Antalya’da yaşayan üniversite öğrencisi A.Ç., uyum sürecindeki trans bir erkek. Daha ilkokuldayken, içinde yaşadığı beden ile ilgili bir “farklılık” hissettiğini anlatan A.Ç., lise yıllarından beri kendini trans erkek olarak tanımlıyor. A.Ç., mastektomi ameliyatını (meme aldırma ameliyatı) özel bir hastanede olmak istiyor ancak yaşanan ekonomik kriz A.Ç.’nin neredeyse her ay fiyatı artan ameliyat ücretini bir araya getirmesini imkânsız hale getiriyor. A.Ç. ile hem kendini keşfetme sürecini hem de ameliyatını olabilmek için başlattığı dayanışma kampanyasını konuştuk.
Batman’da doğup büyüyen ve şu an üniversite birinci sınıf öğrencisi olan A.Ç., trans bir erkek. A.Ç., Eylül 2020’de kimliğinde yazan cinsiyeti değiştirmek için dava sürecini başlattı. 28 Haziran 2021’de cinsiyet uyum ameliyatları için mahkemeden gerekli izinleri alan A.Ç., 21 Aralık 2022’den beri hormon kullanarak uyum sürecini devam ettiriyor. A.Ç.’nin şu anki hedefi; başlattığı dayanışma kampanyası ile mastektomi ameliyatı (meme aldırma ameliyatı) için gerekli parayı toplayıp ameliyatını olabilmek.
“Hayatımın en büyük travması kız çocuk üniforması”
İlkokula başlamadan önce cinsiyetin ve cinsiyetler arasındaki farkların ne olduğunu bilmediğini söyleyen A.Ç., küçükken davranışlarının ve saçlarının erkek kuzenleri gibi olduğunu, cinsiyet olarak bir tanımlama yapmasa da erkek kuzenleri gibi olduğunu düşündüğünü söylüyor.
Cinsiyetler arası farkla ilk defa ilkokula başladığı zaman, kendisine kız çocuk üniforması alındığında ve bu üniformanın erkek kuzenlerinin üniformasından farklı olduğunu anlayınca karşılaştığını anlatan A.Ç., o günleri şöyle anlatıyor: “Hayatımın en büyük travması oldu. Sonrasında içime kapanık bir çocuk oldum. Sınıftaki arkadaşlarım beni bir ‘kız’ olarak görse de ben kendimi öyle görmüyordum ve tabi bunun ne olduğunu da bilmiyordum”
Müdür yardımcısından şikayet: “Çocuğunuzun saçı kısa”
14 yaşlarındayken ilk kez bir kadına aşık olan A.Ç., o süreçte kendinde bir farklılık olduğunu anlıyor ancak bu bedensel olarak hissettiği huzursuzluğu açıklamaya yetmiyor. Liseye geçene kadar ailesi ve arkadaş ortamında herhangi bir ayrımcılığa ve zorbalığa maruz bırakılmadığını anlatan A.Ç., yaşadığı ilk “zorluğu” şöyle ifade ediyor: “Lisede okulun müdür yardımcısı beni babama, ‘Çocuğunun saçı kısa, okuldaki öğrenciler ona özeniyor, saçını kısaltmasın’ diye şikayet etti. O günden sonra babam ile aram hiç düzelmedi. Babam karışmazdı ama bu şikayetten sonra saçımı kısaltmama karışmaya başladı. Daha sonra da babamla problemlerimizi hiç çözemedik.”
Lise yıllarında yaptığı araştırmalar sonucunda, kendini net bir şekilde trans erkek olarak tanımladığını anlatan A.Ç., “Arkadaşlarım, öğretmenlerim beni bilirdi. Sınıfımızda resmiyette bir erkek vardı ama sınıf arkadaşlarım ‘Sınıfta iki erkek var’ derlerdi. Beni de erkek olarak kabul ediyorlardı. Okul konusunda mutluydum. Çok bir sorun yaşamadım” diyor.
