İçişleri Bakanlığı’nın “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) arasında 557 terörist çalışıyor” iddiası son günlerde yeniden gündeme geldi. Medyascope, iki kurum arasında 9 Aralık 2021’den bu yana devam eden tartışmaları derledi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 9 Aralık 2021’de TBMM’deki bütçe görüşmeleri sırasında İBB’ye yönelik suçlamalarda bulundu. Soylu, “33 bin personel alındı. 12 bin kişiye ancak bakıldı. 577 kişinin terör örgütünden kaydı olduğu belirlendi. 455 tanesinin PKK ve KCK kaydı var. 80’inin DHKPC, 20’sinin MLKP, 2’sinin MKP kaydı var ve diğerlerinin kayıtlarını da gönderebilirim” dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise 10 Aralık 2021’de Bakan Soylu’nun suçlamalarına çok sert yanıt verdi. İmamoğlu, “İlk gün cevap vermeyi düşündüm. ‘Yok’ dedim Bekleyeyim. Dünü de bekledim. Niye? Yani şimdi ülkede sokakta gezen ya da bir kurumda çalıştığını bildiğiniz 557 tane terör örgütü üyesi var diyeceksiniz. Bekledim ki herhalde gelip onları alacaklar İBB’den. Öyle ya, terör örgütü üyesiyse gelip tutuklayacak bunu. Yalanı konuş, iftirayı at, köşene çekil. Bu arada kimse gelmedi” diye konuştu.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 26 Aralık 2021’deki AKP İstanbul Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda İBB’yi hedef alarak şunları söyledi:
“İstanbul’da kazandıkları belediyelerden tek bir kişinin işten çıkartılmayacağına dair namus sözü verdiğini biliyorsunuz. Seçim meydanlarında verdiği bu sözlere ne oldu? Bu namus sözü de yalan oldu. Bir hesaba göre 13 bin 500, bir hesaba göre 15 bin kişiyi işten çıkartıp yerine aralarında terör örgütleriyle iltisaklı kişilerin de bulunduğu 45 bin kişiyi aldılar. Utanmadan bana mektup gönderiyor ‘Böyle bir şey yok’ diye. İBB’nin önünde hanımlarıyla beraber ağlayanların gözyaşlarını sen bize anlatma. İBB’nin kahir ekseriyeti AK Partili meclis üyelerinden oluşmaktadır. Bütün kayıtlar onlarda mevcuttur. Senin bütün yalanların orada tutuluyor Bay Kemal ve onun müridi. Yenikapı’ya sıra sıra dizdikleri araçların daha fazlasını, üç-beş kat daha yüksek fiyatla belediyeye doldurdular.”
26 Aralık günü İçişleri Bakanlığı’nın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda da “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde işbaşı yaptırılan, terör örgütleriyle iltisaklı/irtibatlı olduğuna yönelik iddia ve tespitler…” denildi ve konuyla ilgili özel teftiş başlatıldığı duyuruldu.
İBB, İçişleri Bakanlığı’na Twitter hesabından yanıt verdi. Açıklamada, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti, sosyal medyadan idare edilemez. İçişleri Bakanlığı konuyla ilgili 16 Aralık 2021 tarihli yazımıza bilgi vermediği gibi bugün sosyal medyadan yaptığı açıklamayla 86 bin İBB çalışanımızı zan altında bırakmıştır” denildi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da “’Hak yemem hakkımı da yedirmem’ dedim. Bugün de diyorum ki ‘İstanbul’a hizmet eden 86 bin yol arkadaşımın yanındayım, ezdirmem.’ Suçu olanla sonuna kadar birlikte mücadele edelim. Ama şu bilinsin ki İBB ailesine saldıranlar karşısında beklenmedik bir birliktelik ve güç görecek” açıklamasında bulundu.
“Müfettişler bizi her zaman teftiş etsinler, sıkıntımız yok”
2022 yılı başında, İçişleri Bakanlığı’nın mülkiye müfettişleri, İBB’de teftişe başladı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 6 Ocak 2022’de, “İddianame iddiası. Hukukçu olarak güzel espri olur bunlar. Bu esprileri her gün görüyoruz, yaşıyoruz, takip ediyoruz. Başımızın üstüne yerleri var. Müfettişler her zaman bizi teftiş etsinler, denetlesinler, incelesinler. Bizim de burada hiçbir sıkıntımız yok. Onları en iyi şekilde ağırlıyoruz. Yeter ki herkes görevini saygın kamu ahlakı düzeni içerisinde yapsın” diye konuştu.
