Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

İstanbul’un ilçeleri depreme hazır mı? | Prof. Dr. Ziyadin Çakır: “İstanbul, AFAD’ın koordine olabilmesi için daha uygun”

Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 10 ilde etkisini gösteren 7,7 büyüklüğündeki deprem sonrası gözler İstanbul’a çevrildi. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ziyadin Çakır, İstanbul’un ilçelerinin zemin durumlarıyla ilgili Medyascope’a konuştu.

17 Ağustos 1999’da yaşanan Gölcük Depremi hala hafızalardayken 6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen deprem ve sonrasında yaşananlar, İstanbul ile ilgili kaygıları gün yüzüne çıkardı. 

İTÜ Maden Fakültesi’nde yer fiziği ve deprem alanında çalışmalar yapan Prof. Dr. Ziyadin Çakır, Zeytinburnu’ndan itibaren Avrupa yakası kıyılarına dikkat çekerek, “İstanbul için söyleyebileceğim özellikle Zeytinburnu ve devamındaki Marmara kıyılarının, Büyükçekmece ve Küçükçekmece arasında kalan bölgenin, dere kenarına kurulmuş ilçelerin zeminlerinin problemli olduğu. Genele bakıldığında İstanbul’daki 1,5 milyona yakın yapının yalnızca 600 bini, 2000 yılı sonrası yapılmış. Bunun yanında yaklaşık 50 bin ağır hasarlı bina bulunuyor. Bunların büyük çoğunluğu dokunsan yıkılacak durumda” dedi. 

Kahramanmaraş depremiyle ilgili de konuşan Çakır, bu çaptaki bir afete müdahalede AFAD’ın elindeki imkanların yetersiz olduğunu belirtti: 

“AFAD’ın envanterinde yeterli ekipmanın, aracın, iş makinesinin olmayışı yıkımın boyutlarının kavranmasını geciktirdi ve müdahale için neredeyse iki gün kaybedildi. Depremin etki alanının çok geniş olması ve mevsimsel koşullar da afetten etkilenen bütün insanlara ulaşmayı zorlaştırdı. İstanbul için olası bir senaryoda, yapıların daha dar bir alanda yoğunlaşması bir anlamda daha kolay koordine olmayı sağlayacaktır.”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Deprem ve Zemin İnceleme Şube Müdürlüğü’nün internet sitesinden, İstanbul’un 39 ilçesi için düzenlenen “Olası Deprem Tahmin Raporları”na ulaşılabiliyor. Raporların içeriğinde yapıların inşa yıllarına göre dağılımı, hasarlı yapıların mahallelere göre dağılımları, yeraltı sistemlerinin muhtemel hasar noktalarının yanı sıra depremlerin yıkıcılığı hakkında öngörü sağlayan “Maksimum Zemin İvmesi”  ve “Maksimum Zemin Hızı” parametreleri de bulunuyor.

Avcılar, 1999 Gölcük Depremi’nde İstanbul’un en çok can kaybı yaşanan ilçesi olarak biliniyor. İlçede o depremden etkilenmemiş birine rastlamak zor. Avcılar için yayınlanan raporda, ilçedeki yapıların yüzde 63’ünün 2000 yılı öncesi yapıldığı göze çarpıyor.

Buna ek olarak raporda çok ağır hasarlı, ağır hasarlı, orta hasarlı ve hafif hasarlı yapıların mahallelere göre dağılımları da yer alıyor. İlçenin çok ağır hasarlı yapılarının yoğunlaştığı Denizköşkler, Ambarlı, Cihangir mahallelerinin Maksimum Zemin Hızı ve Maksimum Zemin İvmesi değerlerinin de en yüksek seviyede olduğu gözden kaçırılmamalı. İlçede, 2019 yılında yeni imar planının İBB Meclisi’nde kabul edilmesiyle birlikte geniş bir kentsel dönüşüm süreci başladı.

Bakırköy, Zeytinburnu’nun hemen ilerisinde bulunan İstanbul’un kıyı ilçelerinden biri. 230 bin nüfusa sahip ilçede bulunan yapıların sadece yüzde 16’sı 2000 yılından sonra yapılmış. İlçe, deprem uzmanlarının uyarılarına rağmen sahildeki dolgu alan üzerine inşa edilen, 20 katlı dört bloktan oluşan SeaPearl Ataköy Rezidans Projesi ile gündeme gelmişti. Mahkemenin inşaatı durdurma kararına karşın inşaat faaliyeti devam etmişti.

İlçedeki mahallelerin Maksimum Zemin İvmesi değerlerini gösteren haritaya bakıldığı zaman tamamen kırmızı bir harita ile karşılaşıyoruz. 

Büyükçekmece, İstanbul’un su kenarına inşa edilmiş ilçelerinden biri. Uzmanlar ilçenin zemin sıvılaşması sorununa yıllardır dikkat çekiyor. Büyükçekmece için yayınlanan raporda, can kaybı tahminlerinin yoğunlaştığı mahallelerin Marmara Denizi ve Büyükçekmece Gölü’ne kıyısı olan mahalleler olduğu göze çarpıyor.

Depremin etkilerinden endişe edilen bir diğer ilçe ise İstanbul’un en kalabalık ilçesi olan Esenyurt. TÜİK 2019 verilerine göre ilçenin nüfusu 954 bin, ilçenin bina sayısı ise 38 bin. Esenyurt için hazırlanan raporda, İlçenin E-5 çevreyolu kenarındaki Saadetdere, Güzelyurt, Namık Kemal ve Turgut Özal mahallelerinde zemin davranışlarına dikkat çekiliyor. 

Tahmini ağır yaralı ve ölü sayıları da bu mahallelerde daha yüksek. 

Sıvılaşma sorununa dikkat çekilen bir diğer ilçe de Küçükçekmece. Burası aynı zamanda Kanal İstanbul’un Marmara Denizi ile bağlantı noktası olarak planlanıyor. 2014 yılında yapılan bir çalışmada, araştırmacılar Küçükçekmece Gölü’nün altından geçen üç aktif fay hattının olduğunu ve 5,0 büyüklüğünde deprem üretebileceğini ortaya çıkardı. İlçe için hazırlanan raporda E-5 çevreyolunun, Marmara Denizi’nin ve Küçükçekmece Gölü’nün kıyısındaki mahallelerin zemin davranışlarının benzeştiği göze çarpıyor. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.