Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

NBA’de play-in heyecanı başlıyor: Play-off yolcusu kalmasın!

NBA’de son şuta kadar süren heyecanın ardından normal sezon sona erdi. Doğu ve Batı konferanslarında yedinci ve sekizinciyi belirleyecek “NBA Play-In Turnuvası”nı Medyascope Spor’dan Öner Tavtay değerlendirdi.

NBA play-in heyecanı başlıyor: Play-off yolcusu kalmasın!

NBA’de normal sezon maçları tamamlandı ve özellikle Batı Konferansı’nda çekişme son saniyeye kadar sürdü. Hem beşinci ve altıncı sıra, hem de play-in sıralamaları heyecanını iliklerimize kadar yaşadık. Kısa bir bekleyişin ardından da play-in mücadeleleri bu hafta başlayacak ve hafta sonunda play-off sezonuna geçiş yapacağız. Bu yazımda sizlere dört play-in maçında bizleri nelerin bekleyeceğini aktacağım.

Atlanta Hawks – Miami Heat

Doğu Konferansı’nda 7. ve 8. sırayı paylaşan Atlanta Hawks ve Miami Heat karşı karşıya gelecek. Sezon içindeki mücadelelerin üçünü Heat, sadece birini Hawks kazandı. Kağıt üstünde de Heat tecrübesi ve ev sahibi olması sebebiyle daha avantajlı gözüküyor. Bogdanovic, Capela, John Collins ve Trae Young’ı son maçta dinlendiren Hawks’ta herhangi bir eksik bulunmuyor. Heat cephesinde ise sırt sakatlığı yüzünden takımdan ayrı kalan Jovic tek eksik olarak göze çarpıyor.

Şubat ayında Nate McMillan’la yollarına ayıran Hawks, bir süredir takım çalıştırmayan eski Utah Jazz koçu Quin Snyder’ı takımın başına getirmişti. Snyder yönetimde 21 maça çıkan Hawks 10 galibiyet ve 11 mağlubiyet aldı. Özellikle de takım savunmasını bir üst seviyeye çıkarma konusunda Snyder şu an için beklenen etkiyi gösteremedi. Hücumda başta Trae Young gibi birçok alternatifi bulunan Hawks savunmada ise sorun yaşamaya devam ediyor. Offensive Rating sıralamasında tüm NBA içerisinde 7. sırada yer alırken, Defensive Rating’de ise 22. sırada bulunuyor. Altındaki sekiz takım arasından sadece Sacramento Kings play-off gören takım oldu. Bu durum hücumu biraz daha problemli olan Miami Heat’i avantajlı konuma koyan etkenlerden biri.

Miami Heat ise Atlanta’nın tam aksine hücumda çok problemli bir sezon geçirerek Offensive Rating’de 25. sırada yer aldı. Defensive Rating’de ise 9. sırada bulunuyorlar. O yüzden bu maç tam da bir hücum mu, yoksa savunma mı maç kazandırır sorusunun yeni bir cevabına sahne olacak.

Hücum yönünden maçın kilit isimleri Trae Young ve Jimmy Butler olacak. Savunmada ise tüm gözler, iki takımın da pota altı savunucusu Clint Capela ve Bam Adebayo üzerinde toplanacak. Gözden kaçırmamamız gereken detaylardan biri de kenardan gelecek katkılar. Heat’in görev adamlarının neler yapacağı da belirleyici faktör rolünde. Özellikle Strus, Vincent, Duncan Robinson üçlüsü burada önemli yer tutuyor. Berbat bir sezon geçiren Kyle Lowry’nin de bu maçta hem hücum, hem savunmada takıma neler katacağı kritik yer tutuyor. Diğer tarafta da hücumda yükün neredeyse tamamı Trae Young üstünde olacak. Sezonu 26.2 sayı, 10.2 asist ortalamasıyla double double istatistikle tamamladı ve takımını bu sezon da sırtlamaya devam etti. Heat tecrübesiyle bir adım daha önde görünse de Hawks kolay teslim olmayacaktır. Kazanan takım ise 7. sırayı alarak Boston Celtics’in rakibi olacak.

