CHP Genel Başkanı Özgür Özel, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek için randevu istediklerini söyledi. Görüşmenin önümüzdeki haftalarda gerçekleşebileceğinin sinyallerini veren Özel, “Bu görüşme bir nezaket ziyareti değil, biz nezaket görüşmemizi bayramda yaptık” dedi. CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ile Erdoğan-Özel görüşmesinde masada olacak konuları ve ekonomideki son gelişmeleri konuştuk. Selin Sayek Böke, “İktidar farkında değil ama sandıktan birinci parti olarak çıkan biz, sorumluluğumuzun farkındayız” diyor.
Editör: Aliye Altınışık
Gözler CHP lideri Özgür Özel ile AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında yapılacak olası görüşmede. Özel, “Önümüzdeki hafta, ondan sonraki hafta… Sayın Erdoğan’ın da takvimine göre, özel kalemler belirlerler” dedi. CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke 31 Mart’tan sonra CHP’nin iktidar alanının genişlediğini hatırlatarak, “Halkın gündemi neyse CHP’nin gündemi de o olacak” dedi ve ekledi:
“Halkın içinde bulunduğu yoksullaşma koşulları, emeklinin, emekçinin, öğrencinin, kadınların yaşıyor olduğu sıkıntılar bizim her daim zaten ana gündemlerimizin başında geliyor. 31 Mart’ta gerçekleşmiş olan seçimler sonrasında bize emanet edilen şehirlerin sayısı arttı, iktidar alanımız genişledi, Türkiye’nin birinci partisi olduk. Dolayısıyla Türkiye’nin meselelerine dert edinirken bir yandan da sorumluluğumuz da arttı. Halkın gündemi neyse CHP’nin gündemi de odur.”
“Gittiğimiz bütün toplantılarda ayakta alkışlandık”
Sayek Böke, “Özel, Strazburg’da Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi İlkbahar Oturumu kapsamında düzenlenen Sosyalistler, Demokratlar ve Yeşiller Grubu Toplantısı’na katıldı, çeşitli görüşmeler yaptı. Seçim zaferi Batı’da nasıl yankı buldu? Size yaklaşımları nasıl?” sorusuna ise şöyle yanıt verdi:
“Dünyanın bütün demokratları, demokrasiden uzaklaşan baskıcı otoriter rejimler içerisinde demokrasi için nefes alanının nasıl açılacağına dair kafa yoruyorlar. CHP’nin 31 Mart’ta sandıkta güçlü bir Türkiye ittifakı kurmuş olması, dolayısıyla Türkiye’nin demokrasine sahip çıkmak konusunda halkla omuz omuza almış olduğu sonuç, dünyada demokrasiyi derinleştirmeye dair kafa yoranlar içinde çok öncü, çok ilerici olarak gözüküyor. Türkiye’de yakalanmış olan bu demokrasiye nefes açma halinin nasıl olduğunu anlamak gayretinde herkes. Gittiğimiz bütün toplantılarda bu siyasî irade ayakta alkışlandı. Türkiye’ye bu gururu ve onuru yaşatmış olmak bizler için de açıkçası büyük bir heyecan.”
