Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Kayseri’de iki köy arasına patlayıcı madde tesisi kurulmak isteniyor | Şirket, ÇED’den kaçmak için kapasite azalttı

Kayseri-Pınarbaşı’na bağlı Eğrisöğüt ile Aşağıbeyçayır köyleri arasında patlayıcı madde tesisi kurmak için ikinci kez başvuran Erciyes Patlayıcı Maddeler Sanayi ve Ticaret A.Ş., Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporundan kaçmak için yıllık planlanan üretim ve depolama miktarını azalttı. Avukat Harun Özkan, “ÇED’i devre dışı bırakıp farklı bir görüntüyle aynı yere, aynı patlayıcı tesisini yapmaya çalışıyorlar” dedi.

Erciyes Patlayıcı Maddeler Sanayi ve Ticaret A.Ş., Kayseri-Pınarbaşı’na bağlı Eğrisöğüt ile Aşağıbeyçayır köyleri arasındaki meraya, patlayıcı üretim ve depolama tesisi kurmayı planlıyor. Şirket, 2022’de Kayseri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne yaptığı ilk başvuruyu, ÇED toplantısında karşılaştığı tepkiler nedeniyle geri çekti.

Şirket daha sonra ÇED raporundan kaçmak için yıllık planlanan tesisin üretim ve depolama miktarını azaltarak il müdürlüğüne yeniden başvurdu. Yeni başvuruya göre tesiste yıllık 55 bin ton patlayıcı madde üretilmesi öngörülürken, 425 bin ton patlayıcının depolanması isteniyor.

“ÇED’i devre dışı bırakıp patlayıcı tesisini yapmaya çalışıyorlar”

Kayseri Karaçay Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı ve avukat Harun Özkan, şirketin aynı alanda patlayıcı üretmek ve depolamak için daha önce de başvurduğunu hatırlattı, “Süreç, karşı tarafın geri çekilmesi ile sonlanmıştı ancak el altından yeniden müracaat etmişler. ÇED’i ortadan kaldıracak şekilde kapasiteyi 55 bin tona düşürmüşler ve ‘bilgilendirme toplantısı’ olmadan bu tesisi yapma noktasına gelmişler. Görünen o ki, ÇED’i devre dışı bırakıp farklı bir görüntüyle, aynı yere, aynı patlayıcı tesisini yapmaya çalışıyorlar” diye konuştu.

“Yürütmeyi durdurma kararı çıkmadığı sürece inşaata başlayacaklar”

Şirketin başvurusunun Kayseri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından onaylanması halinde ÇED raporunun gerekli olduğuna dair idari yargıda dava açmaları gerektiğini söyleyen Özkan, “Ancak yürütmeyi durdurma kararı çıkmadığı sürece inşaata başlayacaklar. Benzer olaylarda gördük, devam edip gidecekler” dedi.

“Köyün içme suyu şebekesine 200 metre uzaklıkta”

Planlanan üretim yeri ve deponun köy yerleşimine 950 metre uzaklıkta olduğuna dikkat çeken Özkan, “Islık çalsanız duyulacak bir mesafede, çok yakın. Köyün içme suyu şebekesine 200 metre yakınlıkta, oradan depoya su geliyor. Tesisin yapılmak istendiği alan, köylülerin mera olarak kullandığı, hayvanlarını otlattığı bir yer” diye devam etti.

“55 bin ton patlayıcının çevreye zarar vermeme gibi bir ihtimâli olabilir mi?”

Özkan, 2022’de düzenlenen ÇED toplantısında köylülerin ve sivil toplum kuruluşlarının (STK) projeye tepki gösterdiğini anlattı:

“O toplantıda hukuken bunun yapılamayacağı yönünde ciddi argümanlar ortaya koymuştuk. Tepkiler sonucunda şirket, projeyi bakanlık cevap vermeden geri çekti. Şimdi ‘Kapasiteyi küçülttük’ diyorlar. Yıllık 85 bin ton üretimi 55 bin tona indiriyorlar. Yıllık 55 bin ton patlayıcının çevreye zarar vermeme gibi bir ihtimâli olabilir mi?”

