Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

TGC’den deprem raporu: 33 gazeteci öldü, sağ kalanlar işsizlik, sigortasızlık ve baskıyla karşı karşıya

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen gazetecilerin sorunlarını içeren bir rapor yayımladı. Rapor, depremde 33 gazetecinin öldüğünü, sağ kalan gazetecilerin ise işsizlik, sigortasızlık ve habere yönelik baskı gibi sorunlarla karşı karşıya kaldığını belirtiyor. Ayrıca, gazetecilerin asgari ücretin altında çalıştırıldığı, habere erişimde baskılar yaşandığı ve depremden etkilenen bölgelerde kalıcı basın sitelerinin kurulması gerektiğine dikkat çekildi. 

TGC Yönetim Kurulu, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen ve 11 ili vuran Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen gazetecilerin yaşadığı sorunlara dair bir rapor yayımladı. 

Rapora göre, deprem 50 bini aşkın vatandaşla birlikte 33 gazetecinin de hayatını kaybetmesine neden oldu. Rapor, depremin birinci yılında gazetecilerin işsizlik, sigortasızlık, asgari ücretin altında ücretle çalıştırılma, habere erişim ve haberin okuyuculara ulaştırılması gibi sorunlarla karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. 

Gazetecilerin sigortasız ve asgari ücretin altında paralarla çalıştığı belirtilirken, kamu kurumları ve temsilcileri tarafından habere erişim konusunda baskıya ve engellemelere maruz kaldıkları ifade edildi. Raporda ayrıca depremden etkilenen bölgelerdeki gazetecilerin, haberlerini yurttaşlara daha kolay ulaştırabilmek adına konteynerler yerine kalıcı ve depreme dayanıklı basın sitelerinin oluşturulmasını talep ettikleri belirtildi.

104 yıllık gazete kapandı

Rapora göre depremin ardından Adana‘da yaşanan altyapı, barınma, su, elektrik, ısınma, telefon ve internet bağlantısı gibi temel hizmetlerdeki sorunlar, basın sektörü üzerinde de olumsuz etkiler yarattı. Adana’da basın alanında işsizliğin arttığı, işyeri kiraları ile gazetelerin kâğıt ve baskı maliyetlerinin yükseldiği belirtildi.

Ekonomik zorluklar nedeniyle 104 yıllık Yeni Adana Gazetesi‘nin kapandığı, Gazette ve Yenigün Gazetesi gibi günlük yayınlanan gazetelerin dijital yayına geçmek zorunda kaldığı kaydedildi. Adana’da şu anda 11 yerel gazetenin günlük olarak yayınını sürdürdüğü, ancak Hürriyet ve Sabah gazetelerinin bölgesel eklerini, Sözcü Gazetesi’nin ise Adana Matbaası’nı kapattığı bildirildi.

Raporda, aktif olarak gazetecilik yaparak asgari ücret alan gazeteci sayısının azaldığı, bölgede üç haber ajansı bürosunun bulunduğu, fakat yerel gazetelerin ajans abonelik ücretlerini ödeyemeyecek durumda olduğu vurgulandı. Yerel medyada valilik ve kamu kurumlarından gelen fotoğraflı, görüntülü basın bültenlerinin ağırlıklı olarak kullanıldığı, habere erişimin zorlaşması sebebiyle köşe yazarı sayısının arttığı belirtildi. Ayrıca, gazetecilerin eleştiri içeren haber ve köşe yazılarına yönelik yerel otoritelerden gelen baskılar ve resmi ilan kesintisi tehditlerinden şikayetçi olduğu kaydedildi.

Rapora göre gazetecilerin psikolojik destek alma oranları düşük

Adıyaman‘da da deprem felaketi sonucu 13 gazetecinin yaşamını yitirdiği bildirildi. Şehirde, iki televizyon, üç günlük gazete ve altı radyonun yayınlarına devam ettiği, beş haber ajansının temsilcisinin görev yaptığı ve 50 gazetecinin sahada aktif olduğu belirtiliyor. Medya kuruluşlarının, Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından konteynerlerden oluşturulan bir basın sitesinde faaliyet gösterdiği, ancak bu alanın Telekom’a ait olması nedeniyle boşaltılmasının gündemde olduğu ifade ediliyor. 

Raporda, yerel medyanın görevini sürdürebilmesi için kalıcı ve depreme dayanıklı bir basın sitesinin kurulmasının önemine dikkat çekildi. Ajans haberlerine ağırlık veren gazetelerin, sorunları gündeme taşıdıklarında resmi ilan kesintisi tehdidi ile karşı karşıya kaldıkları, resmi ilan alan gazetelerde çalışanların sigortalı fakat asgari ücretin altında maaş aldıkları belirtildi. 

