Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Erdoğan’ın “Sır kutusu” Hakan Fidan’a yeni görev | Astsubaylıktan Dışişleri Bakanlığı’na giden yol

Astsubay olarak 1986’da Muhabere Okulu’ndan mezun olan Hakan Fidan Erdoğan’a yakın bir isim olarak 42 yaşında en genç MİT Müsteşarı oldu. 2010 yılında bu göreve gelen ve 13 yıldır istihbaratı yöneten Fidan, Dışişleri Bakanı olarak yeni kabinede görev aldı.

Astsubaylıktan, MİT’in başına

Hakan Fidan 1968 yılında Ankara’da doğdu. 1986 yılında, 18 yaşında Muhabere Teknisyen Astsubayı olarak mezun oldu ve ardından Dil İstihbarat Okulu’nda eğitim aldı.

Orduda “istihbarat astsubayı” olarak görev yapan Fidan, Almanya’da bulunan NATO Süratli Reaksiyon Kolordusu’nda İstihbarat ve Harekât Başkanlığı’na atandı. Burada üç yıl görev yaparken aynı zamanda ABD askerlerinin yurtdışında eğitimlerini sürdürebilmeleri için kurulan UMUC Europe’dan (University of Maryland University College Europe) yönetim ve siyaset bilimi alanlarında lisansını tamamladı. 

Bilkent’te master

NATO’daki görevinin ardından Türkiye’ye dönen Fidan, Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde master yaptı. Profesör Mustafa Kibaroğlu’nun danışmanlığında “İstihbarat ve dış politika: İngiliz, Amerikan ve Türk istihbarat sistemlerinin mukayesesi” başlıklı tezini verdi. Tezini tamamladığı sıralarda astsubayları temsilen OYAK Genel Kurul üyeliğine seçildi. 2001’de ise mecburi hizmetini tamamlar tamamlamaz ordudan istifa etti.

Fidan, Bilkent Üniversitesi’nde doktoraya başladı ve 2006’da da “Bilgi Çağında Diplomasi: Antlaşmaların Doğrulanmasında Enformasyon Teknolojilerinin Kullanımı” başlıklı teziyle de doktora derecesini aldı.

Uluslararası güvenlik, uluslararası kalkınma ve Türk dış politikası konularında akademik çalışmalarda bulundu. Hacettepe ve Bilkent üniversitelerinde yarı zamanlı olarak uluslararası ilişkiler alanında dersler verdi.

Fidan’ın, Viyana’da Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nda, Cenevre’de Birleşmiş Milletler Silahsızlanma Enstitüsü’nde ve Londra’da akademik çalışmalar yaptığı biliniyor. 

TİKA Başkanlığı ve önlenemez yükselişin başlangıcı

Fidan 2003 yılında da Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı (TİKA) Başkanlığına atandı ve yükselişi de bundan sonra başladı. TİKA Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’e bağlıydı. Fidan, Gül ile çok yakın çalıştı Hem dışişleri hem de istihbarat birimleriyle işbirliği halinde faaliyet gösteren TİKA’da başkanlık, Fidan’ın yıldızının parlamasına yol açtı. TİKA, Fidan’ın yönetiminde, Orta Asya başta olmak üzere Türkiye’nin tarihi, kültürel bağı olan ülkelerle ilişkilere ağırlık verdi ve Afrika’da da bir çok yerde ve alanda faaliyet göstermeye başladı.

Avustralya, Afrika ve Orta Asya’da neredeyse ayak basmadık yer bırakmayan Fidan, bu faaliyetleri sonucunda 2006’da TASAM’ın ‘Stratejik Vizyon Sahibi Bürokrat Ödülü’nü aldı.

Erdoğan’ın dikkatini çeken TİKA Başkanı

TİKA’dayken Başbakan Erdoğan’ın da dikkatini çeken Fidan, dış politika ve uluslararası güvenlik konularından sorumlu Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı görevine getirildi. İran’ın nükleer çalışmalarının uluslararası krize dönüştüğü sırada Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Yönetim Kurulu üyeliğine atandı. Ahmet Yesevi Üniversitesi ve Yunus Emre Vakfı yönetim kurullarında da görev aldı.

Bu sürede Erdoğan’ın güvenini kazanan Fidan, Erdoğan’ın yurtdışı gezilerine katılmaya ve yabancı devlet adamlarıyla görüşmelerine katılmaya başladı. O dönemde Erdoğan’ın Dış Politika Başdanışmanı olan Ahmet Davutoğlu ile de yakın çalışmalar yürüttü.