Toronto Raptors – Chicago Bulls

Doğu Konferansı’ndaki bir diğer play-in maçında Toronto Raptors, Chicago Bulls’u ağırlayacak. Kaybeden takımın sezonu sona erecek, kazanan ise Hawks – Heat maçının kaybedeni ile eşleşecek. Bu eşleşmede kağıt üstünde Raptors bir adım önde gözükse de Bulls’un yıldız faktörü maçın belirleyicisi haline gelebilir. Lavine, DeRozan ve Vucevic üçlüsü böyle tek maç üstünden kaderin çizildiği durumlarda sorumluluk alarak takımını sırtlamaya çalışacaktır.

Offensive Rating açısından kötü bir sezon geçiren Bulls 24. sırada yer alırken, Raptors 13. sırada kendine yer buldu. Defensive Rating’de ise Bulls 5. sırada, Raptors ise 11. sırada sezonu tamamladı. Demar DeRozan’ın eski takımına karşı oynayacak olması da maçı onun adına biraz daha kişisel bir boyuta taşıyor. Raptors cephesinde takımın en büyük yıldızı Pascal Siakam sezonu 24.2 sayı, 7.8 ribaunt ve 5.8 asist ortalamalarıyla tamamladı. Bu maçta da ona büyük sorumluluk düşüyor. Bulls cephesinde ise Zach Lavine 24.8 sayı, DeRozan ise 24.5 sayı ortalamaları ile sezonu tamamladı. İki takım arasında göze çarpan önemli istatistiklerden biri de Chicago’nun yıldız üçlüsü dışında sadece Patrick Williams’ın çift haneli sayı ortalamasına sahip olması kendileri için ciddi bir dezavantaj yaratıyor. Raptors cephesinde ise Siakam’ın dışında VanVleet, Gary Trent Jr, OG Anunoby, Barnes ve Poetl çift haneli sayı istatistiklerine sahip. Savunmada iyi iş çıkaran takımın ipi göğüsleyeceğini düşünmek çok da yanlış bir düşünce olmaz, fakat kağıt üstünde Raptors bir adım önde gözüküyor.

Los Angeles Lakers – Minnesota Timberwolves

Gelelim Batı Konferansı eşleşmelerine. Çalkantılı sezon geçiren iki takım Los Angeles Lakers ve Minnesota Timberwolves play-off bileti için karşı karşıya gelecek. Ev sahibi avantajını elinde bulunduran Lakers, maçın favorisi konumunda. Sezon içinde sakatlıklar ve takım içi oyuncu değişiklikleri ile sürekli değişkenlik gösteren Lakers’ta gözler sadece takımın değil, ligin de en büyük yıldızlarından olan Lebron James ve Anthony Davis’in üzerinde olacak. Özellikle Davis’in sağlıklı kaldığı dönemlerde ciddi bir galibiyet yüzdesine sahipler.

Hem savunmada, hem de hücumda Davis’in takıma yaptığı katkı bu mücadele için kritik öneme sahip. Davis sezonu 25.9 sayı, 12.5 ribaunt 1.1 top çalma 2.0 blokluk istatistiklerle tamamladı. Takımın hücumdaki ana faktörü Lebron ise bu sezon 28.9 sayı, 8.3 ribaunt ve 6.8 asist ortalamaları tutturdu.Son dönemdeki çıkışıyla çok kilit bir rol alan Austin Reaves de bu maçta dikkat edilmesi gereken oyunculardan biri. Diğer taraf ise çok daha karmaşık bir durumda. Ligin son maçında Pelicans’ı geriden gelip mağlup ederek 8. sıraya alan Timberwolves’ta sular durulmuyor. Soyunma odasına giderken duvarı yumruklayıp elinde çatlak oluşan Jaden McDaniels, bu maçta görev alamayacak. Diğer taraftan da mola sırasında tartışma sonucu takım arkadaşına yumruk sallayan Gobert’in durumu da belirsiz. Özellikle Gobert takası ve D’Angelo Russell’ın takımdan ayrılmasından sonra Timberwolves cephesinde huzursuzluklar takımın yakasını bırakmıyor. Son maçta oynamayan Austin Rivers’ın da bu maçta forma giyeceği tahmin ediliyor.

