Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Erdoğan vize sorununu çözeceğini söyledi ancak kolay olmayabilir | “Tek taraflı yapılacak işlem değil, son kararı verecek olan Avrupa Parlamentosu”

Son zamanlarda birçok yurttaşın vize başvurularının reddedildiğini söylemesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan vize sorununu çözeceklerini açıkladı. Vize sorunu çözülür mü? Emekli Büyükelçi Hasan Göğüş, Emekli Büyükelçi Selim Yenel, ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Başak Alpan Medyascope’a anlattı.

Vize merkezlerine 2022 yılında yapılan toplam 778 bin 409 Schengen vize başvurusundan 120 bin 876’sı reddedildi. Son zamanlarda sanatçılar da vize başvurularının reddedildiğini açıklıyor.

schengenvisainfo.com’un verilerine göre, Türkiye Schengen vizesi için en fazla başvuru yapılan ülke sıralamasında Rusya Federasyonu’nu geride bıraktı. Böylelikle Rusya, tarihinde ilk kez ikinci sırada yer aldı. 2021 yılına kıyasla Schengen vizesine başvuran Türk vatandaşlarının sayısı, 2022 yılında 271 bin 977’den 778 bin 409’a yükseldi. Yapılan başvurulara ret cevabı sayısı ise 2021 yılında 45 bin 16 iken 2023 yılında bu sayı 120 bin 876 oldu. 2022 yılı verilerine göre Türkiye’den yapılan başvuru sayısına bakıldığında, en fazla başvuru 223 bin 699 ile Almanya Büyükelçiliği, konsoloslukları ve vize merkezlerine yapıldı. Bunu 164 bin 829 ile Yunanistan ve 115 bin 114 ile Fransa izledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) 79. Genel Kurulu kapsamında düzenlenen Hizmet Şeref Belgesi Takdim Töreni’nde vize ile ilgili açıklama yapmıştı. Erdoğan, “Son dönemde adeta bir siyasi şantaj sorunu olan vize sorununu inşallah en kısa sürede hâl yoluna koyacağız” demişti.

Vize sorunu çözülür mü?

Emekli Büyükelçi Hasan Göğüş, Emekli Büyükelçi Selim Yenel ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Başak Alpan Medyascope‘a anlattı. 

Göğüş: “Tek taraflı yapılacak bir işlem değil, en son kararı verecek olan Avrupa Parlamentosu”

Emekli Büyükelçi Hasan Göğüş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TOBB Genel Kurulu’ndaki değerlendirmesinin yanı sıra, seçim kampanyası sırasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da “Üç ay içerisinde vizeleri kaldıracağım” sözlerini hatırlatarak “Bu tabii tek taraflı yapılacak bir işlem değil, en son kararı verecek olan Avrupa Parlamentosu” dedi. 

“Cumhurbaşkanı, vize diyaloğu sürecinin başlatılmasını kastediyor olabilir”

Her şeyden önce karşılıklı diyaloğun yeniden başlaması lazım” diyen Göğüş, Cumhurbaşkanı’nın “yoluna koymaktan” kastının vize diyalog sürecinin yeniden başlatılması olabileceğini söyledi. 

“Avrupa Birliği üyeliğinden bağımsız düşünülebilir, Gürcü vatandaşlara tanınan hak gibi”

Göğüş, kaydedilen gelişmeye göre tamamen kaldırılmasının da gündeme gelebileceğini belirterek şöyle konuştu: 

“Belki bunu Avrupa Birliği (AB) üyeliğinden bağımsız da düşünmek lazım. Bu, Türkiye için çok önemli. AB’nin üye olmayan ülkelere bu hakkı tanıdığının örnekleri var. Gürcistan’a, Gürcü vatandaşlara vize muafiyeti tanındı. Gürcistan AB üyesi değil. Türkiye de bu ülkelerden olabilir, olması da lazım. Bir şekilde AB üyeliğinden ayırarak Türkiye’nin bu vize serbestisi diyaloğunu hızlandırması lazım.”

