Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Bedri Baykam’dan “100 Yıl Perspektifinde Sanat” sergisi: “100 yıllık serüvene kendi gözlerinizle şahit olabiliyorsunuz”

“100 Yıl Perspektifinde Sanat” sergisi, Taksim Sanat ve Piramid Sanat’ta sanatseverlerinin ziyaretine açıldı. Serginin küratörlüğünü yapan Bedri Baykam, Türk modern ve çağdaş sanatından 100 yıllık serüveninden esinlendiğini söyledi. Baykam, “Sergiyi gezdiğiniz zaman bahsettiğiniz bu değişime kendi gözlerinizle şahit olabiliyorsunuz” diye konuştu.

Küratör ve Ressam Bedri Baykam

81 çağdaş ve modern sanatçının eserlerinin yer aldığı “100 Yıl Perspektifinde Sanat: Türkiye’de Modern ve Çağdaşın Serüveni” sergisi, Taksim Sanat ve Piramid Sanat’ta ziyarete açıldı.

Küratörlüğünü Bedri Baykam’ın yaptığı sergi cumhuriyetin 100’üncü yıldönümüne ithaf edildi. Sergi, Türk sanat ortamının farklı kuşakları ve üslupları ele alan geniş bir seçkiyi izleyiciye buluşturdu.

Bedri Baykam, Türkiye’den çok sayıda sanatçının yer aldığı serginin bilinmeyenlerini Medyascope’a anlattı. İşte Baykam’la söyleşimiz:

“Kendi gözlerinizle şahit olabiliyorsunuz”

  • Serginin isminden hareket etmekle başlamak istiyorum.  Türkiye’de 100 yıl içinde nasıl bir değişim gerçekleşti?

“Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşundan itibaren güçlenerek aldığı virajı 80’lerde çağdaş sanata taşıdı diyebiliriz. Türk modern ve çağdaş sanatı, 1914 kuşağından “d” grubu sanatçılarına, oradan Akademi’ye ve sanatçılarımızın özel Paris Ekolü’ne zorlu yollardan geçerek, 1980’lerle beraber yeni dışavurumculuk ve arkasından kavramsal sanat, minimal sanat, enstalasyonlar ve adım adım multimedyaya yöneldi. 1990’lardan itibaren hızlanan Türk sanatı, bağımsız ve özgün varlığını göstermeye günümüzde de devam ediyor.

Sergiyi tasarlarken, izleyicinin bu 100 yıllık sanat serüvenini rahatça görebildiği bir sergi hayal ettim. 1920’lerden, 30’lardan sanatçılarla, 2023 yılında eserini yeni tamamlamış genç sanatçıların kronolojik büyük ayrımlarla değil, yan yana sergilenmesi özellikle kurguladığım bir durumdu. Sergiyi gezdiğiniz zaman bahsettiğiniz bu değişime kendi gözlerinizle şahit olabiliyorsunuz.”

Piramid Sanat genel görünüm
  • Modern sanat ile çağdaş sanat arasındaki ince ayrımı sergi bize nasıl gösteriyor?

“Sergide bir yandan geleneksel resmin öncülerini yan yana görebilirken diğer yanda özgün bağımsız tual sanatçılarını, kavramsal sanatı, video sanatını görebiliyorsunuz.

“Modern sanatçılar” o dönemin doğal akışı içerisinde var olan kabul edilmiş bir ekol içeresinde sanat üretiyorlar. Bu nedenle, mesela Türk Empresyonistleri Türk kübistleri, Türk Portre ve natürmortcuları, peyzajcıları, Paris’ten de etkilenerek kendi kariyerlerini yaptılar. Bizim o döneme bakıp anakronik yorumlarla onlara “Neden batı sanatı yaptınız? Neden kendi özgün dilinizi geliştirmediniz?” deme hakkımız yok. Zaten bunların ardından farklı gelişmeler de oldu Türk sanatında. Batılı olarak kabul edilen modernist akımlarla, Türk motiflerinin birleştiği yapıtları da gördük, görüyoruz.

Abidin Dino, Bedri Rahmi, Abidin Elderoğlu, Şemsi Arel, daha sonra Adnan Turani, Erol Akyavaş, bu yönde işler ürettiler. 80’lerden itibaren sanatçıların, sanatın gelenekselliğinden çıkıp yeni arayışlara girdiklerini hem farklı malzeme kullanımlarıyla hem de yeni bağımsız ifade arayışlarıyla görebiliyoruz.

Çağdaş sanat dediğimiz olgunun, mesela 1907’de kübizmin başlaması gibi, net bir doğum tarihi yok kabaca 70’ler veya 80’lerin başı diyebiliriz.

