Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Kedi Eros davasının avukatı Aslıhan Arslantaş: “Herkes hayal kırıklığı içerisinde adaleti sorguluyor, davanın peşini bırakmayacağız”

İstanbul – Başakşehir’deki bir sitede yılbaşı gecesi “Eros” isimli kediyi öldüren İbrahim Keloğlan’ın yeniden yargılandığı davanın ikinci duruşması 13 Mart 2024’te Küçükçekmece Adalet Sarayı’nda yapıldı. Mahkeme, önce İbrahim Keloğlan’ı üç yıl hapis cezası verdi daha sonra yurtdışına çıkış yasağı ve iyi hal indirimiyle iki yıl altı ay hapis cezasına düşürdü. Eros davasını takip eden avukat Aslıhan Arslantaş, yaşananları ve karar sonrası hukuki süreci Medyascope’a değerlendirdi.

Küçükçekmece’de büyüyen ve yaklaşık altı yaşındayken aynı sitede yaşayan İbrahim Keloğlan tarafından işkence ile öldürülen Eros adlı kedinin davası, 13 Mart 2024 Küçükçekmece Adalet Sarayı’nda görüldü. Cumhuriyet Savcısı esasa ilişkin mütalaasında sanığın cezalandırılmasını ve hükümle birlikte tutuklanmasını talep etti. Ardından, iki yıl altı ay hapis cezasına çarptırılan Keloğlan, tutuklanmadı, yurtdışına çıkış yasağı getirildi.

“Bu ceza sıfır yaptırım anlamına geliyor

Kedi Eros davasını takip eden avukat Aslıhan Arslantaş, karar sonraki hukuki süreci değerlendirdi. Arslantaş, Keloğlan’ın iyi hal indirimiyle iki yıl altı ay hapis cezasına çarptırılmasıyla ilgili, “Sıfır yaptırım anlamına geliyor” dedi.

Duruşmanın yeniden görülmesinin halkta ve hayvan severlerde bir beklenti oluşturduğunu ancak sonucun beklentileri karşılayamadığını ifade eden Arslantaş, insanların etkin, gerçekten ceza olabilecek, gözle görülür somut bir ceza beklentisi olduğunu söyledi. Arslantaş verilen cezanın en üst sınırının dört yıldır olduğunu ancak hâkimin üç yıl ceza vererek en üst sınırdan uzaklaştığını belirtti. “Bu da hâkimin vicdani takdiridir” diyen Arslantaş, “İki yıl altı ay cezanın da kapalı cezaevinde yatarı yok, hesaplamasını yaptığımızda karar kesinleştikten sonra üç ay kadar açık cezaevinde kalabilir ama kurul gerekli görürse tamamen dışarı da çıkabiliyor” diye konuştu.

“İyi hal indirimini çok yanlış buluyorum

İyi hal indiriminin doğru olmadığını TCK-62’de belirlenen dört kriter üzerinden açıklayan Arslantaş, bu kriterleri “Failin geçmişi, failin sosyal ilişkileri, failin fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki pişmanlığını gösteren davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri” olarak sıraladı.

Arslantaş, “Bir kediyi altı dakikada öldürebilecek seviyeye gelmiş birinin ne gibi olumlu bir geçmişi olabilir? Bu kıvama gelen biri iyi bir insan olabilir mi?” diye sorarak iyi hal indirimi uygulamasını doğru bulmadığını belirtti: “Öldürmek istediğinizi bu kadar vahşice öldürüyorsanız sizin toplumdan yana sıkıntınız, psikolojik problemleriniz vardır. Hırsızlık gibi suçlar işlerseniz pişman olur zararı giderirsiniz ama ortada işkence ile öldürülmüş bir hayvan var.”

“Acilen hayvanları koruma yasasını revize etmemiz lazım

İbrahim Keloğlan’ın savunması esnasında söylediği, “Yaşadığım bir anlık psikolojik çöküntüden dolayı öfke ve cinnet haliyle hayatım boyunca unutamayacağım bir hata yaptım. Ancak olaydan sonra hakkımda karar verilmesinin ardından her fırsatta dağlık ve köylük alalarda mama alıp hayvanları besledim. Bu bana terapi gibi geldi” sözlerini hatırlatan Arslantaş, bu ifadelerin bir pişmanlık göstergesi olarak kabul edilemeyeceğini vurguladı: “Bu sanık eğer gerçekten pişmansa beraatını istemeyip mahkemeye diyecekti ki, ‘Ben suçu işledim, ceza almayı kabul ediyorum.’ Hayvan koruma yasamız zaten çok yetersiz. O gün yaşananlar göstermektedir ki, bizim acilen hayvanları koruma yasasını revize etmemiz gerekiyor.”

“İnsanlar hayal kırıklığına uğradı

Keloğlan’ın aldığı herhangi bir ceza olmadığının altını çizen Arslantaş, hâkimin dört yıl hapis cezası vererek iyi hal indirimi uygulamamasının daha uygun olacağını söyledi. Arslantaş, insanların davanın peşini bırakmayacağını ve eylem hazırlığı içerisinde olduklarını aktardı. Arslantaş şöyle devam etti:

“Biz seçimler ülkesi olduğumuz için sürekli af geliyor, ne olacağı belli değil. Belki o üç ay açık cezaevine hiç girmeyecek çünkü kapalı kapılar ardında yargı paketleri vesaire sürekli değişiyor. Hâkimin eğer en üst sınırdan dört yıl gibi bir hapis cezası verseydi ve iyi hal indirimi uygulamasaydı hem kamuoyu vicdanı hem de toplum vicdanını rahatlatır, adalet tecelli etmiş olurdu.”

Hayvanseverler tarafından tepki gördüğü için ikinci duruşmanın yapıldığını söyleyen Arslantaş, herkesin hayal kırıklığı içerisinde adaleti sorguladığını belirtti. “Davanın peşini bırakmayacağız, hayvanseverler büyük bir eylem hazırlığı içerisinde” diyen Arslantaş, hayvanseverlerin Ankara’ya Meclis’e gitmeyi düşündüklerini söyledi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.