Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

10 Ekim Gar Katliamı Davası | “Emniyet kendi arşivi için kullandığı görüntüleri mahkemeden neden gizledi?”

10 Ekim Katliamı Davası’nın 21. duruşmasında tanık ifadeleri dinlendi, avukatlar Emniyet Müdürlüğü’nün, MİT’in ve kamunun sorumluluğunun aydınlanması için belgeler talep etti. Yeni değişen mahkeme heyeti, avukatların istediği belge ve evrakların dosyaya eklenmesi talebini, “önceki duruşmalarda reddedildiği” gerekçesiyle reddetti. Tanıklar önceki ifadelerini reddetti. 

Ankara Tren Garı’nda 10 Ekim 2015’te IŞİD’in canlı bombalarıyla 104 kişinin katledilmesine ilişkin dava, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürüyor. Mahkeme heyetinin ikinci kez değişmesinin ve IŞİD’li firari sanık Ahmet Güneş’in dijital kayıtlarının dosyaya girmesinin ardından ilk duruşma bugün (8 Eylül) görüldü. 10 Ekim Barış Derneği’nin çağrısıyla siyasi parti, sendika ve derneklerle birlikte, CHP Grup Başkanı Özgür Özel ve milletvekilleri Seyit Torun, Veli Ağbaba ile EMEP Milletvekili Sevda Karaca da duruşmayı takip etti. 

Görevlendirilen üçüncü mahkeme heyeti de, müşteki avukatlarının taleplerini reddetti. Ara karar açıklanırken, “taleplerin daha önce reddedilmiş olmaları” tekrar reddetmelerine gerekçe gösterildi. Duruşma, 30 Kasım 2023’e ertelendi. İnsanlığa karşı suçtan yargılanan Erman Ekici, “En azından elektronik kelepçeli ev hapsi verin” derken, sanık Resul Demir, mahkemenin sanıklar aleyhine olan delilleri titizlikle incelediğini, lehte olanları dikkate almadığını iddia etti. 

IŞİD hükümlüsü tanık Murat Dayan ifadesini reddetti, “Allah’ın üzerine” yemin etti

Tutuklu sanıklar ve IŞİD üyeliğiyle yargılanan veya hüküm giymiş olan tanıklar, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldılar.  IŞİD üyesi olduğu gerekçesiyle hüküm giyen ve Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan tanık Murat Dayan, Erman Ekici’yi teşhis ettiğini, kod adının Ebu Talha olduğunu söylediğini kabul etmedi. Zorla, tanımadığı insanların üzerine ifadesi alınıp işkenceyle imzası alındığını iddia ederek “Allah’ın üzerine” yemin etti. İfadesine başvurulmadan önce, mahkeme heyetinin, doğruları söyleyeceğine dair “Namus ve şerefi üzerine” yemin etmesini istemesi üzerine Dayan, yalnızca “Allah üzerine yemin edeceğini” söyledi.

Tanık “IŞİD’in canlı bomba emiri” denen kardeşinin evde olduğunu söyledi

Avukat Erkan Ünüvar, Dayan’a IŞİD faaliyetleri nedeniyle tutuklanan kardeşleri Muhammed Cengiz Dayan ve Ahmet Çelebi Dayan’ın nerede olduklarını sordu. Dayan, “Bir yıldır nerede olduklarını bilmiyorum” diyerek, sadece annesiyle telefonla görüştüğünü, annesinin kardeşlerinin iyi olduğunu ve evde olduklarını  söylediğini belirtti. Avukat Ünüvar, IŞİD’in canlı bomba emiri olduğu öne sürülen Muhammed Cengiz Dayan hakkında Emniyet’in takipsizlik kararı verdiğini, avukatların mahkemeye sunduğu belgeler sonrasında, kimliği tespit edilemeyen şüphelilerle ilgili yürütülen soruşturmaya dahil edildiğini hatırlattı. Soruşturmaya gizlilik kararı getirildiğini belirten Ünüvar, şunları söyledi: 

Aradan yıllar geçmiş, gizlenecek saklanacak hiçbir şeyleri yok. Dosyadaki bütün evrak bizim sunduğumuz dilekçeler ve deliller. Bizim sunduğumuz dilekçeleri, bize karşı gizlilik kararıyla koruyorlar. Tanık Murat Dayan, ‘Muhammed Cengiz Dayan evde’ dedi. Savcılığa Muhammed Cengiz Dayan’ın 10 Ekim’le bağlantısı olduğunu ve yönetici olduğunu ve bu suçtan tutuklanmasını, tahliye edilmemesini ısrarla söyledik ama gizlilik kararı demek ki bu yüzden verilmiş. Amaç 10 Ekim Katliamı’ndaki gerçeklerin açığa çıkarılması mı, gizlenmesi mi?” 