İlk üniversitesini Siirt’te okuyan A.Ç., “Yüzüme söylenmeyen şeyler arkamdan konuşuluyordu. Arkamdan lezbiyen olup olmadığım, neden ‘böyle’ olduğum konuşuluyordu, duyuyordum. Kendi arkadaş çevrem ise beni bilirdi, gayet de saygılılardı. Büyük bir sorun yaşamadım ama böyle dedikodulardan ya da bakışlardan rahatsız olduğum oldu. Şimdiki üniversitemde de bir sorun yaşamıyorum” diyerek üniversite deneyimini aktarıyor.
Yedi kardeşi olan A.Ç., ailesinde ilk önce ağabeyine trans olduğunu açıkladığını anlatıyor. Ağabeyinin anlattıklarını güzel karşıladığını belirten A.Ç., diğer aile üyeleriyle ilgili şunları söylüyor: “Daha sonra ablama, kardeşime açıldım. Anneme anlattım. Annemin nasıl karşıladığına dair net bir şey söyleyemiyorum. Kabul etti mi beni, tam emin değilim. Hem benim mutlu olmamı istiyor, ‘em de ‘Akrabalar ne der?’ diye endişeleniyor. Babamla ise bu konuyu hiç konuşmadık. Onunla çok bir iletişimimiz yok, nasıl karşılar kestiremiyorum”
“Ben bir erkeğim ve kadın bedeninde olmak istemiyorum”
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Şu anda mastektomi (meme aldırma) ameliyatını olmak isteyen A.Ç., “Ben bir erkeğim ve kadın bedeninde yaşamak istemiyorum. Memeler gündelik hayatımı çok fazla etkiliyor, her zaman bol kıyafetler giymek zorunda kalıyorum. Binder* kullanıyorum ve bu çok yorucu bir şey. Düşününün, sizi çok fazla sıkan bir şey giyiyorsunuz ve bu sert bir şey. Nefes almak bile zor, yazın yara yapıyor. Memelerim varken özgür yaşayamıyorum. Sürekli kambur duruyorum, denize giremiyorum” diyerek bu ameliyatın kendisi için neden önemli olduğunu anlatıyor.
Meme aldırma ameliyatını neden devlet hastanesinde değil de özel hastanede olmak istediğini sorduğum A.Ç., bu sorumu şöyle yanıtlıyor: “Mastektomi, estetiğe giren bir ameliyat. Devlet hastanesinde estetik operasyonlarına önem verilmediğini düşünüyorum. Estetik bu noktada bizim için şu nedenle önemli: Bu ameliyattan sonra iki memenin altında da uzun bir kesik izi kalıyor. O izlerin düzgün olması, meme ucunun düzgün dikilmesi gerekiyor. Bunlar çok önemli.”
“Artık özgür hissetmek istiyorum”
A.Ç., meme aldırma ameliyatını olabilmek için Haziran 2022’de bir dayanışma kampanyası başlattı. Ameliyat fiyatlarının ekonomik kriz ortamında devamlı arttığını dile getiren A.Ç., “Ameliyat ücretini kendi başıma bir araya getiremeyeceğimi fark ettim. Kampanya başlatan trans arkadaşlarım da vardı, daha önce olumlu sonuçlar elde ettiler. Belki bende de olumlu bir sonuç olur ve en yakın zamanda bu ameliyatı olabilirim. Artık kurtulmak istiyorum. Hormona da başladım. Düşünün hem sakalınız hem de memeniz var. Artık özgür hissetmek istiyorum” diyor.
“Dayanışma yaşatır”
Sürekli kendisiyle savaşta olduğu bir dönemden geçtiğini söyleyen A.Ç., son olarak şunları ekliyor: “Artık bedenimle sürekli bir savaş halinde olmaya dayanabildiğim zamanın tükendiğini hissediyor ve görüyorum. Uzun zamandır tüm çabalarıma rağmen bir sonuca varamadım ve bu durum beni fazlasıyla yıprattı, artık başarmak istiyorum, olmam gereken bedene kavuşmak istiyorum. Amacım ameliyat masraflarının yüzde 100’ünün desteğini almak değil, eksiğini tamamlayabileceğim bir miktara ulaşmak. Şimdiden benimle maddi ya da manevi olarak dayanışan yanımda olan, olacak herkese teşekkür ediyorum, dayanışma yaşatır.”
*Binder: Özel bir atlet. Memeleri baskılayarak belli olmalarına engel olur