Bu maçta da kendileri adına tüm gözler Karl-Anthony Towns ve Anthony Edwards üzerinde olacak. KAT bu sezonu 20.8 sayı, 8.1 ribaunt ve 4.8 asist ortalamalarıyla tamamladı fakat toplamda sadece 29 maçta forma giyebildi. Uzun bir sakatlık dönemi sonrası çok da kötü bir durumda değil. Onun yokluğunda çoğu zaman takımı sırtlayan Edwards ise sezonu 24.6 sayı, 5.8 ribaunt ve 4.4 asist ortalamalarıyla tamamladı. Edwards, bu sezon özellikle savunma çok daha konsantre bir görüntü sergiliyor. Bu ikilinin dışında en çok göze çarpan isimler ise Conley ve Gobert olacak. Gobert’in durumu hala belirsiz durumda. Özellikle Davis’i savunma konusunda Timberwolves’un Gobert’le veya Gobert’siz nasıl bir iş çıkaracağı bu serinin belirleyicisi olacak. Fakat Lakers’ın büyük favori ilan edilmesi şaşırtıcı değil. Kazanan takım ise Memphis Grizzlies ile eşleşecek.

New Orleans Pelicans – Oklahoma City Thunder

Kaybedenin eve döneceği diğer maçta New Orleans Pelicans, kendi sahasında Oklahoma City Thunder’ı ağırlayacak. Ligin son maçında son periyota kadar önde götürdüğü maçı kaybeden Pelicans, kendini bir anda 9. sırada buldu. Sezona fırtına gibi girseler de Zion’un sakatlığı sonrası serbest düşüşe geçerek neredeyse kendini play-off potası dışında bulan Pelicans’ta Zion bu maçta da görev alamayacak. Jose Alvarado’nun durumu ise belirsiz. Bu sezon sadece 45 maç oynayan Brandon Ingram, takımın en büyük kozu olacak ve sezonu 24.7 sayı, 5.5 ribaunt ve 5.8 ortalamalarıyla tamamladığını da ekleyelim. Zion’un yokluğunda Ingram’a eşlik edebilecek oyuncu ise takımın tecrübeli ismi CJ McCollum olacak. Bu iki oyuncuya Trey Murphy III ve Jonas Valanciunas’ın vereceği destek de önemli.

Thunder cephesinde ise takımın en büyük kozu, ismi neredeyse MVP yarışına bile dahil olacak kadar iyi bir sezon geçiren Shai Gilgeous-Alexander. Bu sezonu 31.4 sayı, 4.8 ribaunt, 5.5 asist, 1.6 top çalma ortalamalarıyla bitirdi. Sayı Krallığında da 4. sırada tamamladı sezonu. Ona bu maçta en çok yardımcı olacak oyuncu da Josh Giddey. Kağıt üstünde saha avantajı sayesinde bir adım önde Pelicans gözükse de, maç içi dinamikler ve SGA’nın göstereceği etkinin maçın sonucuna direkt etki edeceği kesin. Kazanan takım Lakers-Timberwolves’un kaybedeniyle play-off mücadelesine çıkacak, kaybeden ise evine dönerek sezonu tamamlayacak.

Play-in heyecanı salı (11 Nisan) gecesi başlıyor ve hep birlikte hangi takımların play-off heyecanına katılacağını hep birlikte göreceğiz. Play-in sonrası yeni bir yazıda tekrar görüşmek üzere!

Yazan: Öner Tavtay

Editör: Doğa Üründül

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.