DİAYDER davası ve İBB
30 Aralık 2022’de İçişleri Bakanlığı’nın İBB’ye yönelik teftişe gerekçe gösterdiği, Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) hakkındaki iddianame, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
18 Şubat 2022’de İçişleri Bakanlığı’nın İBB’ye yönelik teftişine gerekçe gösterilen DİAYDER Başkanı Ekrem Baran ve dernek üyelerinin de aralarında olduğu dokuzu tutuklu 23 kişi hakkındaki dava, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.
DİYADER davasında, İBB ve Ekrem İmamoğlu için önemli bir isim tutuksuz yargılanıyor.
30 Ağustos 2022’de İBB Muhtarlıklar Daire Başkanı Yavuz Saltık, DİYADER davasına dahil edildi. “Sanığın yardım talebine gelen gruplar hakkında yeterince araştırma yapmadığı” aktarılan iddianamede, Saltık’ın “örgüt üyesi olmamakla birlikte, bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
Bazı iddialara göre, Saltık’ın ceza alması durumunda İBB’ye kayyum atanabileceği konuşuluyor.
Anayasa Hukukçusu Doç. Dr. Tevfik Sönmez Küçük ise konu ile ilgili dosyayı henüz göremediklerinden yorum yapılmasının hukuken doğru olmayacağını söylerken, Anayasa’nın 127/4. maddesi uyarınca belediye başkanlarının ancak görev suçu işlemeleri durumunda görevden uzaklaştırılabileceklerini belirtti. Yani, görev sırasında işlendiği iddia edilen yolsuzluk vs. gibi durumlarda belediye başkanlarının yerine kayyum atanabiliyor. Belediye başkanı tarafından işlendiği iddia edilen bir görev suçu yoksa, başka bir kişinin işlediği öne sürülen suçtan dolayı cezaların şahsiliği ilkesi uyarınca belediye başkanı sorumlu tutulamıyor.
29 Nisan 2022’de polisler, İBB’ye yönelik bir operasyon düzenledi. İBB’de sosyal hizmet uzmanı olarak çalışan ve PKK üyeliğinden gözaltına alınan Şafak D. tutuklandı.
İBB’nin konu ile ilgili yaptığı açıklamada, Şafak D.’nin, daha önce Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı Sakarya Çocuk Evleri Koordinasyon Merkezi’nde stajyer olarak görev aldığı belirtildi ve adli sicil kaydının da temiz olduğu aktarıldı. İBB konu hakkında, “Öncelikle belirtmek gerekir ki habere konu kişi, uluslararası işbirlikleri kapsamında proje bazlı ve sınırlı-süreli olarak görev yapan elemandır. Söz konusu kişinin proje boyunca maaş ödemesi İLO ( Uluslararası Çalışma Örgütü) ve Almanya Ulusal İşbirliği Teşkilatı (GIZ) tarafından finanse edilmekte ve yapılmaktadır. 1 Haziran 2021 tarihinde başlayıp 31 Aralık 2021 tarihinde tamamlanan ilk proje ‘Mülteci ve Ev Sahibi Topluluklar İçin İnsana Yakışır İşlerin Desteklenmesi’ isimli projedir. 1 Mart 2022’de başlayıp 31 Aralık 2022’de sona erecek proje de ‘Ekonomik Girişimler ve İstihdam İçin Dijital Kapasitenin Geliştirilmesi’ projesidir” açıklamasını paylaştı.
Bakan Soylu terörist sayısını artırdı
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İBB’ye yönelik yürütülen soruşturmayla ilgili olarak, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde işe alınan 1.668 kişinin veya yakınının terör örgütü irtibatı ve iltisakına dair kaydı bulunduğu belirlenmiştir. Söz konusu 1.668 kişinin terör örgütlerine göre dağılımı şöyledir: FETÖ/PDY 875, PKK/KCK 432, DHKP/C 143, THKP/C 66, TKP/ML 64, MLKP 33, DEAŞ 3, El Kaide 1 ve diğer örgütler 51” açıklamasını yaptı.