Özkan, tehlikeye dikkat çekmek için patlayıcı tesislerindeki çalışma düzeniyle ilgili tüzüğe değindi:

“Tüzükte der ki, ‘Bu tür fabrikalarda çalışacak işçilerin ayakkabısında çivi olmamalı.’ Patlama, sürtünme bu kadar riskli. Devletin birçok tesisinde patlama olduğunu çok iyi biliyoruz. Çok yakın tarihlerde de oldu. Devletin bu kadar güvenlik tedbiri aldığı tesislerde bile bu oluyorsa özel sektörde neler yaşanmaz? Korkumuz, çekincemiz bu.”

“Başarırlarsa talepleri artacak”

Şirketin başvurusunun onaylanması halinde yaşanabilecekleri anlatan Özkan, “Uzmanların bize söylediği şu: Bunu başarırlarsa daha sonra tekrar ÇED’e tâbi olmayan bir ekleme için talepte bulunacaklar ve bu devam edecek. Örnek veriyorum: Talepleri ilk seferde 85 bin tondu. Belki küçük küçük parçalarla oraya 300 bin tonluk bir tesis inşa edecekler” diye konuştu.

“Anfo Üretim, Depolama ve Kapsül Montaj Tesisi Proje Tanıtım Dosyası”na göre şirket, projenin en yakın yerleşim yerine kuş uçuşu 950 metre mesafede olduğunu kabul ediyor. Aynı dosyada yer alan Kayseri Jandarma İl Komutanlığı’nın konuyla ilgili tutanağında ise bu mesafe 2 kilometre olarak belirtiliyor. 

Kayseri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün “halkı bilgilendirme toplantısı” sonucu yazdığı ve bakanlığa gönderdiği yazı şöyle:


Emek Partisi (EMEP) İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, konuyla ilgili iddiaları Meclis gündemine taşıdı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sayın Mehmet Özhaseki tarafından cevaplanması için soru önergesi veren Bayhan şu soruları sordu:

  • Önceki ÇED sürecinde köylülerin ve bölge halkının itirazları doğrultusunda iptal edilen projenin yeni bir başvuru ile gündeme gelmesinin sebebi nedir?
  1. Projedeki ufak değişikliklerle aynı tesisin inşasının yeniden gündeme getirilmesi bu sürecin bakanlığın bilgisi dahilinde olduğu şüphesi yaratmaktadır. Yeni başvuru süreci bakanlığınızın bilgisi dahilinde midir?
  • Eğrisöğüt Köyü’ne 955 metre, Aşağıbeyçayır Köyü’ne ise yaklaşık 3,5 kilometre mesafedeki hazine arazisine kurulmak istenen tesisin yaşam alanlarına ve tarım, hayvancılık, arıcılık faaliyetlerinin yapıldığı bölgeye yakınlığının yaratacağı olası olumsuz sonuçlar incelenmiş midir?
  • Yeni yapılan başvurunun detayları incelendiğinde ilk ÇED raporunda yer alan 86 bin ton üretim kapasitesinin yeni projede 55 bin tona düşürüldüğü izlenmiştir. Patlayıcı kapasitesinin düşürülmesinin çevreye ve doğal yaşama verdiği zararları azaltacağını mı düşünüyorsunuz?
  • Bölgede yaşanacak olası bir patlamanın sorumluluğunu bakanlığınız ve şirket üstlenecek midir?
  • Bahsi geçen köyler, çevre düzenleme planında tarım ve mera arazisidir ve ilgili köyler orman köyüdür. Bu bölgede tarım, hayvancılık ve arıcılık yapılmaktadır. Patlayıcı tesisin kurulmasıyla birlikte son yıllarda oldukça artan arıcılık faaliyeti ile organik bal üretimi olumsuz etkilenecektir. Tarım arazilerinin hemen yanına inşa edilecek olan tesisin sebze ve meyve üreticiliğine olumsuz etkilerine dair raporlarınız mevcut mudur?
  • Yapılması planlanan tesis içme suyu kaynağına 200 metre mesafede olup tüm köy halkını zehirleyecektir. Zamantı ırmağına yaklaşık 1.5 km mesafede olacak tesisin kimyasal atıklarıyla birlikte sulama ve balık yetiştirmede kullanılan ırmak zehir saçacaktır. Yani tesisin atıkları bu Zamantı ırmağı üzerinden Akdeniz’e dökülecektir. Bu kimyasal atıkların çevre ve halk sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri Bakanlığınızın gündeminde midir?
  • Erciyes Patlayıcı Maddeler Sanayi ve Ticaret AŞ.’nin devletten sınırsız ihale alan ve kamuoyunda “Beşli çete” olarak da bilinen Cengiz Holding, Limak Holding, Kalyon Holding, Kolin Holding ve Makyol Grubu ile bağlantısı nedir? Şirketin beşli çetenin taşeronluğunu yaptığı iddiaları doğru mudur? Bu konuda kamuoyunun kaygılarını giderecek bir açıklama yapmayı düşünüyor musunuz?
  • Şirketin yurtdışı bağlantısı hakkında bakanlık ne derece bilgi sahibidir?
  • Kayseri’deki sermaye grupları ile olan yakın hukukunuz halk sağlığı ve çevre açısından riskler barındıran bu tesisin yapımına onay vermenize sebep olacak mı?”

