Recep Tayyip Erdoğan, yeni kabinesini açıkladı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Hulusi Akar’ın yerine Milli Savunma Bakanlığı koltuğuna getirildi.
Hayatı ve askeri kariyeri
Yaşar Güler, 18 Eylül 1954 tarihinde Ardahan’da doğdu. 1971 yılında Kuleli Askeri Lisesi’nden, 1974’te Kara Harp Okulu’ndan muhabere teğmen rütbesiyle, 1975’te de Muhabere Okulu ve Eğitim Merkezi’nden mezun oldu.
Güler, 1984 yılına kadar Kara Kuvvetleri Komutanlığına bağlı muhabere birliklerinde takım ve bölük komutanlığı yaptı. 1986 yılında Kara Harp Akademisinden mezun olarak kurmay subay oldu. Kurmay subay olarak 1986-1988 yılları arasında Yurtiçi Bölge Komutanlığında Harekat Başkanlığı, 1988-1991 yılları arasında Kara Kuvvetleri Denetleme ve Değerlendirme Başkanlığında Plan Subaylığı, 1991-1992 yılları arasında 12. Piyade Tümen Harekat ve Eğitim Şube Müdürlüğü, 1992-1994 yılları arasında Silopi’de İç Güvenlik Tabur Komutanlığı, 1994-1995 yılları arasında Bosna-Hersek Türk Tugay Komutan Yardımcılığı, 1995-1997 yılları arasında Başbakanlık Askeri Başdanışmanlığı Proje Subaylığı yaptı.
1997-1999 yılları arasında İtalya’daki NATO Güney Bölge Komutanlığında Muhabere Başkan Yardımcılığı görevini üstlendi. 1999-2000 yılları arasında Barış İçin Ortaklık Eğitim Merkez Komutanlığı; 2000-2001 yılları arasında Genelkurmay Tatbikatlar Şube Müdürlüğü görevlerini yerine getirdi.
2009 yılında korgeneral rütbesine terfi eden Yaşar Güler, bu rütbede Harita Genel Komutanlığı, 4. Kolordu Komutanlığı ve Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı görevlerini yaptı.
Güler, 2013’te orgeneral rütbesine terfi ederek Genelkurmay İkinci Başkanlığı’na getirildi. 2016-2017 yılları arasında Jandarma Genel Komutanlığı görevini yürüttü. 2 Ağustos 2017’de Yüksek Askeri Şura kararları ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevine atandı.
Yaşar Güler, 9 Temmuz 2018 tarihinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Milli Savunma Bakanı olarak atanması sonrasında Genelkurmay Başkanlığı görevine getirildi.
Yaşar Güler’in kardeşi Atilla Güler, Haziran 2015 genel seçimlerinde AKP’den Bayburt milletvekili aday adayı oldu ama aday gösterilmedi.
Hayrunisa Gül ile tokalaşması
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül Kayseri’ye giderken, 22 Ekim 2010’da Esenboğa Havaalanı’ndaki uğurlama töreninde, Ankara Garnizon Komutanı Korgeneral Yaşar Güler de yer aldı ve First Lady Gül ile tokalaştı. Yaşar Güler’in adının ilk duyulduğu olaylardan biri de bu oldu.
Hayrünnisa Gül’ün resmi karşılama törenlerinde yerini alması ve resepsiyonlara katılması için eşinin cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra üç yıl beklemesi gerekti. Güler’in havaalanındaki törende Gül’ün elini sıkması bu tartışmaların sona ermesi açısından önemli bir dönüm noktası olarak görüldü.
Roboski katlimı döneminde Genelkurmay İstihbarat Başkanı’ydı
Roboski’de 28 Aralık 2011’de 19’u çocuk 34 kişi savaş uçakları tarafından bombalanarak öldürüldü. Resmi kurumlar kaçağa giden köylüleri PKK’lı zannettiklerini savundu. Yaşar Güler, o dönem Genelkurmay İstihbarat Başkanı’ydı.
Askeri savcılığın olayla ilgili hazırladığı ve Ocak 2014’te kamuoyu ile paylaşılan 16 sayfalık rapora göre, akşam saat 19:00 sularında Genelkurmay Görüntü İzleme Merkezi’ne gelen Güler, burada görüntüleri izledi ve hava harekatının uygun olduğunu tespit etti.
Güler konuyu o dönem Genelkurmay İkinci Başkanı olan Orgeneral Hulusi Akar’a aktardı. Birkaç saat sonra da Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in talimatıyla hava harekatı düzenlendi.
