Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Çocukların hayal dünyası: “Bir Hayal Bir Oyun”

Zorlu Holding’in çocukların hayal gücünü harekete geçirmek, yeteneklerini keşfetmelerini sağlamak amacıyla düzenlediği “Bir Hayal Bir Oyun” hikâye yarışması, çocukların hayal dünyalarını sahneye taşımaya devam ediyor. “Bir Hayal Bir Oyun”un 2020 yılı kazananı Elif Sude Dobra’nın kaleme aldığı “Acayip Teknolojik Masallar” hikâyesi “Kusursuz Dünya Müzikali” adıyla Zorlu Çocuk Tiyatrosu oyunu olarak sahnelenmeye başladı. Çocukların hayal dünyalarından çıkan ve sahnelenen oyun ile ilgili olarak projenin altyapısını oluşturan Zorlu Holding’den Şahika Özcan Ortaç, çocuk tiyatrosunun sanat yönetmeliğini üstlenen Gaye Çalışkan ve yarışma birincisi Elif Sude Dobra ile konuştuk.

  • Bir Hayal Bir Oyun” hikâye yarışmasının fikri nasıl ortaya çıktı?

Şahika Özcan Ortaç: Zorlu Holding olarak, “Akıllı Hayat 2030” sürdürülebilirlik vizyonumuz çerçevesinde daha iyi bir gelecek ve daha yaşanabilir bir dünya hayalini gerçeğe dönüştürmek için çalışıyor, sosyal refahı artıracak, sürdürülebilir bir yaşama katkı sağlayacak projeler üretmeye odaklanıyoruz. Bu yaklaşımla yeni neslin nitelikli birer birey olarak yetişmesi, kendilerine, ülkelerine ve tüm dünyaya faydalı olabilmeleri için de çeşitli çalışmalar gerçekleştiriyoruz. “Bir Hayal Bir Oyun” yarışması da bu anlayışla hayata geçirdiğimiz projelerden biri. Yarışmayı ilk kez 2016 yılında çocukların hayal gücünü harekete geçirmek, yeteneklerini keşfetmelerini sağlamak amacıyla düzenlemeye başladık.

Yarışmaya ilkokul 3. ve 4. sınıf öğrencileri katılabiliyor. Çocukların yazdıkları özgün hikâyeler tiyatro oyuncuları, akademisyenler, kitap yazarları, yönetmenler gibi sanat dünyasında duayen olarak bilinen önemli isimlerden oluşan çok kıymetli jüri üyeleri tarafından değerlendiriliyor. Yarışma sonucunda birinci seçilen hikâye oyunlaştırılarak, Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde sahneleniyor. Yarışmada dereceye giren ilk üç katılımcıya para ödülünün yanı sıra yazmayı sevdirmek ve sanata yönlendirmek amacıyla “Yaratıcı Yazarlık Eğitimi” veriyoruz. Bu eğitimlerle çocuklarda; yazmanın temel bilgileri, yazmayı besleyen unsurlar ve yaratıcı yaklaşımlar gibi konularda bir farkındalık oluşturuluyor.  Ayrıca yarışma sonunda en beğenilen hikâyeleri bir kitapta toplayarak yayımlıyoruz. Bu projeyle çocuklarımızın yeteneklerini keşfetmelerine aracı oluyor, sonsuz hayal güçlerini destekliyor, hayallerinin peşinden gitmeleri için onları teşvik ediyor, cesaret veriyoruz.

  • Bugüne kadar kaç yarışma düzenlediniz, kaç oyun sahnelediniz?

Şahika Özcan Ortaç: “Bir Hayal Bir Oyun” projemizi, yarışma, kitap hazırlığı, sesli hikâye kayıtları, yaratıcı yazarlık eğitimi, senaryolaştırma ve sahnelenme adımlarını içerecek şekilde iki yılı kapsayan bir süreçle hayata geçiriyoruz. İlkini 2016 yılında gerçekleştirdiğimiz “Bir Hayal Bir Oyun” projesi ile bugüne kadar üç yarışma düzenledik ve bu üç hikâyeden çıkan oyunlar Zorlu Çocuk Tiyatrosu çatısı altında sahnelendi.  2020 yılı yarışmasını takiben salgın koşullarından dolayı projeye biraz ara vermiştik, 2020’de kazanan hikâyeyi bu yıl Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde sahneliyoruz.

2016 yılında ilk kez düzenlediğimiz yarışmaya Türkiye’nin dört bir yanından 3. ve 4. sınıf öğrencisi 326 çocuk kendi hayal güçlerini kullanarak yazdığı hikâyeleri iletti. O yıl, yarışmanın birincisi “Karton Şehir” isimli hikâyesiyle Gökhan Kızıklı oldu. Yarışmanın ikincisi “Rüyalar Alemine Yolculuk” hikâyesiyle Nehir Zoe Güller olurken, “Barış Çiçeği” hikâyesiyle İnci Naz Yalçın üçüncülüğü kazandı.

