dediği Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah Sisi ile Katar’daki “dostane” el sıkışmasının ardından “Siyasette küslük olmaz” diyerek pek çok defa Suriye Devlet Başkanı Esad ile fotoğraf vermek istediğini dile getirdi. Bu konuda en son gelişme de Erdoğan’ın Türkmenistan dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Rusya-Türkiye-Suriye arasında üçlü diplomasi kurulması teklifi oldu:

“Biz şu an itibarıyla Suriye-Türkiye-Rusya üçlü olarak bir adım atalım istiyoruz. Bunun için de önce istihbarat örgütlerimiz bir araya gelsin, ardından savunma bakanlarımız bir araya gelsin, daha sonra dışişleri bakanlarımız bir araya gelsin. Onların yaptığı görüşmelerden sonra da biz liderler olarak bir araya gelelim. Bunu da Sayın Putin’e teklif ettim. O da buna olumlu baktı. Böylece bir dizi görüşmeler zincirini başlatmış olacağız.”

Erdoğan’ın bu açıklamalarına Rusya’dan hızlıca yanıt geldi. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov, Erdoğan’ın bu teklifine “son derece olumlu” yaklaştıklarını belirtti, “Suriye’deki dostlarımızla temas halindeyiz” dedi.

Erdoğan’a Esad, Putin’e Erdoğan gerek

Aydın Sezer

Erdoğan’ın son zamanlarda bu kadar yüksek tondan Esad ile görüşme isteğini belirtmesini ve son açıklamalarını, Rusya ve Suriye uzmanı, dış politika analisti Aydın Sezer ile konuştum. Sezer, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bir süredir Esad ile barışma konusunda Erdoğan’a baskı yaptığını hatırlatıyor ve “İkna da etmişe benziyor” diyor. 

Erdoğan’ın “Sayın Putin’e teklif ettim. O da buna olumlu baktı” açıklamasını da değerlendiren Sezer, “Asıl teklifi Putin yapıyor, Erdoğan da dillendiriyor” ifadesini kullanıyor ve Rus medyasındaki haberlere dikkat çekiyor: “Birkaç aydır Rus medyasında çıkan haberlere bakarsanız bunu zaten anlarsınız. Erdoğan, Rus tarafının perspektifini kendi perspektifi gibi veriyor. Çünkü kendisi görüşmeyi çok istiyor. Çünkü olası bir görüşmenin ana gündem maddelerinden biri de Suriyeli sığınmacıları göndermek.”  

Öte yandan Sezer, Putin’in bir süredir böyle bir üçlü zirve planladığının ve bu zirveyle de “oyun kurucu” pozisyonunu netleştirmek istediğinin altını çiziyor: “Böyle bir görüşmeye ev sahipliği yaparak tüm dünyaya oyun kurucu pozisyonunu göstermek istiyorlar. Buna çok önem veriyorlar.”

Putin, Erdoğan üzerinde ne kadar etkili?

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve üst düzey Türk yetkililer, bir süredir “Bir gece ansızın gelebiliriz” diyerek Suriye’nin kuzeyine düzenlemek istedikleri askeri harekâtın sinyallerini veriyor. Fakat bu askeri harekât, başta Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Rusya’dan yeşil ışık alamıyor. 

Aydın Sezer’e göre “Bir gece ansızın gelebiliriz” söyleminin yerini “üçlü mekanizma”ya bırakmasının gösterdiği yegâne şey, Rusya’nın ve Putin’in Erdoğan karşısında ne kadar etkili olduğu. Erdoğan’ın Rusya’dan ve Putin’den “farklı” konularda “çok fazla” beklentisi olduğunu dile getiren Sezer, “Erdoğan, iç kamuoyunda, Suriye konusunda ‘geri adım’ atmayı bile kendi inisiyatifi gibi sattı” diyor.

Suriye operasyonu rafa mı kalktı? 

Suriye ile ilişkilerde bir yandan normalleşme, diğer yandan da olası bir kara harekâtı sinyallerini görüyoruz. Sezer’e “Erdoğan’ın açıklamalarıyla Suriye’ye kara operasyonu rafa mı kalktı?” diye sorduğumda, “Hayır” yanıtını alıyorum. Sezer, Putin’in gerektiği takdirde Erdoğan’a iç politikada yardımcı olmak açısından, sınır boyunca son derece sınırlı bir operasyona yeşil ışık yakabileceğini düşünüyor.

Rusya’nın 2018’den beri, 20 Ekim 1998’de imzalanan Adana Mutabakatı’nı hatırlatırken aradaki 5 kilometrelik koridoru gündemde tuttuğunu vurgulayan Sezer, “Rusya, 5 kilometre derinliğe kadar operasyon yapılmasını öneriyor, bunu da istiyor” diyor. 

“Putin Erdoğan’a istediği zaferi verecek”

Erdoğan’ın iç politikadaki gelişmelere bağlı olarak sıkışması ve “bir zafer peşinde koşması” durumunda Putin’in kendisine istediğini vereceği görüşünde. “Bu konuda en ufak bir tereddütüm yok” diyen Sezer, şöyle devam ediyor: “Yunanistan ile savaşamayacağımıza göre Suriye’de bir hareketlilik olacak. Fakat bu hareket, kontrollü ve sınırları belli olacak bir operasyon olacak. Ama tabii kamuoyu ve medya, bu operasyonu ciddi bir harekâtmış gibi gösterecek.”

Yakın dönemde görüşme olur mu?

Sezer, kendisine yönelttiğim “Yakın bir zamanda görüşme olur mu?” sorusunu da şöyle yanıtlıyor: “Burada belirleyici kişi Putin. Putin, Erdoğan-Esad görüşmesinin Erdoğan’a ne getireceğiyle çok ilgili ve alakalı.”

Esad’ın da Erdoğan ile görüşmek için istekleri olduğunu, olası bir müzakerede elinin çok kuvvetli olduğunu belirten Sezer’e göre, burada söz konusu irade Putin’den gelecek. Sezer, “Esad’ın da arkasında Putin var. Bu yüzden burada irade Erdoğan ile Esad’dan çok, Putin’de. Putin’in ve Rusya’nın taraflara dikte ettiği bir süreç yaşayacağız” diyor.
Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaş ile birlikte Putin’in gözünde Erdoğan’ın ve Türkiye’nin rolünün giderek pekiştiğini vurgulayan Sezer, “Savaş, Erdoğan’ın ne kadar sağlam ve vazgeçilmez bir müttefik olduğunu gösterdi” diye konuşuyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.