AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP lideri Özgür Özel’in 2 Mayıs Perşembe günü görüşmesinin yankıları sürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan 3 Mayıs’ta, cuma namazı çıkışında görüşmeyle ilgili “Siyasette yumuşama dönemine girdik” dedi. CHP lideri Özgür Özel ise “Yumuşama lafını sevmiyorum, normalleşme” diye konuştu.
Bu gelişmelerin ardından siyasette “yumuşama”- “normalleşme” gündemi tartışılmaya başlandı. Bazıları, siyasette yumuşama ya da normalleşme adımlarının atılabileceğini, yaşananların 31 Mart Yerel Seçimleri’nden birinci çıkan partinin lideri Özel’in lehine olduğu yorumunu yaptı. Bazıları ise bu görüşmenin Erdoğan’ın lehine olduğu kanısına vardı.
Siyaset bilimci Sezin Öney ve Artı Gerçek yazarı Ali Duran Topuz’a sorduk: İpler Erdoğan’ın elinde mi?
“Algı üstünlüğü Erdoğan’da”
Sezin Öney’e göre algı üstünlüğü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da. Özgür Özel’in, bu görüşmelerin içeriğini ve konuşulanları paylaşması gerektiğini söyleyen Öney, “Sürecin CHP’nin elinde olduğu ve CHP’nin yönettiği bir sürecin olması gerekirdi. Hedeflenenin ne olduğu anlatılmalıydı. Bu konularda net olunmadı. O nedenle algı üstünlüğü Erdoğan’da. Ve Erdoğan’ın en başarılı olduğu alan da algı üstünlüğü” dedi.
“CHP’nin şeffaf olması gerekiyor”
31 Mart Yerel Seçimleri’nin ardından CHP’nin elindeki en büyük gücün şeffaflık olduğunu vurgulayan Öney, şöyle devam etti:
“AK Parti’ye bu kadar oy kaybettiren şey şeffaflığın olmaması. Durumlar, tavırlar ortaya konulmadı. CHP’nin de farkının olması gerekiyor ve tam zıttını yapması gerekiyor. Aklımızda soru işaretlerinin olmaması gerekiyor. Özgür Özel ‘Bana güvenin’ diyor. Ama güvenmenin ötesinde, madde madde hedeflerin belirlenmesi ve bunların kamuoyuyla paylaşılması gerekiyor.”
Özgür Özel’in sessizliği…
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Artı Gerçek yazarı Ali Duran Topuz ise Erdoğan-Özel görüşmesine itiraz getirilmesinin makul olmadığını vurguladı.
Görüşme ve daha sonrasında bazı tuhaflıkların olduğunu söyleyen Topuz, “İlk önemli tuhaflık bu görüşmeye dair Özgür Özel’in bir açıklama yapmamış olması. Bu rejim modelinde görmediğimiz bir durumu değiştirmesi gerekiyordu. Şimdi bu iktidar modelinin en önemli özelliği, kamusal alanı bir tür karadeliğe çevirmesi. İşte herhangi bir devlet kurumundan bilgi almak, açıklama almak mümkün değil. Özgür Özel’in sessizliği bu yönetim biçimine katılma anlamına geldi” dedi.
“Erdoğan tüm inisiyatifi eline aldı”
Ali Duran Topuz da Sezin Öney gibi, üstünlüğün Erdoğan’a geçtiği kanısında. Neden mi? Topuz’un cevabı şöyle:
“Erdoğan açıklamayı yaparak, Özgür Özel’in başlattığı görüşme sürecinin inisiyatifini ele geçirmiş oldu. Böylece Özgür Özel çok önemli, çok kritik bir görüşmede inisiyatifi teslim etmiş oldu. Sanki Erdoğan, bütün muhalefet grupların kendisiyle görüşmesini istiyormuş, şimdiye kadar kimse bunu yapmamış, Özgür Özel iktidara geldikten sonra yapmış gibi konuştu. ‘Daha önce yoktu böyle şeyler’ dedi Erdoğan. Sonra da o zaman ‘Ben iade-i ziyaret yapıp, siyasetinin ihtiyacı olan yumuşatma sürecini başlatacağım’ dedi. Yani sürecin bütün inisiyatifini tam anlamıyla eline almış oldu.”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 31 Mart Yerel Seçimleri’nin ardından “Türkiye sandıkta kurulmadı” sözlerini hatırlatan Topuz, “Seçim, iktidarın önünde iki yolu açmıştı: Biri, seçim kaybını göze alarak, birinci partinin artık ana muhalefet partisi olduğunu dikkate alarak normalleşmeyi güçlendirme ve yükseltme, çatışmacı stratejiden uzaklaşma eğilimi olabilirdi. Ama Devlet Bahçeli böyle bir şeyi asla istemediğini ve buna izin vermeyeceğini ortaya koydu” dedi.