6 Şubat’ta ülkemizde yaşanan depremde hayatını kaybeden Atakaş Hatayspor’un Ganalı yıldızı Christian Atsu’nun eşit Marie-Clarie Rupio BBC‘ye konuştu. Medyascope Spor Servisi olarak sizler için çevirdik.
Christian Atsu’nun eşi Marie-Claire Rupio yıldız futbolcunun kaybından 6 ay sonra ilk kez konuştu. BBC’ye verdiği röportaj Ganalı futbolcunun trajik ölümüyle ilgili konuşan Rupio, “Benim için onun adının hala orada anılması, tanınması ve herkes tarafından sevilmesi çok önemli, umarım onun adı asla unutulmaz.” ifadelerini kullandı.
Atsu’nun trajik ölümünün ardından ilk kez Rupio, onunla en son 4 Şubat Cumartesi günü konuştuğunu, pazar günü Kasımpaşa ile karşılaştıkları için pazartesi onunla tekrar konuşmayı planladığını belirtti. Pazar günü Atsu’nun kaydettiği galibiyet golünün ardından Rupio ona tebrik mesajı gönderdi ve Atsu’nun ona gönderdiği teşekkür mesajı aralarındaki son iletişim oldu.
Pazartesi günü araba kullanırken radyodan depremi öğrendiğini söyleyen Rupio, “Bunun onun olduğu bir yerde olabileceğine inanamadım. Bir insan olarak böyle bir şeyin sevdiğiniz birinin başına gelebileceğine düşünemiyorsunuz. Ben, o iyi ve mutlaka beni arayacak diye düşünüyordum. Ancak bir süre sonra kız kardeşi beni aradı ve onun kaldığı binanın yerle bir olduğunu söyledi. Şok oldum, inanması benim için çok zor oldu.” dedi.
Atsu konusunda sonrasında çıkan haberler kafa karışıklığı yarattı. 7 Şubat’ta Hatayspor kulübünün başkan yardımcısı, enkazdan yaralı olarak çıkarıldığını söyledi. Ancak ertesi gün menajeri Nana Sechere, nerede olduğunun henüz doğrulanmadığını söyledi. Bu noktada eşinin hala hayatta olduğunu inandığını belirten Rupio, enkazı kaldırabilmek için daha fazla ekipman talep ettiğini ve haber okumadığını, Nana ve kız kardeşine güvendiğini söyledi. “Çocuklarımız okullarındayken onun bulunduğunu duydular ve eve geldiklerinde bulunamadığını duydular. Bu hiç hoş değildi, ama onlara babalarının hala bulunabileceğini söyledim. Çünkü hala olumlu sonuca inanmak istiyordum.”
Menajeri Nana Sechere, Atsu’yu bulabilmek için Hatay’daydı ve 18 Şubat sabahı eşi Rupio’yu arayarak ölü bulunduğu bilgisini verdi. Rupio “Gerçekten ağlayamıyordum, çünkü şoka girmiştim. Bunun doğru olduğuna inanmak istemedim. Sanırım vücudum kilitlendi. Ertesi sabah çocukların futbolları vardı ve onları bundan alıkoymak istemedim. Sonrasında karşılarına geçip durumu onlara açıkladım. Kolay değildi. Bu kimsenin başına gelmesini isteyebileceğin bir şey değil.” ifadelerini kullandı.
Profesyonel Futbolcular Derneği’nin terapist bulmasına yardımcı olduğunu söyleyen Rupio, en büyük oğlunun ise okulunda danışmanlık aldığını belirtti.“Onun için çok zor, çünkü kardeşlerine oranla babasıyla daha fazla anısı var. Bunun hakkında konuşmaya gerçekten hazır değil.” Küçük oğlunun ise babası hakkında daha fazla konuştuğunu belirtirken, “Bazen ona cevap vermekte zorlanıyorum” dedi.
Kısa süre önce 4 yaşında giren kızlarının ise doğum gününde babasının ne zaman aradığını sorduğunu söyleyen Rupio: “Güçlü olmalısın. Duygularını göstermene izin veriliyor ancak düşemezsin. Artık hepsi için kaya gibi olmak zorundasın. Birçok kez yıkılıyorum, bu yüzden her şeyi dengede tutmak kolay değil.”
Atsu’nun sadece yetenekli bir futbolcu değil aynı zamanda iyi bir insan olduğunu belirten Rupio, “İngiltere’de birçok hayır kurumuna yardım etti. Gana’da birçok insana yardım etti. Sadece onun yetenekleri hakkında konuşamazsınız, o iyi bir insandı. Bize yakın olan insanlar bunu biliyor. Dışardan bile bakıldığında bu görülebilir. Gana’da çocuklar için bir okul inşa etti ve bu parası olan herkesin yapacağı bir şey değil.” ifadelerini kullandı.
Atsu’nun naaşı Gana’ya getirildikten sonra, bir hafta süren bir yas töreni düzenlendi. Başkent Akra’da düzenlenen devlet töreni ile onurlandırıldı ve Gana Cumhurbaşkanı da saygılarını sunan yüzlerce kişi arasında yer aldı.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Kaynak: BBC
Çeviren: Yahya Kemal Doğan
Editör: Doğa Üründül