Askeri casusluk davası
Yaşar Güler’in istihbarat başkanlığı döneminde yaşanan bir diğer olay da İzmir’deki casusluk soruşturması oldu. Ağustos 2010’da e-posta ile gelen bir istihbarat üzerine başlatılan soruşturmada, aralarında muvazzaf askerlerin de bulunduğu 357 askeri yetkiliye “devletin gizli bilgi ve belgelerini yabancı istihbarat servislerine vermek” suçlaması yöneltildi. Söz konusu soruşturma sırasında ele geçirilen yaklaşık 700 belgenin gizlilik derecesinin anlaşılması için Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı’nda dokuz kişilik bir komisyon kuruldu ve bu komisyon belgelerin “çok gizli” olduğuna kanaat getirdi.
Sanıklar ve avukatlar, belgelerin arasında eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un konuşması, telefon rehberi ve kamuya açık bazı raporların da bulunduğu gerekçesiyle “çok gizli” tespitinin hatalı olduğunu savunarak Genelkurmay Adli Müşaviri Muharrem Köse ile dönemin İstihbarat Başkanı Yaşar Güler’i sorumlu tuttu.
Sanıkların tamamı beraat etti ve 2016 yılında bu davayla ilgili kumpas iddialarına yönelik bir soruşturma başlatıldı. Nisan 2016’da hazırlanan iddianamede Güler hakkında da bazı iddialara yer verildi. İddianamede, ilk davanın sanıkları arasında yer alan Kurmay Albay İrfan Bulut’un, komisyonda belgeleri inceleyen bir kişinin gizlilik derecesiyle ilgili hazırlanan çizelgeye itiraz ettiği ancak Güler’in bu kişiyi “azarlayarak heyetten çıkardığı” ve kendisinin imzalayarak savcılığa yolladığı ifadesi de yer aldı. Bununla birlikte casusluk davasına yönelik kumpas iddiaları hakkında açılan soruşturmada yargılanan isimler arasında Güler yer almadı.
Gizli Suriye ses kaydı
Güler’in Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı görevinin ardından 2013 yılında Genelkurmay İkinci Başkanlığı’na atandı.
Bu görev dönemine ise gizli Suriye ses kaydı damgasını vurdu.
Dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’in aralarında bulunduğu üst düzey yetkililerin yaptıkları görüşmeye ait olduğu iddia edilen bir ses kaydı yayımlandı.
YouTube’a “seçim güdümü” adlı bir hesap tarafından yüklenen ses kaydında Güler’in Suriye’deki hükümet karşıtı gruplara silah ve mühimmat gönderilmesine yönelik MİT çalışmalarının desteklenmesi gerektiğini ve talimat verilmesi halinde Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu’na silah ürettirebileceklerini söylediği öne sürüldü.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı. Dışişleri Bakanlığı, görüşmenin sızdırılmasını “alçakça bir saldırı” olarak niteledi ve şöyle dedi: “Bu olay, ülkemizin karşı karşıya bulunduğu siber ve elektronik saldırı tehditlerinin boyutunu gözler önüne sermektedir. Bunu yapan ihanet şebekeleri devletimizin ve milletimizin düşmanlarıdır.”
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’na görüşmede geçen sözlerle ilgili soru önergesi verdi.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra itirafçı olan, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın yaveri Yarbay Levent Türkkan, ses kayıt cihazını Yaşar Güler’in emir subayı olan ve darbe girişimi sırasında Güler’i derdest eden Binbaşı Mehmet Akkurt’un yerleştirdiğini itiraf etti.
Savcılığın açtığı soruşturmada takipsizlik kararı verildi.
15 Temmuz darbe girişimi süreci
Yaşar Güler, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında FETÖ mensupları tarafından makam odasında rehin alındı.
Helikopterle Akıncı Hava Üssü’ne götürülen Güler, darbe girişiminin liderlerinden biri olmak suçlamasıyla yargılanan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk tarafından gözleri, elleri ve ayaklarındaki bağın çözüldüğünü anlattı.
Güler, darbe girişiminin ardından Ağustos 2016’da yapılan Yüksek Askeri Şura toplantısında Jandarma Genel Komutanlığı’na atandı. Bir yıl sonra da Kara Kuvvetleri Komutanı oldu. 2019’da Genelkurmay Başkanı olması beklenen Güler, bu makama bir yıl erken atandı. Böylece Güler, yeni sistemde cumhurbaşkanının atadığı ilk genelkurmay başkanı oldu.
