Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Yeni bir Nakba mı? – Tüm gözler Gazze’deyken Batı Şeria’da Filistinliler evlerinden ediliyor

7 Ekim’de başlayan İsrail-Hamas savaşı, Gazze Şeridi’ni dünyada yaşamanın en zor olduğu yerlerden birine çevirdi. Ancak sadece Gazze’de yaşayan Filistinliler savaşı birinci elden hissetmiyor. İsrail işgali altındaki Batı Şeria’da da 7 Ekim’den sonra yaşanan problemler arttı. Hebron yakınlarındaki Filistin köyü Zanuta da, hayatın asla kolay olmadığı bir yerdi.

Çoğunluğu hayvancılıkla uğraşan Zanutalılar, İsrail ordusu ve yerleşimcilerinin baskısına rağmen yaşam alanlarını terk etmemeye direniyordu. Ancak işler, 7 Ekim’den sonra değişti.

Hamas’ın İsrail topraklarına düzenlediği saldırılardan sonra Gazze’ye yönelik İsrail saldırıları sıklaştı. Tel Aviv yönetiminin işgali altında olan diğer Filistin toprakları da savaştan payını aldı. Batı Şeria’daki Zanuta gibi.

Zanuta

Zanuta’nın 150 sakini toplu bir karar alarak evlerini terk etti.

Bazıları asker üniforması giyen, bazıları yüzlerini kapatan silahlı Yahudi yerleşimciler geceleri evlerine girmeye, yetişkinleri dövmeye, eşyaları tahrip etmeye ve çocukları korkutmaya başladı.

Evlerini terk etmek zorunda kalan Filistinliler, gözyaşları içinde eşyalarını topladı.

71 yaşındaki İsa Ahmet Bağdat isimli Filistinli de sürülenlerden biri: “Bu yeni bir Nakba. Ailem Rafat’a gidiyor ancak orada kimseyi tanımıyoruz. Çocuklara ne söyleyeceğimizi bilmiyoruz.”

Nakba, 1948’de İsrail’in kurulmasının ardından yaklaşık 700 bin Filistinlinin yaşadıkları yerlerden sürülmesine verilen isim.

Nakba

41 yaşındaki Emin Hamit El Hudarat da yaşadıklarını ağlayarak anlatıyor:

“Daha önce ayrılmamız gerekebileceğini düşünmüştüm ama bu şekilde olmasını beklemiyorduk. Deira’nın eteklerinde kamp kuracağız ama bundan sonra ne olacağını, ne iş yapacağımı, koyunlarla ne yapacağımızı bilmiyorum. Her şeyim Zanuta’da. Komşularımı bir daha ne zaman sohbet etmek, hikayeler anlatmak ve kahve içmek için göreceğimi bilmiyorum. Bir daha ne zaman geri dönebileceğimi bilmiyorum. Sanırım evime sonsuza dek veda ediyorum.”

İsrailli insan hakları grubu B’Tselem için Susiya köyünde araştırma yapan Nasser Nawadja, Zanuta gibi köylerin tamamının ayrılmaya karar vermesinin bölgede domino etkisi yaratabileceğini söyledi: “Yerleşimcilerin şiddeti şimdi her zamankinden daha kötü. Bazen yedek asker üniforması giyiyorlar ve artık kimin ordu kimin yerleşimci olduğunu bilmiyoruz. Tuba’daki insanlara ayrılmaları için 24 saatlik bir ültimatom verildi, yoksa yerleşimciler geri gelip onları öldüreceklerini söylediler. Bu Cumartesi günüydü. Bundan sonra ne olacağını bilmiyoruz.”

Nawadja da çalışmaları esnasında pek çok kez yerleşimcilerin saldırısına uğramış.

ABD de dahil olmak üzere uluslararası toplum, İsrail hükümetine “Filistinlileri İsrailli aşırılık yanlısı yerleşimcilerin saldırılarından korumak için önlemler alması” gerektiği yönünde güçlü açıklamalar yaptı. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan Pazartesi günü yapılan açıklamada “Bu saldırılar kabul edilemez, sorumluların durdurulması ve hesap vermesi gerekiyor” denildi.

Ancak Filistinliler ve İsrailli aktivistler İsrailli yetkililere çok az güvendiklerini söylüyor. BM’nin Eylül ayı verilerine göre, yerleşimci şiddeti hakkında polise şikayette bulunan beş topluluktan dördünde, sadece yüzde 6’sı işlem yapıldığını söylüyor.

Batı Şeria mezralarında Filistinlilere ait su sarnıçları, güneş panelleri, yollar ve binalar, alınması neredeyse imkansız olan inşaat izinleri olmadığı gerekçesiyle sık sık yıkılıyor. Çevredeki yasadışı İsrail yerleşimleri gelişiyor.

Yerleşimci faaliyetlerini izleyen bir kuruluş olan Kerem Navot’a göre, Yahudi yerleşimciler yaklaşık beş yıl içinde Batı Şeria’nın C Bölgesi’nin yüzde 10’unun kontrolünü ele geçirdi.

Sadece geçen yıl Batı Şeria’nın yaklaşık 110 kilometrekaresi ilhak edildi. 1967 işgalinin başlamasından bu yana inşa edilen İsrail yerleşim alanlarının tamamı ise sadece 80 kilometrekare.

Kaynak: Guardian

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.