Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Robert Badinter: Cüret ve Zarâfet

Mitterrand’lı yıllarda îdam cezasının kaldırılmasını sağlamış olan Fransa Adâlet Bakanı Robert Badinter, 8 Şubat gecesi vefat etti. Vianney Huguenot’nun yazısını Haldun Bayrı çevirdi.

Îdam cezâsına karşı kavganın taşıyıcısı ve sembolü olmanın ötesinde, Robert Badinter hukuk devletini o kadar kusursuz ifâde ediyordu ki bâzen bu onu katı ve mağrur gösteriyordu. Hoşa gitmemek de dâhil olmak üzere, soylu cüretkârlıklarıyla etkileyiciydi. Mahkeme salonlarını tutkular ya da dürtüler ele geçirip vaka-i âdiye öykülerini boğuntuya getirdiğinde, Robert Badinter ortamı tâzeliyordu –ya da yeniden canlandırıyordu–; Eylül 1981’de Ulusal Meclis’te îdam cezasının kaldırılması üzerine söylevi sırasında tekrarladığı o inancı ve kanaatinin verdiği kararlılıkla ilerliyordu: “Yeryüzünde tamâmen suçlu hiçbir insan yoktur”. Adâletin insana dayalı ve doğası gereği yanılgıya açık olduğunu biliyordu, akıldışı hâle gelmesinden korkuyordu.

“Devlet adamı” olduğu söylenebilir nâdir insanlardandı; siyâsî eylem ile felsefî düşünce arasında sürekli bağ kurardı –ki bu da bâzı sosyalist yoldaşlarının onun arkasından konuşarak, halktan kopukluğunu kınamalarına mal olmuştu–; olay ile arasına mesâfe koymayı kendine sürekli dayatıyordu. Özellikle aşırı sağın nefret ettiği şahsiyetler arasındaki Robert Badinter, neden sonunda kendini bir otorite ve Fransızlar’ın saygı duyduğu şahsiyetlerden biri olarak kabul ettirmişti? Hiç inkâr etmediği bir siyâsî ülküden yola çıkarak inşâ edilmiş siyâsî eylemin insanların yaşamı üzerinde etki bıraktığını kanıtladığı için kuşkusuz. Başka deyişle, sağa, sola veya başka yere oy vermenin de, değerlerden yana veya değerlere karşı taraf çıkmanın da boşuna olmadığını…

Onun Cumhuriyet ve birlik içinde ulus yönündeki irâdesi saygıyı hak ediyordu. Bu o kadar sağlamdı ki, fazla pimpirikli olduğuna hükmedilebilirdi. Anayasa Konseyi başkanıyken, “Fransız halkının bileşeni Korsika halkı” ifâdesini kullandıktan sonra, bunu şöyle açıklamıştı: “Bunun derhal bir sonucu olmayacaktı ama Fransız halkının muhtelif halkların bir mozaiği olmasını îcap ettiriyordu. Gaskon halkı, Breton halkı, Alsace halkı… bölgesel bağlılığı olmayan Yahudi halkı, Müslüman halkı da neden olmasın? Ülkenin bölünmez karakterini değiştirmekti bu”.

Onu çevreleyen ve bugün de süren hürmeti, aynı zamanda kelâmının gücüne ve seçtiği kelimelerin sarihliğine, duyguya tanıklık eden tonlamasına, konuşan yüz hatlarına, olağanüstü bir telkin gücü olan bakışlarına da borçluydu. Fikirlerin hizmetindeki dil. Siyâsetçi, entelektüel ve adâlet insanı sentezi. Biçim konusunda, bir gün genç avukat Badinter’e şu öğüdü vermiş olan akıl hocası üstad Torrès’ten kâm almıştı: “Yavrum, bir burjuva hanımının yoksula konuşması gibi yarım ağız yapılmaz savunma”.

Esâsen, değerler ve fikirler konusundaki kaynakları muhtelif kanallardan akıyordu: siyâsetten, edebiyattan, hukuktan, sevgiden, âileden, dostluktan –bâzen can acıtan ama dâima sâdık dostluklardan– ve çocukluktan. Avukatlık, adâlet bakanlığı (1981/86) ve Anayasa Konseyi başkanlığı (1986/95) yaptığı tüm yaşamı boyunca, Robert Badinter kuşkusuz hep Gestapo’nun alıp götürdüğü babasının ardından bakan o yavrucak olarak kalmıştı.

Kamuoyunun önünde giden ve sık sık peşinden gelen kitleye karşı koyan Robert Badinter, zamânın senfonisini muhteşem bir biçimde seslendiriyordu. Evinin önünde göstericiler “Katil Badinter!” diye bağırdığı sırada, Fransa Demokratik Emek Konfederasyonu CFDT Genel Sekreteri Edmond Maire, onun “Solun onuru” olduğunu söylüyordu. Mitterrand’lı yılların temel direklerinden, o dönemde târihe geçen nâdir isimlerden biriydi. Robert Badinter, felsefe ile siyâsî estetiği kaynaştıran nâdir görülür bir ittifakı işliyordu ve onda öncelikle bunu seviyordum. Kavgada zarâfetin cisimleşmiş hâliydi o.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.