Murat Dayan, Avukat Ünüvar’ın Suriye’ye gidip gitmediğini sorması üzerine 2014-2016 arasında Gaziantep’te sigortalı çalıştığıma dair belgesi olduğunu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Alperen Ocakları, Türkmen Cephesine yardım çağrısı yaptığında, yardım için yüz kişiyle Suriye’ye gittiğini söyledi. 

IŞİD’li tanıklar ifadelerinin Emniyet’te hazırlanıp zorla imzalatıldığını iddia etti

Kocaeli 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nden Segbisle bağlanan 10 Ekim Katliamı hükümlüsü Erman Ekici, kameraya yaklaşıp kendini gösterdi, Dayan’a “Beni hiç gördün mü” diye sordu. Ekici hakkında detaylı ifade veren Dayan, “Sizi ilk defa görüyorum” dedi. 

Gaziantep H Tipi Cezaevi’nde hükümlü olarak bulunan tanık Fatih Alıcı da yargılanan şahısları tanımadığını, Erman Ekici üzerine olan ifadeyi işkence altında imzaladığını söyledi. 2016’da tutuklanan ve yedi ay sonra tahliye olan Alıcı’ya hakim, Ekici hakkındaki ifadesini hatırlatıp, “Tanımadığınız insan hakkında bu kadar detaylı bilgi mi verdiniz” diye sordu. Alıcı, Erman Ekici’yi Suriye’den tanıdığı ve en son Rakka’da gördüğü, bomba yapabildiği ve IŞİD adına faaliyet yürüttüğüne ilişkin ifadelerini kabul etmedi, “Emniyet’te hazırlanmış ve bize zorla imzalatılmış ifadeler” dedi.

Mahkemede usule aykırılık

Tanık olarak dinlenen Murat Dayan ve Fatih Alıcı, daha önce üzerine detaylı olarak ifade verdikleri sanıkları tanımadıkları ve ifadelerinin zorla imzalatıldığı yönünde bir birine benzer ifadeler verdiler. Avukat Senem Doğanoğlu, tanık Alıcı’ya, Dayan’ın konuşmasını duyup duymadığını sordu. Alıcı’nın duyduğunu söylemesinin üzerine Doğanoğlu, usule aykırılık olduğuna dikkat çekti. 

Avukat Doğanoğlu: “Emniyet kendi arşivini oluştururken kullandığı görüntüleri neden mahkemeden gizledi?”

Avukat Senem Doğanoğlu, mahkeme dosyasına yeni eklenen Ahmet Güneş’in infaz görüntülerinin, IŞİD’in ideolojisi, askeri politik yapısı, savcılığa göre dini saik, avukatlara göre “dini-politik saiklerini” ortaya koyduğunu belirtti. Türkiye’de ilk defa insanlığa karşı işlenmiş suç olarak 10 Ekim Katliamı dosyasının düzenlendiğini hatırlatan Doğanoğlu, Ahmet Güneş’in görüntüleriyle ilgili “Bu görüntüler bize verilmedi ama teşhis albümlerinin buradaki görüntülerden yapıldığını fark ediyoruz. Emniyet kendi arşivini oluştururken bunu neden mahkemeden gizledi” diye konuştu. 

Doğanoğlu, 7 Haziran-1 Kasım sürecinde, IŞİD’in mayıs 2015’te HDP il binalarını bombalaması, 5 Haziran Diyarbakır mitingine saldırması, 20 Temmuz Suruç Katliamı ve 10 Ekim Ankara Katliamı’nın dosyada yer aldığını hatırlatıp, yalnızca sanıklar arasında illiyet bağının incelenmesinin yeterli olmadığına dikkat çekti. Doğanoğlu, “Önceki saldırılarla ortak yönleri var ama en önemli yönleri olay yeri inceleme ve bomba mekanizmasının ortaya konulmasıyla ortaya çıkacak. Olay yeri inceleme polislerinin tanık olarak dinlenmesini istiyoruz” dedi.

Avukat Sarıoğlu: “Birini öldürdüğü ve örgütte yönetici olduğu anlaşılan görüntülere rağmen Ahmet Güneş tahliye ediliyor”

Avukat Eylem Sarıoğlu, Ahmet Güneş’in dijital materyallerinin emniyetin eline katliamdan önce geçtiğini ancak gerekli önlemlerin alınmamasıyla katliamın gerçekleştiğini vurguladı. Sarıoğlu, şöyle konuştu: 