  • Serginin seçkileri yapılırken özellikle hangi noktalara dikkat edildi?

Cumhuriyetin ilanından sonra üretilmiş eserleri başlangıç noktasına alan bu sergi, 2023 yılında imzası atılmış eserlere kadar devam ediyor. Böylelikle 100 yıllık süreç, seçilmiş eserler üzerinden Türk halkıyla buluşuyor. Piramid Sanat’ın iki galerisi ve Taksim Sanat’ta devam eden sergide 81 adet eser var. Her yerde söylediğimi tekrar etmek istiyorum: Eğer daha fazla sergileme alanım olsaydı bu sayı tabii ki 81 ile sınırlı kalmayacaktı. Neyse ki sanat tarihimizde bu sergide olmayı hak eden belki 150-200 sanatçımız var.

Taksim Sanat

Eser seçimlerini yaparken tarihsel süreçte her dönemi, her kuşağı temsil eden en az birkaç sanatçı olmasına ve bu eserlerin dönemlerinin özelliklerini yansıtan özel yapıtlar olmasına dikkat ettim. Her sanatçıdan ya da koleksiyonerinden seçtiğim eserler konusunda “Bu eser sanatçıyı en iyi şekilde temsil ediyor mu?” sorusunu da düşünerek ilerledim. Öte yandan bazı sanatçıların çok daha eski tarihli yapıtlarını aradığım fakat ulaşamadığım da oldu.

Mesela Adnan Turani, mesela Nurullah Berk, mesela Ali Avni Çelebi… Aynı zamanda, sergide olmasını değişik sebeplerden dolayı istememe rağmen —detaylarına girmeyeceğim nedenlerle—sergileyemediğim sanatçılar da oldu. Mesela Semiha Berksoy, Şükrü Aysan veya daha yeni kuşaktan Ali Elmacı…”

  • Serginin en genç sanatçısı ve eseri hakkında bilgi verebilir misiniz?

“Serginin en geç sanatçısı 1996 doğumlu Şevval Başalan. Şevval, sanat yolculuğuna başladığından itibaren özgün yapıtlar üreten genç bir sanatçı. Bu yapıtlar kimi zaman fazlaca cesur, kimi zaman insanı rahatsız edercesine gerçek, kimi zamansa toplumun atamadığı bir çığlık!

2020 yılında Piramid Sanat’ta kişisel sergisi “Katarsis”i açtıktan sonra sanatı, yurtiçi ve yurtdışı basında da büyük ses getirdi. 6 Aralık 2020’de Berlin’in önemli gazetelerinden Der Tagesspiegel’de Nicola Kuhn, ‘Die Mutigen’ başlığıyla Şevval Başalan hakkında yarım sayfalık bir sunum yayınladı. Kendisi benim keşfetmiş olmaktan gurur duyduğum genç sanatçılardan biri.

“100 Yıl Perspektifinde Sanat: Türkiye’de Modern ve Çağdaşın Serüveni” Sergisi’nde “Elma ister misin sevgilim?” eseri ile yer alan sanatçı, bizi bir aynayla karşı karşıya bırakırken bir yandan o aynanın bize bir elma uzatmasını sağlıyor, hem de eserin hemen altında yer alan bir sepet dolusu elma ile. Üstelik, izleyicinin özgürce o elmalardan yiyebileceğini de ekliyor! Başalan, orada elmayı ikram eden kadın eliyle tarihin ilk büyük “günahını” simgelemiş oluyor…”

  • Onur konuğu olarak Belkıs Mustafa seçildi. Neden Belkıs Mustafa? Mustafa’nın Türk Çağdaş Sanatı içindeki yeri ile ilgili olarak neler söylemek istersiniz?

“‘100 Yıl Perspektifinde Sanat: Türkiye’de Modern ve Çağdaşın Serüveni’ üzerine çalışırken, Belkıs Mustafa Hanım’ın eserine dikkatimi çeken büyük dostum rahmetli koleksiyoner Murat Balkan’ın kızı Naz Balkan ve ÇAĞSAV Vakfı. Bu resim 1923 yılında cumhuriyetin kurulmasından iki hafta önce Ankara’da Türk Ocağı’nda cumhuriyet döneminin ilk sergisinde yer almış. Atatürk o sergide milletvekillerinin özellikle gidip resim almaları için kendilerine çok duygusal ve teşvik edici bir mektup yazmış:

Milli hükümetin merkezine büyük bir ümit ile gelmiş hakiki ve acı mahrumiyetlere rağmen sanatın şulesini söndürmemek için çok fedakârlık ve çalışan ressamlarımızın buradan kırgın olarak dönmemeleri hepimizce arzulanır ve lüzumludur.”