Resmi ilan almayan gazetelerin ise ekonomik sorunlar nedeniyle sigortalı personel çalıştıramadığı ve çalışanlara asgari ücretin altında ücretler ödediği kaydedildi. Posta yoluyla dağıtım yapan gazetelerin, posta ücretlerindeki artışın maliyetlerini yükselttiğine işaret ettiği bildiriliyor. Gazetecilerin deprem nedeniyle psikolojik sorunlar yaşadığı, yakınlarını kaybetmenin verdiği suçluluk duygusu içinde oldukları ancak psikolojik destek alma oranlarının düşük olduğu vurgulandı.

Kurumların binaları yıkıldı

Diyarbakır‘ın depremden en az etkilenen illerden biri olduğu belirtilirken, 32 yıldır yayın yapan Can TV’nin binasının yıkıldığı ve yayına ara vermek zorunda kaldığı ifade edildi. Sur Ajans internet haber sitesinin de depremden etkilendiği, ekipmanlarının yıkılan binaların altında kaldığı belirtiliyor. Kurumun, ekipman sıkıntısına rağmen yayın hayatlarına devam ettikleri kaydedildi.

Depremin ardından devam eden çatışmalı ortamda gazetecilere yönelik gözaltı ve tutuklamaların sürdüğü, bu durumun gazetecilerin tutukluluk ve işsizlik tehdidi altında görev yapmalarına ve yurttaşların habere erişiminin zorlaşmasına neden olduğu bildiriliyor. Gazetecilerin genel olarak sigortasız çalıştırılmak ve asgari ücretin altında ücret almak konusundaki şikayetleri de raporda yer alıyor.

Kira artışları gazetecileri evden çalışmaya itti

Gaziantep‘te, depremin ardından medya sektörü üzerindeki etkiler çeşitlilik gösteriyor. Rapora göre bölgede 100 gazeteci aktif olarak sahada görev yaparken, resmi ilan alan 14 günlük gazete, resmi ilan almayan 10 gazete, 13 internet gazetesi ve altı televizyon kanalı faaliyet gösteriyor. Depremden doğrudan zarar gören gazeteci olmamasına rağmen, kira artışları nedeniyle birçok gazeteci evden çalışmaya başladı. 

Sigortalı ve asgari ücretle çalışan gazeteciler azınlıkta kalırken, çoğunluk sigortasız ve asgari ücretin altında ücretlerle çalıştırılıyor. Belediye, siyasi parti, sanayi ve ticaret odalarından gelen ilan, reklam ve abone destekleriyle ayakta kalmaya çalışan gazetecilerin tarafsız ve objektif yayıncılık yapmada zorluk yaşadıkları, yurttaşların sorunlarını dile getiren ve eleştiri içeren haberler yapan gazetelerin ise ilan ve reklam kesintileriyle karşılaştıkları belirtiliyor.

Evlerini ve işyerlerini kaybettiler

Hatay ise depremden en fazla etkilenen iller arasında yer alıyor. Rapora göre gazeteciler, evlerini ve işyerlerini kaybettiler ve medya kuruluşları konteynerlerde görevlerini sürdürmeye çalışıyorlar. 

Antakya, Defne, Samandağ, Kırıkhan, İskenderun, Arsuz ve Belen gibi bölgelerde internete erişim ve altyapı konusunda ciddi sorunlar yaşanıyor. Gazetelerin kâğıt ve baskı ihtiyaçlarının karşılanmasıyla ilgili devam eden problemler, İskenderun’da matbaaların zarar görmesi sebebiyle gazetelerin il dışında basılmasına neden oluyor. 

Resmi ilan alan kuruluşlarda çalışanlar sigortalı olurken, diğer medya kuruluşlarında sigorta ve asgari ücret uygulaması bulunmuyor. Valilik ve belediyelerden gelen bültenlerin gazetelerde haber olarak yer aldığı, gazetelerin dağıtımında ciddi sorunlar yaşandığı ve deprem bölgesindeki olumsuzlukların haberleştirilmesinin resmi ilan ve reklamlar aracılığıyla engellendiği ifade edildi.

Gazetecinin cesedine ulaşılamadı

Kahramanmaraş’ta depremin ardından medya sektörü önemli ölçüde etkilendi. Rapora göre bölgede bir yerel televizyon ve internet üzerinden yayın yapan üç televizyon kanalı bulunuyor. Ayrıca iki radyo istasyonu mevcutken, basılı bir gazete bulunuyor ve ağırlıklı olarak internet gazeteciliği yapılıyor. 