Yarışmada birinci seçilen “Karton Şehir” isimli hikâyeden yola çıkılarak hazırlanan tiyatro oyunu, 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’ne özel olarak Aydın Üniversitesi ve Mimar Sinan Üniversitesi öğrencilerinden oluşan amatör bir tiyatro ekibi tarafından Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde sahnelendi. Hikayelerini gönderen çocuklardan en beğenilen 30’unun eserini öykü kitabı haline getirdik. Böylece minikler hayallerini kitap sayfalarında görmenin mutluluğuna ulaştı.

Yarışmamızın ikincisini ise, 2018 yılında düzenlendik. Yarışmaya 421 çocuk yazdıkları hikâyelerle başvuruda bulundu. Birbirinden değerli jüri üyelerinin gerçekleştirdiği değerlendirme sonucunda; 10 yaşındaki Ceren Çelik’in, “Hayal Çalan Cadı” adlı hikâyesi ile birinci olurken, “En İyi Dostum Fare” adlı hikâyesi ile Öykü Çakır ikinci ve “Kendi Kendine Dünyası” hikâyesi ile Kayra Balıtatlı üçüncü oldu. Yarışmada birinci gelen Ceren Çelik’in, “Hayal Çalan Cadı” adlı hikâyesi oyunlaştırılarak, Dokuz Eylül Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri arasından seçimle belirlenen genç oyuncular tarafından yine Dünya Tiyatrolar Günü’nde Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde sahnelendi. Ayrıca en çok beğenilen 10 eserin yer aldığı “Miniklerin Kaleminden Kocaman Hayaller” öykü kitabınıhazırlayarak çocukların hayallerini kitap sayfalarına taşıdık.

Yarışmanın üçüncüsünü ise 2020 yılında gerçekleştirdik. Üçüncü döneminde, 22 farklı şehirden toplamda 168 başvuru oldu. 2020’de yarışmanın birincisi “Acayip Teknolojik Masallar” hikâyesiyle 4. sınıf öğrencisi Elif Sude Dobra oldu. Yarışmada “Emojiler Diyarı” hikâyesiyle Çağla Çalova ikinci olurken, “Tersine Dünya” hikâyesiyle Ali Eren Ayaz ve “Gök Taşı Canlıları” hikâyesiyle Cansu Akça üçüncülüğü paylaştı. Salgın koşullarından dolayı birinci gelen hikâyenin oyunlaştırılmasını 2022’de gerçekleştirebildik. Elif Sude Dobra’nın hikâyesini “Kusursuz Dünya Müzikali” adıyla bu yıl Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde sahnelemeye başladık. Oyuncu kadrosunda ise Pınar Altuğ Atacan, Yarkın Ünsal, Yağmur Topçu gibi önemli tiyatrocular yer alıyor. 2020’de “Bir Hayal Bir Oyun” projesi kapsamında dereceye giren ilk 15 hikâyeyi “Bir Hayal Bir Oyun, 15 Hayal-15 Öykü” adı altında kitaplaştırarak, çocukların hayal dünyasını yansıtan kalıcı bir eser haline getirdik.  Ayrıca yarışma katılımcılarının yazdığı 15 hikâye sesli kitap olarak Storytel’de, animasyon videoları ise Zorlu Çocuk Tiyatrosu YouTube sayfasında yer alıyor.

  • Yarışmaya gösterilen ilgiden memnun musunuz, bu yarışmayı devam ettirmeyi düşünüyor musunuz?

Şahika Özcan Ortaç: “Bir Hayal Bir Oyun” yarışması, hayata geçirdiğimiz 2016 yılından beri Türkiye’nin dört bir tarafından çocuklar ve aileleri tarafından büyük ilgi gördü. Çok iyi geri dönüşler aldık. Çocukların uçsuz bucaksız hayal dünyalarıyla yazılmış hikâyeleri sahnelemek ve onların yüzündeki mutluluğu görmek bizim için büyük mutluluk. Onların mutluluğu bizleri daha da heyecanlandırıyor ve bu projeyi devam ettirmeye teşvik ediyor.

Bu projeyle temel hedefimiz; daha iyi bir gelecek ve yaşanabilir bir dünya hayalimizi gerçekleştirmek adına yeni nesillerin gelişimine destek olmak, çocukların hayal gücünü harekete geçirmek, yeteneklerini keşfetmelerini sağlamak. Bu anlamda “Bir Hayal Bir Oyun” projesi bizim için çok kıymetli, bunu toplumsal bir yatırım olarak görüyoruz. Bu bakış açısıyla projeye ve bu sayede Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nun oyunlarına yenilerini katmaya önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz.

  • Öyküyü müzikale dönüştürme fikri nasıl oluştu, öykünün sahnelenme aşamalarından söz edebilir misiniz?

