10 Mart’a Kahramanmaraş-Dulkadiroğlu’nda başladım. Depremin vurduğu 11 şehirde olduğu gibi Dulkadiroğlu’nda da çadır krizi devam ediyordu. Pek çok yurttaş çadır verilmediği için kendi yaptıkları baraka benzeri yerlerde kalıyordu. Daha sonra gittiğimiz Kılıçdaroğlu’nun geceyi geçireceği Nurhak ilçesi ise adeta bomboştu. Akşam ise Nurhak Belediyesi Kültür Merkezi önüne yüzlerce yurttaş, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu karşılamaya geldi.
Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu ilçesi şehrin ağır yıkıma uğrayan diğer ilçelerine göre nispeten daha iyi durumdaydı. İlçenin merkezi, yani çarşı en büyük yıkımın olduğu yerdi; çarşıda hem dükkanlar hem de evler yerle bir olmuştu. Buna rağmen dükkanı ayakta kalan esnaf işyerlerini açmaya başlamış, bazı lokantalar yemeklerini dışarıda pişirip satıyordu. Çadır sıkıntısı, daha doğrusu krizi, devam ediyordu. Dulkadiroğlu’nda hâlâ pek çok yurttaş barınmak için yeterli özelliklere sahip olmayan kendi yaptıkları çadırlarda kalıyordu.
Kendi yaptıkları ve parayla satın aldıkları çadırlarda aileleriyle kalan kardeşlerle tanıştım. Toplam beş çadırları vardı ve her çadırda bir aile kalıyordu. Bu çadırlardan birinde ise 10 aylık bir bebek kalıyordu. Kardeşler ve onların ailelerine nereye başvururlarsa başvursunlar çadır sırası gelmemiş.
Bana hem çay hem de Kahramanmaraş’ta Ramazan’da yapılan çöreklerinden ikram ettiler. Yurttaşlar her ne kadar çadır sıkıntısı çekse de bu sıkıntıda devletin sorumluluğunun olmadığını düşünüyorlardı. Devletin 11 ile yetişmesinin imkansız olduğunu söyleyen aile, televizyonda “Devlet nerede?” diye soranların yalan söyleyip, karalama kampanyası yürüttüğünü dile getirdiler.
Hemen az ileride başka bir çadırın önünde bir kadın Kur’an okuyordu, ara verip bana selam verdi. Ona gazeteci olduğumu ve buradaki durumu öğrenmek için geldiğimi söylediğimde bana yaşadıklarını anlattı. AFAD’ın hâlâ çadır vermediğini, kendi kurdukları çadırlarda üşüdüklerini ve yağmur yağdığında çadırlarına su girdiğini söyledi. Kadın, konuştuğum çoğu yurttaş gibi banyo yapmak, tuvalet ihtiyacını gidermek ve çamaşır yıkamak için hasarlı evine girip çıktığını anlattı. Videolu röportaj yapma teklifimi ise “Böyle dönemlerde çile çekmek normal, anlatmaya gerek yok” diyerek reddetti.
Aynı çadır alanında yaşayan Suriyeli bir aile ise görme kaybı olan iki çocuğuyla birlikte kendi yaptıkları çadırda kalıyordu. Durumlarının çok kötü olduğunu söyleyen aile, erzak ve temiz su sıkıntısı da çektiklerini ekledi. Buradan uzaklaşıp yürürken mahalle aralarına kurulmuş ikili üçlü gruplar halinde çadırlar gördüm. Ancak bu çadırlar, evlerin hemen yanı başına kurulmuştu ve bu durum oldukça tehlikeliydi.
Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ilk ziyaretini depremin vurduğu Malatya’ya 9 Mart’ta yaptı. 10 Mart’ta Kahramanmaraş’ı ziyaret eden Kılıçdaroğlu’nun geceyi Nurhak’ta yurttaşlarla birlikte geçireceğini ve ertesi gün programına oradan başlayacağını öğrenince Nurhak’a geçtik.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Nurhak terk edilmiş bir şehre benziyordu, sokaklarda neredeyse kimse yoktu. Akşam ise bu durum değişti, Kılıçdaroğlu’nun gelmesine saatler kala Nurhak Belediyesi Kültür Merkezi önüne yüzlerce yurttaş CHP liderini karşılamaya geldi. Yurttaşlar hava serin olmasına rağmen heyecanla bekliyordu. Aracından inen Kılıçdaroğlu, kendisini bekleyenlere selam verdi, sonrasında yurttaşlar slogan atmaya başlayınca, engel oldu.
Kılıçdaroğlu’na Nurhak Belediyesi Kültür Merkezi’nde derdini anlatan bir kadın, bir aydır ne banyo yapabildiklerini ne de doğru düzgün yiyip içebildiklerini söyledi. Yurttaşların yoğun ilgi gösterdiği Kılıçdaroğlu, yaptığı kısa konuşmada buraya “Geçmiş olsun” demeye geldiğini söyledi ve “Sakın umutsuzluğa kapılmayın” dedi.
Depremin üzerinden neredeyse beş hafta geçti. Siyasi parti temsilcileri, milletvekilleri, genel başkanlar ve Cumhurbaşkanı deprem bölgesini ziyaret etti. Ancak dün bir ilk yaşandı. İlk defa bir genel başkan, hem de cumhurbaşkanı adayı bir genel başkan, geceyi deprem bölgesinde çadırda geçirdi.
Çadır tek kişi için oldukça büyük ve yüksek tavanlı olmasına rağmen içi mütevaziydi: Yatak, sandalye, dezenfektan, peçete ve ıslak mendil.