İlçeler dahil olmak üzere toplamda 50 gazeteci çalışıyor. Depremde Fatih Nalbant isimli bir gazeteci hayatını kaybetti cesedine ulaşılamadı. Yedi gazetecinin işyeri yıkıldı ve gazeteciler hem ev hem de işyeri kiralama konusunda ciddi sorunlar yaşıyor. Belediyenin sağladığı imkanlarla oluşturulan basın evinde ve konteynerlerde çalışmaya devam eden gazeteciler, sigortalı gazeteci sayısında azalma ve asgari ücretin altında ücretlerle yaşam mücadelesi veriyor. 

İnternet üzerinden habercilik yapan sitelerin, belediyelerden aldıkları reklamlar nedeniyle eleştirel haber yapamadıkları söylendi. Gazetecilerin, medya kuruluşları için kalıcı ve depreme dayanıklı bir site kurulması ve deprem öncesi basın çalışanları için yapılan TOKİ konutlarının en kısa sürede teslim edilmesini talep ettiği belirtildi.

Çok sayıda basın kurumu binası yıkıldı

Malatya’da ise deprem beş gazete binasını, 14 radyo istasyonunu, iki uydu televizyonunu ve üç ajans bürosuyla matbaaları yıktı. 

Gazeteciler arasında can kaybı olmadı. Medya kuruluşları, 15 konteynerde görev yapmaya ve resmi ilan alan beş gazete ile internet sitelerinde toplam 75 kişi kadrolu çalışıyor. Ancak, asgari ücret ödenmesi ve aktif haber takibiyle ilgili sorunlar yaşanıyor. 

Raporda kamu ve özel kuruluşlar basın toplantısı yapmazken, özellikle kamu kurumları ve seçim öncesi belediye başkanlığına aday olan siyasetçiler, mesajlarını hazır montajlanmış görüntülü bülten olarak radyo ve televizyonlara gönderdiği kaydedildi. 

Rapora göre gazeteciler, çalıştıkları kurumların reklam yayınlara benzer şekilde haber yayınlamasından rahatsızlık duyuyor ve kısa sürede konteynerlerden çıkıp depreme dayanıklı binalarda görev yapmak istiyor. Malatya’da gazete satışının yalnızca tren garında yapıldığı, dağıtımın motosikletli dağıtıcılarla sağlandığı ve gazetelerin Adana’da basıldığı belirtiliyor.

Gazete dağıtımı aksadı

Osmaniye’de, depremin etkileri medya sektörüne de yansımış durumda. Bölgede 11 gazetecinin işyerinin yıkıldığı ve can kaybının olmadığı bildiriliyor. Aktif olarak 45 gazetecinin görev yaptığı bölgede, üç gazete yayın hayatına devam ederken, Kadirli ilçesinde yayımlanan Yeni Kadirli Gazetesi ekonomik sıkıntılar nedeniyle yayınını durdurmak zorunda kaldı. 

Depremin ardından gazete dağıtımı uzun süre aksadı ve işyeri kiralarındaki artış nedeniyle birçok gazeteci evden çalışmaya devam ediyor.

Rapora göre resmi ilan alan gazetelerde çalışan gazeteciler, ilan sayısının azalması nedeniyle yaşanan işten çıkarmalara dikkat çekiyor. Sigortalı çalışan gazeteci sayısında bir azalma olduğu belirtilirken, gazetelerde yasal olarak zorunlu tutulan sigortalı sayısının aile bireylerinin istihdamı ya da meslekle ilgisi olmayan kişilerin kendi sigortalarını ödemesiyle sağlandığı ifade ediliyor

Muhabir ve sayfa sekreterlerine günlük ücret ödendiği, yerel otoriteyi eleştiren haberlerin kamu kurumlarının temsilcileri tarafından engellenmeye çalışıldığı öne sürüldü.

Habere imza atmak yerine “haber merkezi” ibaresi konuluyor

Asayiş ve kamu yolsuzluklarına ilişkin iddiaların yer aldığı haberlerde gazetecilerin, gördükleri baskı nedeniyle isimlerinin yerine “Haber Merkezi” ibaresini koymak zorunda kaldığı söylendi. 

Eleştiri içeren haberleri yapan gazetecilerin, kamu görevlileri tarafından şikâyet edilmesi sonucu sıklıkla adliyeye ifade vermeye çağrıldıkları belirtildi. 

Bölgede mesleğin içerisinde çıkara dayalı ilişkilerle yapılan haber görünümlü reklamların arttığına ve bunun mesleğe zarar verdiğine dikkat çekildi. Rapora göre son bir yıl içinde Suriyeli göçmenler ve dağıtılmayan deprem yardımlarının gizli adreslerde depolanmasıyla ilgili haberler nedeniyle üç gazeteci hapis cezasına çarptırıldı, bir gazeteci ise cezaevine girdi. 

Bölgede internet altyapısıyla ilgili sorunların ise hala devam ettiği kaydedildi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.