Gazetecilik Türkiye’de zor bir iş. Bu bir kez daha kanıtlandı. Gazeteci meslektaşımız, arkadaşımız, polis-emniyet muhabirliği denilince parmakla gösterilecek bir kaç kişiden biri olan Tolga Şardan, dün (1 Kasım) apar topar gözaltına alındı ve jet hızıyla da tutuklanarak cezaevine yollandı.
Tolga Şardan yargıda ayyuka çıkan yolsuzluk ve rüşvet olayları-iddiaları konusunda, -ki bu tartışmalar İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcısı İsmail Uçar’ın Hakimler, Savcılar Kurulu’na yazdığı bir mektupla başlamıştı- bir yazı yazdı. T24 haber sitesinde yer alan yazısında Şardan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yargıdaki yolsuzluklar konusunda MİT’ten rapor istediğini anlattı. Bu habere ilişkin olarak herhangi bir açıklama, yalanlama yapılmadı. Ne zaman Şardan gözaltına alındı ve sorgusunda, haberine dair bir yalanlama yapılmadığını söyledi, bu sözlerinden kısa süre sonra İletişim Başkanlığı yalanlama yaptı; O anda haberin yazılmasının üzerinden 43 saat geçmişti.
Burada Tolga Şardan üzerinden yapılmak istenen, tüm baskılara karşın habercilik yapma ısrarında olan gazertecilere gözdağı vermek. Topla’nın haberin devamını, ardında olup biteceklerini yazmasını engellemek kadar, Topla’ya veri sağlayan kaynakları susturmak da amaçlardan biri olsa gerek. Aslında tek bir tutuklama varmış gibi görünmekle birlikte çok boyutlu, katmanlı bir durumla karşı karşıyayız.
Gazeteci kamu adına faaliyet yürüten, gerçekleri, görünen olayların ardındaki, perde arkasındaki maksatları ortaya koyan, koyması gereken kişi. Bunları yapması suç değil, aslında bunları yapmazsa suçlayabiliriz gazeteciyi.
Gazeteci meslektaşları bugün Tolga’nın çalıştığı T24’ün Ankara bürosunun önünde bir araya gelerek desteklerini açıkladılar, yapılan için suç değil, gerçek gazetecilik olduğunu haykırdılar. Bu da işin umut verici yanı.
CHP kongresinde son dönemeç: İpi kim göğüsleyecek?
CHP 38. Kurultayı 4-5 Kasım tarihlerinde Ankara’da yapılacak. Dört genel başkan adayı var ama asıl yarış Kemal Kılıçdaroğlu ile Özgür Özel arasında geçecek. Genel başkanlık yarışında kim kazanırsa kazansın, asıl mücadele Parti Meclisi listesinde yaşanacak ve taraflar olabildiğince çok sayıda taraftarını Parti Meclisi’ne sokmaya çalışacak.
Önceden yapılan delege destek açıklamaları küçük güç gösterisi hamleleri ama asıl tablo kurultay salonunda görülecek. Kılıçdaroğlu genel başkan olması açısından daha şanslı görülse de son dönemeçte Özel ve değişim ekibi daha görünür olmayı başardı