Patlayıcı madde nedir?

Patlayıcı maddeler, kıvılcım, darbe, sürtme veya diğer bir patlayıcı maddenin şok etkisiyle kimyasal değişikliğe uğrayan ve yüksek derecede sıcaklık, büyük hacimde gaz ortaya çıkaran kimyasal madde veya bileşiklerdir. Atmosferik oksijen olmadan da ani gaz yayılımı ile ekzotermik reaksiyon verebilen ve/veya kısmen kapatıldığında ısınma ile kendiliğinden patlayan veya belirlenmiş test koşullarında patlayan, çabuk parlayan katı, sıvı, macunumsu, jelatinimsi haldeki maddeler patlayıcı madde olarak tanımlanmaktadır. Gazların ve buharların ani olarak genleşmesine dayanan, ani ve çok yüksek bir basınç kuvveti oluşturan olaya “patlama” denir.

Amonyum nitrata yakıt katıldığı zaman, patlayıcı haline gelmekte. Bu olayın bir kaza sonucu fark edilmesinden sonra amonyum nitrata değişik maddeler katılarak ANFO (Amonyum Nitrat-Fuel Oil) elde edilmeye başlandı. Amonyum nitrata yaklaşık yüzde beş oranında motorin karıştırılarak elde edilen ANFO, kullanım kolaylığı, yaygın olarak bulunabilmesi, emniyetli ve ucuz olması nedeni ile en fazla kullanılan patlayıcı madde olarak bilinmekte. Son yıllarda amonyum nitratın fiziksel özellikleri üzerinde yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda ANFO daha yaygın bir şekilde kaya patlatma işlerinde kullanılmakta.

Patlatma kapsüllerine ilişkin bakanlık teftiş raporu

Patlama kapsülleri karabarut, kibrit alevi veya bir fitil ateşiyle infilak edebilir. Dinamit cinsinden olan patlayıcı maddelerin ise infilak edebilmesi için çok daha kuvvetli bir ateşleme kaynağına ihtiyaç vardır. Bakır, gümüş ve cıva gibi metaller, nitrit asitle çözünmüş halde iken alkol ile muamele edilince flüminat denilen çok hassas ve şiddetli patlayıcı maddeler meydana gelir. Bu hassas patlayıcı maddeler, hassas olmayan patlayıcı maddelerin patlatılmasında kullanılır. Bu patlayıcılar kapsül (fünye) olarak adlandırılmaktadır.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın İş Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından en son 2011’de hazırlanan Patlayıcı Maddelerin Üretimine İlişkin Genel Değerlendirme Raporu’na göre 14 patlayıcı üretim ve depolama tesisi olduğu kaydedildi.

Raporda ortaya çıkan bulgulara göre yapılan teftişte noksansız işyerinin olmadığı söylendi ve noksan sayısının 628 olduğu belirtildi. Bunların arasında en çok tespit edilen noksanın yangın söndürme/algılama sistemi ve teçhizatının eksik olması, işçilerin kişisel koruyucu donanımının olmaması olduğu vurgulandı. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.