İmamoğlu aynı gün Soylu’ya, “Yalan söylemeyi ve iftira atmayı kendine huy edinmiş bir kişiyle karşı karşıyayız. Ülkemiz, milletimiz için gerçekten ciddi bir güvenlik sorunudur Sayın Bakan. Sözleri acıdır. İnsanlarımızı bölen, kurumlarımızı ne yazık ki bölen bir anlayışa sahip bir dile sahiptir. Bunun tedbirinin alınması lazım” diyerek cevap verdi.
TBMM’de İçişleri Bakanlığı’nın bütçesi görüşüldüğü sırada, Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, CHP’li bazı belediyeler ve İBB için gönderilen müfettişlerin hazırladığı “tevdi raporunun” savcılığa teslim edeceğini söyledikten iki hafta sonra, İBB için hazırlanan rapor savcılığa gönderildi.
İmamoğlu, raporun savcılığa ulaşmasının ardından “Hakkımızda bir soruşturma başlatılıyor ve başlatan kişi müfettiş değil benim için AKP adayı, AKP milletvekili adayı. Bir dosyayla benim ve arkadaşlarım hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuyor” diye konuştu.
İmamoğlu’ndan iddialara yanıt
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu dün (28 Aralık), Saraçhane’de basının karşısına çıktı. Toplantıda iddialara cevap veren İmamoğlu, raporu hazırlayan müfettişin “sağlık sorunları” nedeniyle görevden alınarak yerine başka birinin getirilmesine dikkat çekti.
Getirilen kişinin AKP’den milletvekili aday adayı olduğunu söyleyen İmamoğlu, müfettiş Arif Yıldırım’ı, “AKP’li militan” olarak tanımladı.
İmamoğlu ayrıca, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı’nın kardeşinin FETÖ firarisi olduğunu hatırlatarak, suçun şahsiliği ilkesinin altını çizdi.
İmamoğlu aynı zamanda, 1 Ocak 2019 tarihinden bu yana teftişte bulunan müfettişlere AKP’li Mevlüt Uysal ve Vali Ali Yerlikaya dönemlerini hatırlattı. İmamoğlu, Mevlüt Uysal ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’nın sorumlu olduğu dönemde 4 bin 116 kişiden bin 800’ü için güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması istenmediğine dikkat çekti.
Soylu: “İmamoğlu beni aradı”
Bu sözler üzerine İçişleri Bakanlığı’nda açıklama yapan Süleyman Soylu ise “CHP’de kaybettiği itibarı bizlere saldırarak, meseleleri demagojiyle anlatmaya çalışanlar boşuna çırpınış içindedir. Bu bahsedilen kişi İmamoğlu, saygılarını sunarak beni aramıştır. Bana, belli bir konuda ‘CHP Genel Merkezi zaten beni sevmiyor, bana yardımcı olur musunuz?’ diye ricası olmuştur. Biz ‘Kanun ne gerektiriyorsa yaparız’ dedik ve yaptık” dedi.
İmamoğlu, Soylu’nun bu açıklanmasının hemen ardından “Bakan Soylu ‘saygılarımla diyerek kendisini aradığımı ve yardım istediğimi söylemiş. Bu kuyruklu bir yalan. İstihbarat sende, telefon takibi sende, tüm bilgilere erişme gücün var. Bunu ispat edersen ben, edemezsen sen istifa etmelisin. Hodri meydan” dedi.
İçişleri Bakanlığı-İBB kavgasında son açıklama bugün (29 Aralık) İBB Başkan Danışmanı Murat Ongun’dan geldi. Ongun, Soylu’nun “PKK’nın dağ kadrosundan ama İBB’de itfaiyeci” dediği Muharrem Kılıç’ın şehit kardeşi olduğunu açıkladı. Kılıç’ın “Şehit Gazi Birlik-Sen Üye Kimlik Kartı”nı paylaşan Ongun, sosyal medya hesabından şunları yazdı:
“Süleyman Soylu’nun ‘PKK’nın dağ kadrosundan ama İBB’de itfaiyeci’ dediği Muharrem Kılıç şehit kardeşidir. Hatta, Soylu’nun bizzat kendisi aileye taziyeye gitmiştir. Şehidimize tekrar Allah’tan rahmet diliyoruz. Bugün sözün bittiği yere geldiğimizi de gördük. Allah affetsin.”
