17 Ağustos 1999’da merkez üssü Gölcük olan deprem ilçede büyük yıkıntıya neden oldu. Depremde güncel resmî rakamlara göre 18 bin 373 kişi öldü, 48 bin 901 kişi yaralandı. Sakat kalanların sayısı ise 505. Depremde yıkılan ve ağır hasarlı bina sayısı 96 binken, iş yeri sayısı ise 15 bin 939. 24 yıldır kızını arayan Nurgül Karamert ile oğlunun cenazesini kimsesizler mezarlığında bulan Emine Cebeci, yaşadıklarını Medyascope’a anlattı.
Kamera: Hüseyin Bora Çakır
Kurgu: Murat Türsan ve Sahra Atila
17 Ağustos 1999’da Gölcük’te meydana gelen depremin izleri kentte silinse de yakınlarını kaybedenlerin hafızalarından ne deprem ne de kayıplar siliniyor. Nurgül Karamert, 1999 depreminde enkazdan yaralı çıkan 48 bin kişiden sadece biri. Karamert ailesi beş katlı bir binada oturuyordu ve o binadan sadece dört kişi sağ çıkabildi. Aile enkaz altından 12 saat sonra çıkarıldı. Nurgül Karamert 15 gün, eşi ise 65 gün tedavi gördü. Anne ve babanın sağlık durumu iyiydi ancak altı yaşındaki kızları Gözde Karamert’ten ses seda yoktu. Enkaz altından sağ kurtulduğu bilinen Gözde Karamert, binanın yanında bulunan araziye gitmişti. Boş arazideki Gözde Karamert’i hastaneye götürdüğünü söyleyen teğmen, hastane girişinde bayıldığını ve uyandığında Gözde Karamert’in yanında olmadığını belirtti. Depremin ardından Gözde Karamert’i okulda gören arkadaşları durumu Nurgül Karamert’e anlattığında ise anne soluğu polisin yanında aldı. Depremin olduğu günden bugüne 24 yıl geçti. O günden sonra anne Nurgül Karamert’in hayatında yeni bir mücadele başladı. Anne Karamert, kızının bir albayın yanında olduğunu, albayın oğlunun ve apartman görevlisinin ifadelerinin de bunu kanıtladığını anlattı.
Nurgül Karamert’in kızı hakkındaki dava ise ancak 22 yıl sonra açıldı ve 2023 yılında takipsizlik kararı verilerek dosya kapandı. Karamert, etkin bir soruşturma yürütülmediğini, sorgulanması ve gözaltına alınması gereken kişilerin alınmadığını düşünüyor. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenen Karamert, 24 yıl boyunca devlet erkanından kimsenin kendisini aramadığını söylüyor. Dayanacak gücünün olmadığını söyleyen annenin tek istediği kızının bulunması.
17 Ağustos depreminin bir diğer annesi ise Emine Cebeci. Cebeci, 17 Ağustos 1999’da oğlu ile birlikte enkaz altında kaldı. Kendisinin 16, oğlunun ise 13 saat enkaz altında kaldığını söyleyen Cebeci’nin oğlu Serkan Yapıcı, enkazdan sağ çıktı ancak tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Anne Emine Cebeci’nin hayatı o günden sonra değişti. Cebeci, tam dört yıl boyunca oğlunun cenazesini aradı. Mahkeme kararıyla açtırdığı mezarlıkta oğlunun cenazesine ulaştı.
Dört yıl boyunca bütün hastaneleri gezdiğini ve oğlunu aradığını söyleyen Emine Cebeci, hâlâ yolda oğluna benzeyen birini görünce ağladığını, bu acının tarifinin imkansız olduğunu söyledi. “Bizim canımız yandı, kimsenin canı yanmasın” diyen Cebeci’nin bir de kızı var. Kızının depremde yanında olmadığını, abisini kaybettikten sonra psikolojik ve fiziksel sorunlar yaşadığını söyleyen Cebeci, 24 yıl da geçse 50 yıl da geçse yaşadıklarını unutmayacağını belirtti.
