Balıkçılar ve bilim insanları karşı çıksa da, Fukuşima Nükleer Santrali’nin atık suları denize salınacak.
Başbakan Fumio Kishida, nükleer regülatörler tarafından onaylanan planlar doğrultusunda su tahliyesine Perşembe günü başlanacağını söyledi. Kishida, alanda depolanan 1 milyon tondan fazla suyun bertaraf edilmesinin, “Santralin devreden çıkarılmasına yönelik uzun ve karmaşık sürecin önemli bir parçası” olduğunu söyledi.
Atık suda, radyoaktif bir madde olan trityum olduğı için, plan büyük tartışmalara neden oldu.
Japonya’nın deniz ürünleri ihracatı için önemli bir adres olan Hong Kong da plana karşı ve atık sular denize karışırsa, Japon deniz ürünlerini ithal etmeyebileceğini açıkladı. Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee Ka-chiu, “Plana şiddetle karşı çıktığını ve şehirdeki yönetim birimlerine ithalat kontrollerini derhal devreye sokma talimatı” verdiğini söyledi.
Güney Kore ve Çin, Mart 2011’de yaşanan Fukuşima Nükleer Santrali Kazası’nın ardından Japonya’nın belli kısımlarından deniz ürünleri ithalatını yasakladı. Çin, Japonya’yı okyanusa bir “kanalizasyon” gibi davranmakla suçluyor.
Adelaide Üniversitesi’nden nükleer uzmanı Tony Hooker, “Trityum on yıllardır, nükleer santraller tarafından çevreye veya sağlığa hiçbir zararlı etkisi kanıtlanmadan salınmakta” dedi.
Ancak Greenpeace, filtreleme sürecini kusurlu olarak nitelendirdi ve önümüzdeki on yıllar boyunca “devasa” miktarda radyoaktif maddenin denize yayılacağı uyarısında bulundu.
Greenpeace Doğu Asya kıdemli nükleer uzmanı Shaun Burnie, Japonya hükümetinin “Dünya okyanuslarının halihazırda büyük bir stres ve baskıyla karşı karşıya olduğu bir dönemde, deniz çevresinin onlarca yıl kasıtlı olarak radyoaktif olarak kirletilmesi gibi yanlış bir çözümü tercih ettiğini” söyledi: “Bu, Fukuşima halkının ve topluluklarının, diğer komşu vilayetlerin ve daha geniş Asya-Pasifik bölgesinin insan haklarını ihlal eden bir rezalettir.“
Balıkçılar da karara karşı. Ulusal Balıkçılık Kooperatif Birlikleri Federasyonu Başkanı Masanobu Sakamoto ile bir araya gelen Kishida, balıkçı topluluklarına salınımın güvenli olduğu konusunda güvence vermeye çalıştı.
Toplantı öncesinde Sakamoto, grubunun plana muhalefetinin “Bir nebze bile değişmediğini” söyledi. Su tahliyesinin bilimsel olarak güvenli olabileceğini anladıklarını ancak yine de “Balıkçılıkta itibarlarının zedelenmesinden korktuklarını” söyledi.
Kyodo Haber Ajansı’na göre hükümet, yerel balıkçıların itibar kaybını telafi etmek için 30 milyar Yen (5.6 milyar TL) ve işleri üzerindeki herhangi bir mali etkiyi gidermek için 50 milyar Yen (9.3 milyar TL) değerinde fon oluşturdu.
Kaynak: Guardian
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
