2024 Yerel Seçimleri’nde yüzde 45,83 oy alarak Hatay’ın Defne ilçesinde belediye başkanı seçilen Halil İbrahim Özgün, ilk icraat olarak belediyenin bütün makam araçlarını satılığa çıkardı. Özgün, “Belediye başkanı olmanın ekstra avantajlar sağlamaması gerektiği düşüncesindeyim” dedi.
2012 yılında Antakya’dan ayrılarak ilçe olan Defne, bugüne kadar CHP’li belediye başkanları tarafından yönetildi. 2024 Yerel Seçimleri’nde belediyeyi önceki dönem Hatay CHP İl Başkanı Halil İbrahim Özgün 32 bin 693 oyla kazandı. İlçede TKP’nin adayı Hizam Hasırcı 28 bin 268 oy alarak seçimi ikinci parti olarak tamamladı. Hatay’ın en genç belediye başkanı olan (34) Halil İbrahim Özgün ile TKP’nin adayı Hizam Hasırcı arasında geçen seçimde AKP, ilçede yüzde 7,09 oy alarak üçüncü parti oldu.
Özgün, beş aracın satıldığını bir kiralık aracın iade edildiğini duyurdu.
Geçen dönem CHP’li Belediye Başkanı İbrahim Güzel’in lüks ve yeni bir aracı olduğunu ve bu aracı da iade ettiklerini söyleyen Halil İbrahim Özgün, tasarruf için belediyenin makam araçlarını sattığını söyledi:
“Bu araçları neden satılığa çıkardık? Deprem bölgesi olduğumuz için ekstra bir tasarrufa ihtiyacımız var. Hem tabanımıza güven telkin etmek hem şeffaf ve denetlenebilir bir belediyecilik icra edeceğimizi göstermek hem de tasarruf etmek açısından makam araçlarını satıyorum.”
MAKAM ARAÇLARINI SATIYORUZ.
— Halil ibrahim Özgün (@ozgunhalil_) April 8, 2024
Temiz ve şeffaf bir yönetim ile tasarruf sözü vermiştik. Sözlerimizi bir bir tutuyoruz.
Makam araçlarımızı satarak tasarruf edeceğiz.
Belediye Başkanı olarak ben dahil, belediyede makam aracı bırakmıyoruz.#beraberüreteceğiz#beraberyöneteceğiz pic.twitter.com/tphFywjEXb
“Bu dönem seçimde zorlanacağımızı biliyordum”
Defne’nin politik birikimi çok yüksek bir kent olduğunu anlatan Özgün, kendinden önceki CHP’li belediye başkanının başarısız bir dönem geçirdiğini söyledi.
Defne’nin CHP’nin kalelerinden biri olduğunu söyleyen Özgün, “Ben bu dönem seçimde zorlanacağımızı biliyordum. Hem genç bir aday olmam hem de politik çevrelerin dürüstlüğüme inandığı bir aday olmam dolayısıyla kazandım” dedi.
Bu dönemi kazanmada partiden ziyade kendisinin etkisi olduğunu söyleyen Özgün, “Böyle kazandık. Halbuki böyle olmamalıydı. Bunun bir nedeni de belediye başkanımızın geçmiş dönemde başarısız bir dönem geçirmesiydi” diye konuştu.
“Türkiye’yi artık yani ‘makam’ cehennemi olmaktan çıkarmamız gerekiyor”
AKP’nin bütün belediyeleri ve bakanlıklarında inanılmaz bir israf olduğunu öne süren Özgün, tasarruf için kendi aracıyla seyahat edeceğini, makam aracına binmeyeceğini söyledi.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
“Türkiye’yi artık ‘makam’ cehennemi olmaktan çıkarmamız gerekiyor” şunları dedi:
“Belediye başkanı olmanın ekstra avantajlar sağlamaması gerektiği düşüncesindeyim. Kamu görevlisi olarak ne kadar ihtiyaç varsa o kadar ihtiyaç var. Ben de ihtiyaç duyarsam işçi arkadaşlarımızın kullandığı araçlarla hareket ederim sahada. Bir makam aracına ihtiyaç olmadığı düşüncesindeyim. Bu nedenle satıyoruz.”
“Dayanışma kültürünü hayata geçireceğiz”
Defne Belediyesi’nin çöp ihalesine ayda yaklaşık 6 milyon lira ayırdığını aktaran Özgün, başka bir tasarruf hamlesi olarak, ilerleyen süreçte, belediye olarak kendi çöp kamyonu filolarını kuracaklarını ve çöp ihalesini kaldıracaklarını anlattı.
Çöp ihalesine ayrılan paranın, belediyenin bütçesi açısından çok yüksek bir miktar olduğunu dile getiren Özgün, şöyle devam etti:
“Çöp kamyonlarını alabilmek için ne yazık ki paramız yok. Defne, çok zor imkanlarla hareket eden bir belediye. Hataylı, özellikle de Defneli iş insanlarına gideceğiz, kendilerinden para istemeyeceğiz, kimseden para istemeyeceğiz ama ihtiyaçlar noktasında bir imece yaratacağız, bir dayanışma kültürünü hayata geçireceğiz.”
Finansal kaynaklarının çok kısıtlı olduğunu söyleyen Özgün, “Deprem nedeniyle kentte konut kalmadı. Konut kalmayınca vergi de toplayamıyorsunuz. Çünkü insanların evi yıkık” dedi.
Vezne ve gişe girişlerinden belediyeye bir girdi de olmadığını söyleyen Özgün, “İller Bankası’ndan gelen para ancak personel maaşlarına yetiyor. Ama dediğim gibi bu tasarruf yalnızca kaynak yaratmayla ilgili bir şey değil. Biraz da model olmakla ilgili. Yani bir ahlaki çerçeve çizmekle de ilgili bir şeydir.”