Sinan Ateş cinayeti davası 1 Temmuz’da başlayacak: T24, tetikçinin kaçırıldığı iddia edilen “çakarlı” Audi’nin görüntüsünü yayımladı

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, Sinan Ateş davasında duruşma gününü belirledi. İlk duruşma 1 Temmuz’da saat 09.00’da yapılacak. T24, tetikçinin kaçırıldığı iddia edilen “çakarlı” Audi’nin görüntüsünü yayımladı.

Sinan Ateş cinayeti davası 1 Temmuz’da başlayacak: T24, tetikçinin kaçırıldığı iddia edilen “çakarlı” Audi’nin görüntüsünü yayımladı.

Sinan Ateş cinayeti davası 1 Temmuz’da başlayacak

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin davanın ilk duruşmasının tarihini belirledi.

Sanıklar 1 Temmuz’da saat 09.00’da ilk kez hakim karşısına çıkacak.

Ankara Başsavcılığı, cinayete ilişkin soruşturmasını tamamladı. Başsavcılık, aralarında Eray Özyağcı, Doğukan Çep, Tolgahan Demirbaş, Emre Yüksel ve Serdar Öktem’in de bulunduğu 22 kişi hakkında “tasarlayarak öldürme” suçundan iddianame düzenledi.

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, Ateş’in öldürülmesine ilişkin 22 tutuklu şüpheli hakkında hazırlanan iddianameyi kabul etti. Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, “İddianame adı verilen içi boş kağıt parçasının kabul edildiğini büyük bir üzüntü içerisinde öğrenmiş bulunmaktayım” diyerek tepki gösterdi.

Çakarlı Audi

T24, davayla ilgili önemli bir gelişmeyi ortaya çıkardı. Gazeteci Asuman Aranca, Sinan Ateş cinayetindeki tetikçinin kaçırıldığı iddia edilen “çakarlı” aracın görüntüsüne ulaştı.

Görüntüde, koruma tahsisli olduğu öğrenilen ve iddianamede azmettirici olarak gösterilen eski Ülkü Ocakları yöneticilerinden Tolgahan Demirbaş ile Emre Yüksel’in kullandığı aracın “çakarlı” olduğu görülüyor.

İddianamede ayrıntıları verilmeyen aracın görüntüsü (Asuman Aranca / T24)

Dosyadaki bilgilere göre, aracın “çakar” açık haldeki bu görüntüsü, tetikçinin İstanbul’a bırakılmasının ardından Demirbaş ve Yüksel’in Ankara istikametine dönüşleri sonrasında Çamlıca gişelerindeki Plaka Tanıma Sistemi’ne (PTS) takıldı. Hakkında, daha önce işlediği suçlar nedeniyle yakalama kararı bulunan tetikçi Özyağcı’yı İstanbul’dan Ankara’ya Transporter marka araçla iki özel harekât polisinin getirdiği ortaya çıkmıştı.

Polislerin kullandığı aracın Ankara’ya gelişi sırasında trafik kontrolüne takıldığı ancak aracı kullanan Aşkın Mert Gelenbey isimli polisin kimlik kartını göstererek tetikçiyi yakalanmaktan kurtardığı anlaşılmıştı. Söz konusu “çakarlı ve tahsisli” aracın ise tetikçinin kaçırılmasında kullanıldığının tespit edilmesinin ardından başka kişilere devredildiği öne sürülüyor.

Üzerinden 16 ay geçen cinayete ilişkin soruşturma kapsamında, tetikçi olduğu belirtilen Eray Özyağcı, silahlı eylemi organize ettiği iddia edilen Doğukan Çep, eski Ülkü Ocakları yöneticileri Tolgahan Demirbaş, Emre Yüksel ve Avukat Serdar Öktem ile 3 polisin de aralarında bulunduğu 22 tutuklu hakkında düzenlenen iddianame 7 Mayıs’ta kabul edildi. Ancak bilirkişi raporu dahil olmak üzere olayın organizasyonunu ortaya koyan onlarca delilin değerlendirilmediği iddianamede, tetikçinin kaçırılmasında kullanılan araçtan, plakası dahi verilmeden “Audi marka” denilerek bahsedildi.

Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş T24’ün yayınladığı görüntüler üzerine X’ten (eski Twitter) bir açıklama yaptı. Açıklaması şöyle:

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

“Bize operasyon çekiliyor, deniliyor. ‘Pensilvanya’ deniliyor. Eğer bir operasyon çekiliyorsa çekenler bu ve benzer delillerle suçu sabitlenmiş olanlardır. Kurumsal araçları katillere tahsis edenlerdir. “Onun kalemini kırdık” diyerek sağa sola elçi yollayanlar, birbirine mesaj atanlardır. Nereden aldığı belli olmayan bir güçle Özel Harekât polislerini torbacılara şoför yapanlardır. Külliye’nin 1 km ötesinde, AK Parti Genel Merkezi’nin dibinde, sanki devlete kafa tutarcasına; bu ülkenin iki kız çocuk sahibi, işinde gücünde şerefli bir akademisyenine gözünü kırpmadan kıyanlardır. Size operasyon çekenleri görmek için demir parmaklıkların ardına, ayaklarınızın altına bakın. Çünkü bir kısmı tutuklu, bir kısmı da yargının önüne çıkmaktan kurtulmak için hâlâ ayaklarınıza kapanıyor. İçi boş kâğıt parçasını önümüze koyarak adaletin tecellisini önlemeniz, gerçek suçluları kamuoyundan saklamaya yönelik hamleleriniz nafile. Çünkü bu davanın savcısı yüce Türk milleti. Bu asil millet yakanızdan düşmeyecek, peşinizi bırakmayacak. Nereye kaçarsanız kaçın, hangi deliğe saklanırsanız saklanın sizi bulup çıkaracak, sizi alıp getirecek. Ok, yaydan çıktı bir kere. Şunu da eklemek istiyorum: Bazı yorumları okuduğumda, bazı paylaşımlara baktığımda ne yazık ki bir kesimin, gözünün önündeki bunca delile rağmen, hâlâ Platon’un mağarasından çıkamadığını görüyorum. Zincirlerinizden kurtulun, yalanı kutsamayın, gerçeği kucaklayın. Kaçınılmaz sonla barışın.”

MHP’liler, kendilerine yönelik eleştirilere tepki gösterdi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunlar yazdı:

“Ocağımıza saldırıyorlar, çünkü Bozkurt görünce kuduruyorlar… Davamıza sataşıyorlar, çünkü hilalin haşmetini gördüler mi korkuya kapılıyorlar… Dava arkadaşlarımıza musallat oluyorlar, çünkü alemdar ve dilaver bir iradeden ödleri patlıyor… Aksi olsa şaşardım! Türk düşmanları boş durmuyor… Bekliyorlar ki, geri adım atalım, istiyorlar ki, taviz verelim…İçimize ve dışımıza yuva yapan çakallara karşı Elif gibi dimdik duracağız… Şayet boyun eğersek hem vallahi hem billahi gök girsin kızıl çıksın… Allah bes baki heves… Cumamız mübarek olsun…” dedi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız da iddialara X’ten cevap verdi:

“Milliyetçi Hareket Partisi, hukukun üstünlüğünü, demokratik sistem içerisinde düzeni sağlayan bir kanunîlikten öte, insanın yüce değerlerini tanımak ve bunları güvence altına almak şeklinde görür. Dünyada iyilik ve hidayetten, ahirette lütuf ve merhametten mahrum kalacak birtakım kişiler bir televizyon stüdyosunda Milliyetçi Hareket Partisi’ne iftira etmekte adeta yarışıyor. Yapılan iğrenç iftiraların, hayasızca yapılan saldırıların hesabı hukuk önünde sonuna kadar sorulacaktır. Bir tarafınıza not edin….”

KAYNAK: ANKA, T24