Bir kişinin infazına dair görüntülerde Ahmet Güneş’in ve Yunus Durmaz’ın pozisyonu nedeniyle önemli olduğu anlaşılıyor. Güneş sadece örgüt üyeliğinden yargılanıyor ama orada itibar gören, korumaları olduğu, sözü dinlenen kişi olduğu görülen pozisyonu görüntülerde anlaşılıyor. Bu görüntüler nasıl elde edildi? Yunus Durmaz’ın kardeşi olan Ankara Emniyeti’nin aradığı Ökkeş Durmaz’ın da içinde olduğu araç çevriliyor, çalılar arasına bilgisayar ve kağıtlar saklanmaya çalışılıyor. Ahmet Güneş’le ilgili öldürmekle ilgili dava açılmadan yargılama başlıyor. terör örgütüyle iltisaklı olmaları, faaliyet göstermeleri nedeniyle Emniyet’in hakkında teknik ve fiziki takip kararı olan kişiler için MİT ‘Örgütle bağları yoktur’ diyor. Bunun üstüne sanıklar yedi ay sonra serbest bırakılıyor, sonrasında Ahmet Güneş sadece üyelikten ceza alıyor. Ellerinde birini öldürdüğüne ve örgütte yönetici pozisyonunda olduğuna dair açık olan görüntülere rağmen bu kişi tahliye ediliyor ve yurtdışına giderek örgütsel faaliyetlere devam ediyor.

Yargılamanın başından beri avukatların MİT’ten  talep ettiği sanıklarla ilgili bilgi ve belgeleri dosyaya gönderilmediğini belirten Sarıoğlu, “Bunlar ne kadar saklanmış olsa da katliamın gerçekleşmesinde emniyetin, valiliğin, MİT’n sorumluluğu gizlenmeye çalışılsa da bir gün bu gerçekler ortaya çıkacak. Saklamaya çalıştıkları bu görüntülerin çıktığı gibi ortaya çıkacak” dedi.

Avukat Işık: “Emniyet, MİT her şeyi biliyormuş ve durdurmak için hiçbir şey yapmamış”

Avukat İlke Işık, tanıkların zorla alındığını söyledikleri ifadelerinin üzerine yakalananlar, basılan depolar, ele geçirilen mühimmatlar olduğunu belirtti. Gaziantep Emniyeti’nin IŞİD içinde muhbiri olduğunu söyleyen Işık, “Tanıkların iddiasına göre, Gaziantep Emniyeti her şeyi biliyormuş. Her bir depoyu, kişiyi, IŞİD faaliyetlerini biliyormuş. Bu ülkenin Milli İstihbarat Teşkilatı biliyormuş ve bu kişilerin yakalanıp faaliyetin durdurulması için hiçbir şey yapmamış” diye konuştu. 

Özgür Özel: “IŞİD Türkiye’ye tek başına girmedi, kendi kendine Ankara’ya gelmedi”

CHP Grup Başkanı Özgür Özel, Medyascope’a yaptığı değerlendirmede, şunları söyledi: 

“Yüzyüze yargılama ilkesinin tamamen terk edildiği süreçte Türkiye’nin dört bir yanındaki sanıklar, rahatları kaçmadan oradan video konferans yöntemiyle yargılama usulüne tabii tutuluyorlar. Daha önce birbirlerini tanıdıklarını söyledikleri halde ilk kez birbirlerini gördüklerini söylüyorlar. Suçlarını kabul etmiyorlar. 10 Ekim katliamında IŞİD terör örgütü Türkiye’ye tek başına girmedi, kendi kendine Ankara’ya gelmedi. Ona yol açanlar, yol verenler daha sonra gereğini yapmışlar ve onları korumaya kollamaya devam etmişler.”

“Devletin göz göre göre izin verdiği bir katliamın adım adım nasıl işlendiğinin tanıklığı”

Medyascope’a konuşan Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca ise, “Bugün burada devletin göz göre göre izin verdiği bir katliamın adım adım nasıl işlendiğinin, IŞİD’i besleyenlerle birlikte devletin her alanda bürokrasinin bu suça nasıl ortak olduğunun tanıklığını yapıyoruz” dedi. 

10 Ekim Ankara Garı katliamında eşini kaybeden Nabile Ozgan, “Ne diyebilirim ki? Öyle bir doluyuz ki içimizi açarsak bomba gibi patlar. Allah hakkımızı yerde bırakmasın Biz hakkımızı istiyoruz, adaleti istiyoruz” diye konuştu. 

10 Ekim Barış Derneği Başkanı Avukat Mehtap Sakinci, yine taleplerinin neredeyse tamamının reddedildiğini söyleyerek şöyle konuştu: 

Daha önceki heyetlere bizim taleplerimizle ilgili uzun bir liste sunmuştuk. Bunlar yargılamanın gerçekten sonucuna etkili taleplerdi. Maalesef bu heyetin de taleplerimizin hepsi daha önce reddedildiği için yer vermemesi noktasındaki eğilimini gördük. Yine aynı noktadayız. Heyet değişikliği etkili olmadı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.