Ve MİT Müsteşarı

Erdoğan’ın gözüne giren Fidan 2007’de Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı’na getirildi. 15 Nisan 2010’da da MİT Müsteşar Yardımcılığı’na getirilen Fidan’a o andan itibaren müstakbel MİT müsteşarı olarak bakılmaya başlandı. MİT Müsteşarı Emre Taner’in 25 Mayıs 2010’da emekli olmasıyla da 40 gün önce MİT’e adımını atan Fidan 42 yaşında MİT Müsteşarı olarak atandı ve en genç müsteşar oldu. Fidan ayrıca büyükelçi iken MİT Müsteşarlığı’na getirilen Sönmez Köksal’dan sonra MİT bünyesi dışından müsteşarlığa atanan ikinci kişi oldu.

Fidan’ın MİT web sitesindeki özgeçmişi

Çözüm süreci ve Fidan’ın rolü

Fidan’ın, yürüttüğü görevlerden en önemlisi, MİT Müsteşarlığı’na atanmasından bir buçuk yıl kadar sonra çıktı ortaya. Eylül 2011’de sızdırılan ses kaydı, PKK ile MİT yöneticilerinin Oslo’da masaya oturduklarını kanıtlıyordu. MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş, Fidan’ı PKK yöneticilerine, “Başbakan’a en yakın kişilerden biri” olarak tanıtmıştı.

Oslo’da Fidan’ın katıldığı toplantının bir  grup PKK’lının 19 Ekim 2009’da Habur’dan Türkiye’ye girmesinden sonra yapıldığı ses kayıtlarındaki konuşmalardan anlaşılıyordu.Fidan bu toplantıda, “Habur sonrası iklim değişti, bunu yönetemedik” diyordu. Fidan’ın, Oslo’daki görüşmelere gitmeden önce İmralı Adası’nda Abdullah Öcalan ile de görüştüğü bu kayıtlarda yer alıyor. 

13 Eylül 2011 tarihinde, Hakan Fidan’ın, PKK yöneticilerinden Mustafa Karasu ve Sabri Ok ile İsveç’in başkenti Oslo’da yaptığı görüşmeler Dicle Haber Ajansı tarafından yayınlandı.Bu haber üzerine Erdoğan muhalefetin sert eleştirileri üzerine Fidan’a sahip çıkarak, “İmralı’ya gönderen de benim, Oslo’ya gönderen de… Niye, ortada bir problem var” demişti. Fidan’ın MİT Müsteşarlığı’na atanması da Oslo görüşmelerinden sonraya rastlıyor zaten.

KCK soruşturmaları ve Fidan’ın ifadeye çağrılması

Oslo görüşmelerinin açığa çıkması ve KCK operasyonları yapılırken KCK soruşturmasını yürüten Başsavcı Sadrettin Sarıkaya Fidan’ı ifadeye çağırdı. Buna izin vermeyen Erdoğan, Sarıkaya’nın bu tutumunu kendisine karşı bir girişim olarak değerlendirdi.Bu aşamada kısa sürede bir yasa çıkarıldı ve MİT yöneticilerinin soruşturulması Başbakan’ın iznine bağlandı. 

Bu süreç, “Cemaat-AKP çatışması” olarak nitelendirdi ve AKP ile Gülen Cemaati arasındaki ipler tamamen koptu. 

Milletvekili adaylığı ve MİT’e geri dönüş

Fidan, Davutoğlu’nun başbakan olduğu dönemde AKP’den milletvekili adayı olmak için 10 Şubat 2015’te MİT Müsteşarlığından istifa etti. Ancak bu süreçte Erdoğan kendisinden izin alınmadığı için Fidan’a kızdı ve Fidan 9 Mart 2015’ta yazılı açıklama yaparak aday adaylığı başvurusunu geri çektiğini açıkladı. Fidan, bir aylık aradan sonra, 10 Mart 2015’te görevine geri döndü.

15 Temmuz darbe girişimi ve MİT

TSK’da ve bürokraside yer alan Fetullah Gülen ekibinin 15 Temmuz 2016’da başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişiminde MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın rolü de çok tartışıldı. Darbe girişiminin bir gün önce MİT’e ihbar edildiği, Fidan’ın 15 Temmuz’da Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’la bu konuyu görüştüğü, karargahtan ayrılıp MİT kampüsüne dönmesinden bir süre sonra da darbe girişiminin başladığı farklı kaynaklarca ileri sürüldü. MİT yerleşkesi helikopterlerle ateş altına alınırken Hulusi Akar ve kuvvet komutanları önce darbeciler tarafından gözaltına alındı ve sonrasında ise darbe bastırılırken komutanlar serbest kaldı.

Darbe girişiminin atlatılmasından sonra da Erdoğan’ın Fidan’a yönelik güveninde bir azalma olmazken, bu ilişki daha da güçlendi ve Erdoğan’ın en güvendiği isimlerden biri olarak öne çıkıyor. Erdoğan’ın “Sır küpüm” dediği Fidan bu kez Dışişleri Bakanı olarak görevlendirildi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.