Gaye Çankaya: Zorlu Holding tarafından hayata geçirilen “Bir Hayal Bir Oyun” yarışmasına 9-10 yaşındaki çocuklar kendi yazdıkları bir öyküyle başvuruyor. Onlar hayal dünyalarını öyküye taşıyor, biz de sahneliyoruz. Yarışmada birinci olan öykü, profesyonel bir oyun yazarı tarafından kurgulanıyor ve sahnelenmeye uygun hale getiriliyor. Daha sonra oyundaki karakterlerin rol dağılımına geçiliyor. Artık sahnelenme aşamasına geçilmiş oluyor. Yönetmen oyuncularla çalışmaya başlıyor, eşzamanlı olarak kostüm ve dekor tasarımcıları, müzisyenler, koreograf da yönetmenin yorumu doğrultusunda çalışmalarına başlıyorlar. Kocaman bir ekiple, iki ay boyunca hummalı bir çalışma içerisine giriyoruz. Son hafta oyuna ışık tasarımcısının ışıkları da eklenince oyun çocuk seyircilerimizle buluşuyor.

  • Bugüne kadarki deneyimlerinizden yola çıkarak bu projenin çocuklara katkısı nedir? Sizce neden bu yarışmaya katılsınlar? 

Gaye Çankaya: “Bir Oyun Bir Hayal” projesinin sahneleme aşamasının bu yıl üçüncüsünü hayata geçiriyoruz. Bu süreçte, projenin yazarlık konusunda çocukları desteklediğini ve teşvik ettiğini gördüm. Zorlu Holding, bu proje ile çocukların hayallerine can veriyor. Umuda ve hayale en çok ihtiyacımızın olduğu bu dönemde, bu projenin kıymetini ve anlamını daha iyi hissediyorsunuz. Yarışmada birinci gelen öykünün profesyonel bir ekip tarafından yazılıp sahneye konması ve ortaya çıkan tiyatro eserinin çocuk izleyicilere ulaşması ise paha biçilmez bir hizmet. Sanatın her yönüyle desteklendiği bu projede on binlerce çocuğun kalbine dokunuyor olmak en büyük yararlardan biri bence; çünkü gelecek çocuklarımızın elinde.

  • Böyle bir projenin içinde olmak, çocuklarla çalışmak size neler hissettiriyor?

Gaye Çankaya: Önce şu detayı söylemek isterim; biz sadece çocuklarla çalışmıyoruz. Tamamıyla profesyonel bir ekiple çocuk izleyicilere çocuk oyunu hazırlıyoruz. Çok keyif aldığım ve heyecan duyduğum bir proje ve umarım daha uzun yıllar devam eder.

  • Bu yarışmadan nasıl haberdar oldun, birinciliği bekliyor muydun?

Elif Sude Dobra: “Bir Hayal Bir Oyun” yarışmasından öğretmen teyzem aracılığıyla haberim oldu. Teyzem bana yarışmadan söz ettiğinde çok heyecanlandım ve hemen ‘Ne konuda yazsam?’ diye düşünmeye, hayal kurmaya başladım. Bu süreçte ailemin çok büyük desteği oldu. Bu, benim için çok önemli, desteklerini yanımda hissetmek, kendime olan güvenimi artırıyor.

Yazdığım hikâyeyi beğenmiştim, dereceye gireceğini hissediyordum fakat birinci olacağımı tahmin etmemiştim. Çok sevindim, heyecandan uyuyamadığım oldu. Ailem, arkadaşlarım ve çevremden duyduğum güzel sözler benim daha fazla yazmamı sağladı.

  • Bize biraz öykünün konusundan, nasıl oluştuğundan söz eder misin, yazdığın hikâyenin tiyatro sahnesinde izleyiciyle buluşuyor olması nasıl bir duygu, oyunu izleyince neler hissettin?

Elif Sude Dobra: Öyküyü büyük bir heyecanla yazmaya başladım. Konuya karar verdim ve ilk olarak ana karakter olan Kiraz gözümde canlandı, daha sonra devamı geldi. ‘Teknolojinin insanlığı etkisi altına aldığı bu çağda masallar olsaydı nasıl olurdu?’diye düşünerek yazmaya başladım.  Öykümle birbiriyle iletişim kurmayı unutmuş insanlara bazı değerleri tekrar hatırlatmak istedim. En önemlisi de kitap okumanın önemine vurgu yapmak istedim.

Yarışmadan iki yıl sonra öyküm sahneye taşındı. Yarışmada birinci olduğum günle aynı heyecanı yaşıyorum. Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nun deneyimli ekibi sayesinde hikâyem çok güzel bir şekilde kurgulanarak, çok güzel bir müzikale dönüştü ve sahneye taşındı. Yazdığım öyküyü sahnede izlemek benim için inanılmaz bir mutluluk. Burada karakterler, sahne, dekor, kullanılan müzikler hepsi büyüleyici. Umarım izleyen herkes çok beğenir.  Ayrıca tüm arkadaşlarıma bir şey söylemek istiyorum; ‘Ben yapamam’ demesinler. Hayal kurarak başlasınlar…

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.