“Bütün bölgelerde kent lokantaları ve yurtlar açacağız”
CHP’ye 5 yıl önce emanet edilen belediyelerin halkın ihtiyaç duyduğu kalkınması politikaları, sağlıklı ve güçlü bir şekilde ortaya koyduklarını ve bu yüzden yurttaşların yeniden belediyeleri kendilerine emanet ettiğini söyleyen Sayek Böke, CHP’li kurmayların ve belediye başkanlarının üzerine düşen sorumlulukları şöyle anlattı:
“Bizlere düşen sorumluluk da bu 400 belediyemizde halkın bugün iktidar tarafından omzuna yıkılmış olan ve hiç hak etmediği acı reçetenin etkisini ortadan kaldıracak dayanışmacı politikaları uygulamaktır. Nedir bunlar? Kent lokantasıdır. OECD ülkeleri arasında en yüksek gıda enflasyonuna sahip ülke Türkiye. Şimdi bu koşullarda tarımı destekliyor olmak, tarım ürünlerinin yani gıda ürünlerinin ucuzlaması anlamına gelir. İstanbul’da yetmez, İzmir’de yetmez, Mersin’de yetmez, Adana’da yetmez. Belediyelerimiz o bölgelerdeki çiftçilerin tarım üretimi yapabilmesi için ihtiyaç duyduğu desteği veren bir dayanışmayı gösteriyor.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
CHP’nin bugüne kadarki kent lokantaları, kreşler, yurtlar, genç kart-halk kart gibi kartlarla ortaya koyduğu dayanışmacı sosyal devlet uygulamalarının genel iktidarları için bir örnek olduğunun altını çizen Sayek Böke, bu uygulamaları diğer il ve ilçelerde devam ettireceklerini söyledi:
“Yeni belediyelerimiz olan bütün bölgelerde de kent lokantaları açacağız, yurtlar açacağız, kart uygulamalarıyla halkın ihtiyaç duyduğu desteği hak ettiği şekilde onlara sağlayacağız. CHP belediyeciliği yani halkçı belediyecilik halk açısından bir güvenli liman tesis etti. Bu güvenli limanın Türkiye’nin geneline yayılmasına dair ortaya çıkan irade de bize bir sorumluluk yükledi. Nüfusun 3’te 2’sini yöneteceğimiz bu dönemde, halkın ihtiyaç duyduğu kalkınmacı politika neyse, dayanışmacı politika neyse, kamu yararına olan ihtiyaç neyse onu yerel iktidarlarımızdan yaparak genel iktidarımızın güçlü adımlarını atıyor olacağız.”
“Asgari ücretin arttırılması bir soru değil bir zorunluluktur”
İktidarın hiçbir zaman yoksuldan yana, yoksulluğu ortadan kaldıracak politika tercihleri yapmadığını hatırlatan Sayek Böke, “Eğer enflasyon bu kadar yüksekse, o zaman artık Türkiye’de ortalama ücret haline gelmiş olan asgari ücretin arttırılması bir soru değil bir zorunluluktur. Emeklinin ihtiyaç duyduğu gelire erişmesi bir soru veya tercih değil, bir zorunluluktur. Ve bu zorunluluğu yerine getirmek de iktidarın sorumluluğudur” dedi.
“Türkiye’nin birinci partisi olarak sorumluluklarımızın farkındayız”
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD). Ekonomi kurmaylarından gelen mesaj üzerine mesajlar, yurttaşların enflasyona dair kafasını karıştırıyor. Karahan, “2024’ün ikinci yarısından itibaren ekonomide rahatlayacağız” derken; Şimşek ise “2026’da enflasyon tek hane olacak” dedi. Sayek Böke, bu açıklamaların iktidarın becerisinin zayıfladığını bir kez daha ortaya koyduğu görüşünde:
“Bugün CHP’yi birinci parti yapmış olan, bugün toplumu bir Türkiye ittifakında buluşturmuş olan gerçeklik nedir? O gerçeklik, iktidarın yönetme becerisini de yitirmiş olduğu, yönetmeye dair tercihlerinin de Türkiye’yi yoksullaştırdığı gerçeğini netleştiriyor. Bu iktidar, Türkiye’yi dış borca ve dış kaynağa muhtaç hale getirdi. Biz yine yerel iktidarlarımızdan Türkiye’yi dış borca mahkum eden, Türkiye’yi güvencesizliğe, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının güvencesizliğe mahkum eden bu düzenin ortaya çıkarmış olduğu bütün ağırlığı halkın omuzundan almak için elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz.”
31 Mart’taki sandık zaferinin bir kez daha altını çizen Sayek Böke, “Türkiye’nin birinci partisi olarak sorumluluğumuzun farkındayız. İktidar, iktidar olduğunun farkında olmayabilir ama biz kendi sorumluluğumuzun farkında olarak, sorunları çözmek için gereken adımları atmaya devam edeceğiz” diye konuştu.