Türkiye, Şırnak’ta görev yapan dört yıllık uzman çavuşun intiharını konuşuyor. İntiharın sosyal medyada ve ana akımda nasıl paylaşılacağına dair soru işaretleri mevcut. Uzman çavuşun intihar öncesi özel hayatı ve fotoğrafları birçok sosyal medya kullanıcısı tarafından paylaşıldı. Medyada intihardan bahsedilmesi toplumda ve intihar eden kişinin ailesinde nasıl bir etki bırakır, bu haberler nasıl paylaşılmalı? Çocuk ve Ergen Psikiyatristi ve Psikoterapist Ayşe Güzin Altunbay anlattı.
Şırnak’ta dört yıl görev yapan uzman çavuş, 16 Aralık’ta intihar etti. Çavuşun yaşamına son vermesi sosyal medyada geniş bir şekilde anlatıldı. Çavuşun özel fotoğrafları ve mektubu da sosyal medyada dolaşıma girdi. Uzmanlara göre buna benzer intihar haberleri, hem eğilimi olanları hem de yaşamına son veren kişinin ailesi üzerinde olumsuz etki bırakabilir.
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi ve Psikoterapist Ayşe Altunbay, televizyon ve sosyal medya platformlarının intihar haberlerini verirken, özendiricilik etkisinden arındırması gerektiğini söyledi, “Bu tarz haberler sansasyonel veya romantize edici şekilde aktarılmamalı. İntihara meyilli kişilerin, intihar edenle özdeşim kurmasına izin vermemek için olabildiğince az detay vermek gerekiyor” dedi.
Altunbay, ana akımda ve sosyal medyada intihar haberlerinin kısa, resimsiz, yöntem bildirilmeden verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Altunbay, haberde intiharın nasıl gerçekleştiği hakkında özel detaylar verilmemesi, intiharın “anlaşılmaz” bir eylem olarak lanse edilmemesi, romantikleştirici ve basitleştirici ifadelerin haber dilinde asla kullanılmamasının önemini vurguladı.
“İntihar eden kişinin fotoğrafı medyada paylaşılmamalı”
Altunbay, zaman zaman yaşamına son veren kişilerin ailelerinin, haberi sosyal medyadan ya da medyadan öğrendiğini ekledi. Bu gibi durumlarda, intihar edenlerin fotoğrafının hiçbir platformda kullanılmaması gerektiğinin önemini vurgulayan Altunbay, isim verilecekse de kısaltılması gerektiğini söyledi:
“İntiharların kapak sayfasında manşetlerden verilmesi, haber başlığında ‘intihar’ ifadesinin kullanılması ve intihar eyleminin dolaylı olarak hayranlık uyandırıcı ifadelerle anlatılması gibi unsurlar, haberin dikkat çekmesi için yeterli. İntihar vakalarının veriliş şekli, intihara meyilli kişileri etkileyebilir.”
Altunbay, bu gibi haberler verilirken intihar haberlerinin ardından yaşadıkları krizle başarıyla baş edebilmiş vakaların haberleştirilmesi gerektiğini vurguluyor: “Yardım imkanları ve destek sağlayan yardım kuruluşlarının çalışma şekilleri hakkında bilgi verilmesi, intihar tehlikesi ile ilgili temel bilgilere ve bu vakalarda yapılması gerekenler haberlerde yer almalı böylece intihar vakalarında taklit etkisi azalır.”
Altunbay, İntihar Araştırmaları Viyana Atölyeleri tarafından yapılan araştırmanın bulgularını da paylaştı. Bu bulgularda, medyada insanların intihar düşünceleriyle nasıl farklı şekillerde baş edebildikleri ve intihardan nasıl vazgeçtiklerinden bahsedilirken, haberlerin bu şekilde yer bulmasından sonra toplumdaki intihar oranının bariz bir şekilde azaldığı ortaya çıktı.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