“Terör yasasının gözden geçirilmesi pek kolay gerçekleştirilecek bir husus değil”

AB ile yürütülen vize serbestisi diyaloğunda yer alan 72 kriterden 66’sının yerine getirildiğine değinen Göğüş, “Mesela bunlardan bir tanesi biyometrik pasaportlara geçilmesi ancak diğer kriterlerden biri olan terör yasasının gözden geçirilmesi pek kolay gerçekleştirilecek bir husus değil” diye konuştu. Bununla ilgili bir şekilde karşılıklı görüşmeler yoluyla orta yol bulunması gerektiğini söyleyen Göğüş, “Avrupa Birliği bu koşulunu biraz yumuşatması lazım. Türkiye’de belki şekliyle de olsa bazı değişiklikler yapabilmeli” dedi.

Göğüş, vize sorununun çözülememesi durumunda Türkiye’nin neler yapabileceğiyle ilgili şunları söyledi:

Türkiye, ‘Ben de sizin vatandaşlarınıza mütekabiliyet yapıp vize uygulaması başlatıyorum’ diyebilir. Bir ara Türkiye bandrol uygulamasıyla yaptı ama bu tam bir vize yerine geçmiyor.  Para karşılığı pasaportlarına bir etiket yapıştırılıyor bu şekilde girişlerine müsaade ediliyor ama vize konulduğu takdirde tabii bu ilk aşamada turizm gelir kaybına neden olacaktır. Şu anda Türkiye’nin de en fazla ihtiyaç duyduğu döviz kaynaklarının başında da turizm gelirleri geliyor.

Yenel: “Vize muafiyetinin sağlanması oldukça zor çünkü birçok fırsat kaçırıldı”

Eski Avrupa Birliği Bakanlığı Müsteşarı ve Emekli Büyükelçi Selim Yenel de vize probleminin çözülmesinin çok zor olduğunu vurguladı:

Vize muafiyetinin sağlanması oldukça zor çünkü birçok fırsat kaçırıldı. Bizim yerine getirmemiz gereken 72 kriter vardı. Buna ‘Benchmark’ diyorladı. Altı tanesi kaldı. Bunların arasında terörle mücadele yasası da var, başka konular da var.”

“Bunların arasından en zoru terörle mücadele yasası, orada bizim birtakım değişiklikler yapmamız gerekiyor”

Altı kriterin arasından en zorunun terörle mücadele yasası olduğunu belirten Yenel, işleyişi şöyle anlattı:

“Bunların arasından en zoru terörle mücadele yasası, orada bizim birtakım değişiklikler yapmamız gerekiyor. Bu konuda şimdiye kadar direndik. Dolayısıyla bu altı kriterin yerine gelmesi lazım. Birinci şart bu. Avrupa Birliği Komisyonu o şart yerine geldikten sonra, ‘Tamam. Siz bütün 72 kriteri yerine getirdiniz, size yeşil ışık yakıyoruz. Dolayısıyla size vize muafiyeti sağlayalım’ diyecek. Ondan sonra üye ülkelere gidiyor. Üye ülkelerin de olumlu bir yanıt vermesi lazım. Burada bir avantajımız var, kimse tek başına bunu engelleyemiyor. Yani Rumlar engelleyemez çünkü nitelikli oy çoğunluğu geçerli burada. Her ne kadar konsensusa bağlı olsalar bile çok sıkışırlarsa bunu bir şekilde geçirirler. Ondan sonra da Avrupa Parlamentosu’na (AP) gidecek ve AP’nin de onayı gerekecek.”

“Kısa vadede olmaz, çok şeyin değişmesi gerekir”

“Dolayısıyla birçok aşama ve yerine getirilmesi gereken kriterler var. Komisyon, üye ülkeler ve parlamentonun onayı gerekiyor ve hava tabii çok lehimizde değil. İnsan hakları, hukukun üstünlüğü, adaletin bağımsızlığı alanlarında çok eleştiri alıyoruz. O bakımdan imkansız değil ama oldukça zor bir süreç olduğunu söyleyebilirim. Kısa vadede olmaz, çok şeyin değişmesi gerekir.” 

Yenel, vize probleminin çözülememesi durumda her şeyin olduğu gibi devam edeceği belirterek “Bir de şu var Suriyeli vatandaşlar Türk vatandaşlığı aldıktan sonra da onu değerlendirip başvuruda bulunuyorlar ve dolaylı bir şekilde Avrupa ülkelerine gitmeye çalışıyorlar. Vize verilmesinin zorluklarını çıkarılmasında bu da bir faktör” diye ekledi.  

