Gültan Kışanak: “Azami tutukluluk sürem dolmuş ise o zaman ben neden hala içerideyim?”

Kobani Davası’nda savunma yapan eski Diyarbakır Belediye Başkanı Gültan Kışanak, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasıyla ilgili “Erdoğan ‘Hakem konumundayım’ dedi. Böylesi bir ortamda sizden mi tahliye istesek, yoksa Saray’dan mı istesek bilmiyorum” diye konuştu. Kışanak mahkeme heyetine “Azami tutukluluk sürem dolmuş ise o zaman ben neden hala içerideyim” diye sordu.

HDP’nin önceki dönem Eş Genel Başkanlarıyla MYK üyelerinin de aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 kişinin yargılandığı Kobani Davası’nın 40. duruşması Sincan Kapalı Cezaevi Kampüsü’nde bulunan Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Azami yedi yıllık tutukluluk süresi dolan ancak tahliye edilmeyen Gültan Kışanak Kocaeli Cezaevi’nden SEGBİS ile duruşmaya katıldı.

Hukuk devleti ile aramızda bir ip kadar bağ kalmış onun da kopmasını istemiyorum”

HDP Basın Bürosu’nun davaya ilişkin basınla paylaştığı metne göre AYM üyeleri hakkında Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin suç duyurusunda bulunduğunu hatırlatan Gültan Kışanak, savunmasında şunları söyledi:

Böyle bir ülkede sizden tahliye talep etmek akıllıca bir iş olur mu olmaz mı sizin takdirinize bırakıyorum. Keşke mesele bu kadar olsaydı. Meselenin asıl nedeni son bir yıldır AYM’nin kapısına kilit vurulmasıdır. ‘AYM her kararı doğru değerlendirir’ demiyorum ancak hukuk devleti ile aramızda bir ip kadar bağ kalmış, onun da kopmasını istemiyorum. Böyle bir ülkede hukuk güvencesinden nasıl bahsedilebilirim.

“Uzun tutukluluk durumumuzdan dolayı sizden mi tahliye istesek, yoksa Saray’dan mı istesek bilmiyorum”

Demokratik hukuk devletlerinde yasama, yürütme ve yargının birbirlerine müdahale etmeden denge içinde çalıştıklarını fakat Türkiye’de yürütme erkinin tüm erkleri belirlemek istediğini söyleyen Kışanak, savunmasına şöyle devam etti:

“Tek merkezli bir devlet yönetimi, yani bir ‘sultan yönetimi’ isteniyor. Bakın Erdoğan bu yargı krizine ilişkin olarak, ‘Hakem konumundayım’ dedi. ‘Maçın ne zaman biteceğine ben karar veririm, kimin oyundan atılmasına ben karar veririm ya da kırmızı kartı ben veririm’ demek oluyor bu. Böylesi bir ortamda uzun tutukluluk durumumuzdan dolayı sizden mi tahliye istesek, yoksa Saray’dan mı istesek bilmiyorum. Aslında biliyoruz. Hem Gezi hem de Kobani için yargıya, davaları kılıfına uydurma ve mahkeme kararıyla mahkum etme görevinin verildiğini biliyorum. İktidar, toplum üzerinde iktidarını baki kılmak için Gezi ve Kobani’yi şeytanlaştırdı. Durum bundan ibarettir.”

“Azami tutukluluk süresi dolmuştur. Mütalaaya da bakabilirsiniz”

“Bugün savunmamızda, Türkiye’de ortaya çıkan bu hukuksuzluğu biz Kürtler’in yıllarca yaşadığımızı söyleyebilirdik ama biz meselelere öyle yaklaşmıyoruz çünkü yanlışlara sessiz kaldığınızda arkasından daha fazla yanlış gelir. Bizler bedel ödüyoruz, evet. Başka seçeneğimiz de yok çünkü bizler özgür insan iradesinin tesisini istiyoruz. Buna devam da edeceğiz. Bakın siz de karar vereceksiniz ama neye hükmedeceksiniz? Çünkü siz de çok iyi biliyorsunuz ki azami tutukluluk süresi dolmuştur. Mütalaaya da bakabilirsiniz. Madem azami tutukluluk sürem dolmuş ise o zaman ben neden hala içerideyim?”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.