AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Demokrat Parti’nin (DP) 1950’de iktidara geldiği tarihi, 14 Mayıs’ı seçim tarihi olarak işaret etti ve DP’nin o dönemdeki “Yeter, söz milletin” sloganını kullandı. Erdoğan neden sembol tarihleri seçiyor? 2010’da yapılan anayasa referandumunu da 12 Eylül’ün yıl dönümünde yapmıştı ve o anayasa değişikliği ile 12 Eylül darbesini yapanların yargılanmasının yolu açılmıştı.
Erdoğan, öteden beri hep mağduriyetlerden ve çatışmalardan beslendi. Geçmişi kendi çıkarı uğruna tahrif etmekten geri durmadı ve “Ben söylüyorsam, doğrudur” ve “Ben yaptım, oldu” anlayışıyla hareket etti. Şimdi de anayasada seçimin öne alınmasının TBMM’de karara bağlanmaması halinde üçüncü kez aday olmasının önünde anayasal engel olmasına karşın, “Ben yaptım oldu” diyerek, seçim tarihini kendi belirlemeye hazırlanıyor.
Muhalif blok ise Erdoğan’ın karşısına kimi aday çıkaracağının arayışında. Altılı Masa çalışmalarında son aşamaya gelindi, 26 Ocak toplantısının ardından 30 Ocak’ta geçiş sürecinin nasıl olacağı ve yol haritası açıklanacak. O andan itibaren de cumhurbaşkanı adayını belirlemek için çalışmalar başlayacak ve şubat ayı içinde aday isminin belli olması bekleniyor.
HDP de, kapatma davasının gölgesinde siyasi çalışmalarını sürdürüyor. Bir yandan Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak, kapatma davasının seçimlerden sonraya bırakılmasını talep ediyor, diğer yandan da “Kendi adayımızı çıkaracağız” hamlesi ile Altılı Masa ile resmi temasların yolunu açmaya çalışıyor.
Bütün bu gelişmeleri ve seçim sürecini Sedat Bozkurt ve Hıdır Göktaş, politikAnkara programında değerlendirdi.