İşte o sergideki resimlerden birkaçını alan bir isim de dönemin Milletvekili Ahmet İhsan Pehlivanlı, bu eserlerden biri de Belkıs Mustafa’nın “Kavun ve İncir” adlı yapıtı. Şimdi Ahmet Bey’in torunu Selçuk Pehlivanlı’nın koleksiyonunda…

Tabii ki cumhuriyetin ilk anında yapılan sergide Atatürk’ün önünde sohbet edip bir şeyler içtiği bir eserin, bugün, cumhuriyetin 100. yılı için yapılan bu büyük sergide yer alması, hepimiz için çok büyük bir onur.

Belkıs Mustafa maalesef çok genç bir meslektaşımız olarak 29 yaşında aramızdan ayrılıyor. Bu sergide, 81 yapıtın arasında olması tüylerimi diken diken ediyor ve kendimi zaman içinde seyahat eder gibi hissediyorum… Belkıs Mustafa Hanım’ın “Kavun ve İncir” isimli eserini serginin Taksim Sanat bölümünde görebilirsiniz. Keşke elimizde Atatürk’ün o sergiden ve özellikle bu yapıtın önünde bir fotoğrafı olsa… Ama gerçekten hayal gücünüz de bu serginin tamamında zaman içinde seyahat ederken boşlukları dolduruyor.”

Taksim Sanat

Açılış gününü, katılımcı sanatçıların sanki bu üç salona gelip birbirleriyle tanışacakları, cumhuriyeti ve 100. yılı beraber kutlayacakları, birbirlerine göz kırpacakları bir gün olarak düşledim. Adeta bir büyük Cumhuriyet Balosu’nda beraber oldular… Zaten bütün sanat tarihi kafamızda dönenlerin bir parodisinden ibaret değil mi?

Sanatçılar:

Nazmi Ziya GÜRAN • İbrahim ÇALLI • Mihri MÜŞFİK • Namık İSMAİL • Hamid GÖRELE • Cemal TOLLU • Abidin ELDEROĞLU • Fahrelnissa ZEİD • Fikret MUALLA • Ali Avni ÇELEBİ • Nurullah BERK • Hale ASAF • Sabri BERKEL • Bedri Rahmi EYÜBOĞLU • Abidin DİNO • Ferruh BAŞAĞA • Şükriye DİKMEN • İlhan KOMAN • Kayıhan KESKİNOK • Neşet GÜNAL • Nejad Devrim MELİH • Mübin ORHON • Adnan TURANİ • Orhan PEKER • Adnan ÇOKER • Turan EROL • Burhan DOĞANÇAY • Özdemir ALTAN • Ömer ULUÇ • Erol AKYAVAŞ • Yüksel ARSLAN • Altan GÜRMAN • Devrim ERBİL • Nil YALTER • Tomur ATAGÖK • Neş’e ERDOK •KOMET • NEVHİZ • Nur KOÇAK • İpek DUBEN • Seyhun TOPUZ • Jale N. ERZEN • Meriç HIZAL • Yalçın GÖKÇEBAĞ • Koray ARİŞ • Muzaffer AKYOL • Tülin ONAT • Balkan Naci İSLİMYELİ • Ekrem KAHRAMAN • Osman DİNÇ • Azade KÖKER • Bünyamin ÖZGÜLTEKİN • Yusuf TAKTAK • Aydın AYAN • Serhat KİRAZ • Suzan BATU • Kezban Arca BATIBEKİ • İsmet DOĞAN • BUBİ • Server DEMİRTAŞ • Ahmet ORAN • Selma GÜRBÜZ • Temür KÖRAN • Mustafa KARYAĞDI • Şükran MORAL • Gül ILGAZ • Mehmet YILMAZ • Murat GERMEN • Varol TOPAÇ • Genco GÜLAN • Haluk AKAKÇE • Leyla EMADİ • Ardan ÖZMENOĞLU • Hayal İNCEDOĞAN • OUCHHH • Ertuğrul AKYÜZ • Gökhan TÜFEKÇİ • Tayfun GÜLNAR • Sebuh Görkem CANDAN • Şevval BAŞALAN

“100 Yıl Perspektifinde Sanat: Türkiye’de Modern ve Çağdaşın Serüveni” başlıklı sergiyi, 14 Ocak Pazar gününe kadar her iki mekânda da ziyaret edebilirsiniz.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.