Doğa Üründül yazdı: Acaba neden sevilmiyorsun Hidayet Türkoğlu?

İstediğin zaman, istediğin yerde izle servislerinin olmadığı yıllarda halk arasında “izleme birliği” vardı. Bunu şöyle açıklayayım, pazar akşamları “Bizimkiler” dizisi varsa pazartesi sabahı okulda, işyerinde, otobüste konu bu ortak izlenceydi.

Benzer durum, ülkemizi yurtdışında temsil eden sporcularda da oluşurdu. 2000’de NBA takımlarından Sacramento Kings tarafından draft edilen Hidayet Türkoğlu’nun maçlarda yaptıkları da okulda “Andımız” sırasındayken en büyük sohbet konusuydu. Amerikalıların tabiri ile “Hedo” dip çizgiden asist yaptı, Hedo forvetten oyun kurdu, Hedo rakibini poster etti… O zamanlarda açık kanalda yayınlanan maçlar için çoğu kişi geceye alarmı kurup kalkar, en sevilen dizinin en sevilen bölümünü uykusuz kalmak pahasına kaçırmazdı. En sevilen dizinin, en sevilen bölümü… Bu kısma bir kez daha geleceğiz.

Geçtiğimiz günlerde eski efsane basketbolcu, şu anki Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) Başkanı Hidayet Türkoğlu, emekli NBA oyuncuları Quentin Richardson ve Darius Miles tarafından yapılan “Knuckleheads” podcastine konuk oldu. Hedo’nun Orlando Magic günlerindeki anılarını basketbolsever olarak dinlemesi keyifliydi. Fakat Türkoğlu şöyle bir cümle kurdu: “NBA maçına geliyorum, insanlar beni alkışlıyor. Kendi ülkeme dönüyorum, 10 bin kişi beni yuhalıyor. Orlando’ya geliyorum, 20 bin kişi tezahürat yapıyor. Tamamen farklı zihniyetler. Ama Türkiye’de hâlâ başarmam gereken şeyler var.”

Peki Hidayet Türkoğlu, kendisine duyulan saf sevgiyi nasıl nefrete dönüştürdü?

Bir başka efsane oyuncu Harun Erdenay’ın ardından TBF Başkanı seçilen emekli NBA yıldızı Hidayet Türkoğlu, 2016’dan beri basketbolun patronu konumunda. Düşünsenize, 2008/2009 NBA finallerinde merhum Kobe Bryant’ın taşıdığı Los Angeles Lakers karşısında, takımın süper yıldızı Dwight Howard ile birlikte Orlando Magic’in en görkemli oyuncusu Hidayet Türkoğlu’ydu. O finali 4-1 kaybettiler ama kazandıkları tek maçta, Hedo’nun Kobe’nin şutunu bloklaması sporseverlerin hafızasında tazeliğini hâlâ korur.

2.08 metrelik boyu ile oyun kurabilen bir forvet şu an NBA’de olsa büyük ihtimal oynadığı yıllardaki etkisinin bile ötesine geçerdi. Çok seviliyordu Hedo. 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası’nda 12 Dev Adam rakiplerini bir bir geçiyordu. 11 Eylül’de oynanan Sırbistan maçı sonrası yarı finale yükselen Türkiye A Milli Basketbol Takımı’nın kaptanının “maddi manevi lay lay lay ooo” demesi bile sadece çocukça görülmüştü. Gümüş madalya ile turnuvayı kapatan 12 Dev Adam için 28 milyon TL prim, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından örtülü ödenek üzerinden karşılanmıştı. Aslında böyle denmişti fakat sonradan ortaya çıkmıştı ki Spor Toto Teşkilat Müdürlüğü primleri ödemişti.

Hidayet Türkoğlu için uykusundan olan Y-kuşağı büyüdü. Bu dönemde özgürlüklerini kaybetti, kadınsa sistematik şiddete uğradı, erkekse hangi trafik magandası tarafından öldürüleceğini düşündü, hangi ihale zengini müteahhit çocuğu onu lüks arabasıyla ezecekti. Çok çalışkandı Y-kuşağı. Fakat istedikleri yerlere liyakatsizlik yüzünden gelemedi. Yaşıtları dünyayı üç tur gezerken, şanslı azınlık üniversitelerinin “Erasmus” programı ile yurtdışını gördü. İş hayatına başladılar, öğrencilik dönemlerinden bile fakirdi Y-kuşağı. İki memur maaşlı aileler bile 40’lı yaşlarında en az bir daire alabilirken, Hedo hayranlığı ile büyümüş çocuklar büyüdüklerinde değil ev almak, iyi şartlar sağlayan şirketlerde çalışsalar bile kiralarını dahi ödeyemez hale geldi.

NBA yıldızı olan Hedo’yu taraflı tarafsız herkes severken Türkiye’ye dönen Hidayet Türkoğlu ise siyasetin göbeğine oturdu. Çok sevilen basketbolcu Hidayet, şu anda içinde bulunduğumuz karanlık dönemin medyadaki yüzlerinden biri haline geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanlarından biri oldu. Naçizane benim için iki kişi vardı. Birisi hayranı olduğum 2.08’lik NBA yıldızı, diğeri ise ajandasının peşine düşmüş emekli basketbolcu başkan.

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Siyasetin bataklığındaki Hidayet Türkoğlu pek sevilmedi. Nasıl sevilsin ki? “Öldürmeye azmettirme” suçundan verilen hapis cezası Yargıtay tarafından onanmış firari Galip Öztürk ile fotoğrafı çıktı. ABD’de yuhalanmıyormuş ya, acaba orada Trump ile kol kola girse ve suçu yargı tarafından onanmış biri ile fotoğrafları çıksa herhangi bir salona girebilir miydi?

Aynı dönemlerde NBA’de forma giyen Mehmet Okur bugün gittiği her yerde alkışlanıyor ve seviliyorsa bunun nedenleri ile Hedo’nun sevilmeme nedenleri aslında aynı. 2000’li yıllarda bir gazlı içecek firmasının reklamında Hidayet Türkoğlu için şöyle bir cümle geçerdi: “İstese atom mühendisi bile olabilirdi.” Keşke atom mühendisi olsaydın sevgili başkan…

En sevilen dizinin, en sevilen bölümünden, gece yarısı yayın akışı dolsun diye konulan “Havada Dehşet, Arıların Saldırısı, Volkandan Kaçış…” filmlerine dönüştün.

e-mail: dogaurundul@medyascope.tv