“Vize başvurusunda sanatçı ayrımı yapılmıyor”

Son zamanda sosyal medyada hem vatandaşlar, sanatçılar vize almakta zorlandıklarını ve ret aldıklarını duyuran paylaşımlar yapıyorlardı. Yenel ve Göğüş vize başvurusu sürecinde ayrım yapılmadığına dikkat çekerek sanatçı ve sade vatandaş ayrımı olmadığı için başvuru yapan her vatandaşa aynı sürecin işlediğini vurguladı. Yenel durumu şöyle açıkladı: 

“Sade vatandaş olarak bakıyorlar çünkü bir bakıma bürokratik bir işlem. Buradaki büyükelçilikler, konsolosluklar başvuruları merkezlere gönderiyorlar. Merkezdekiler sanatçı mı değil mi tanınıyor mu tanınmıyor mu ünlü mü değil mi diye bakmıyorlar. ‘Bu kimdir?’ deniliyor ve otomatik olarak cevaplar veriliyor.  Maalesef insani bir süreçten geçmiyor. O bakımdan sade vatandaş ve sanatçılar arasında bir ayrım yapılmıyor .”

Aynı gün değişen açıklama

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 6 Mayıs’ta İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nde yaptığı açıklamada “Dünyanın bize tahsis ettiği belli bir miktar var. Biz bu miktarı aşmak üzereyiz. Bütün yeşil pasaportlar hususi pasaportlara dönebilir” demişti. Dışişleri Bakanlığı’nın bu konuda sürekli eleştirildiğini söyleyen Soylu, “Ama ben bu konuda sorumluluğumu üzerime aldım. Bir çalışma yapacağımı söylemek isterim. Tabii şu da var. Yani siz kendi işiniz icabı yurt dışı seyahatlerinizi gri pasaportla yapabilme kabiliyetine sahipsiniz. Devlet bunu sizden imtina etmez” diye konuşmuştu. 

Soylu aynı gün Twitter hesabından yaptığı açıklamada ise “Kimlerin bu pasaportu alacağı mevzuatımızda bellidir, geri alınması veya iptal edilmesi söz konusu değildir” demişti.

Alpan: “10 ayda çok keskin bir siyasi hamle beklemiyorum”

İktidarın yerel seçimlere kadar vize sorunuyla ilgili keskin bir siyasi hamle yapmasını beklemediğini vurgulayan ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Başak Alpan ise durumu şöyle özetledi: 

“10 ay sonra yerel seçimler var ve Türkiye’de yerel seçimlerin nasıl olduğu da hepimizin malumu. Genel seçim kadar siyasi bir şekilde geçiyor. Ben bu 10 ayda çok bir şey beklemiyorum. Özellikle yeşil pasaportla ilgili bir işlem yapılacağını düşünmüyorum çünkü bu çok anti-popülist bir şey olur. Yeşil pasaportların iptal edilmesi ve insanların bu anlamdaki seyahat özgürlüğünün kısıtlanması gibi 10 ayda çok keskin bir siyasi hamle beklemiyorum ve bence buradaki en büyük hamle yeşil pasaporttan çok gri pasaport. Özellikle 15 Temmuz sonrası yurt dışına kaçan çoğu insanın kullandığı şey gri pasaport oldu. Bu ikisi arasında da ayrım yapmakta fayda var.” 

Okuyun: AKP’nin 2005 yılından beri çözemediği sorun: Schengen vizesi | “Yaşanan sorunlar siyasi bir tercih”

“Henüz orada değiliz, 1-2 yıla daha kötü bir şey bizi bekliyor”

Alpan bu konudaki istatiksel verilerin yanıltıcı olabileceğini belirtti:

Çok ret oranın olduğunu biliyorum ama diğer ülkelerden çok farklı olmadığını düşünüyorum. Bir sorun vardır elbette ki sürelerin uzaması gibi çünkü bir kere başvuru sayısı arttı.”

Alpan, vize konusunun Türkiye’deki siyasi iklimin “korkunçluğu” sebebiyle “Daha kötü olacak” şeklinde yorumlandığını ancak henüz o noktada olunmadığını dile getirdi. Sürecin nereye gittiğinin, kabine kurulduktan, yerel seçimler bittikten sonra belli olacağını söyleyen Alpan “Bir, iki yıla daha kötü bir şey bizi bekliyor” dedi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.