Total Football Analysis Magazine’den detaylı inceleme: Okan Buruk’un “anlaşılmaz” defansif futbol oyunu

Rekor puan ile şampiyonluğa koşan Galatasaray’ın teknik direktörü Okan Buruk’un taktiksel yaklaşımını “Total Football Analysis Magazine” inceledi. Medyascope Spor’dan Kubilayhan Kavrazlı sizler için çevirdi.

Total Football Analysis Magazine’den detaylı inceleme: Okan Buruk’un “anlaşılmaz” defansif futbol oyunu

Süper Lig’in en çok kupa kazanan kulübü Galatasaray, 2022’deki felaket dönemin ardından Okan Buruk liderliğinde üst üste ikinci şampiyonluğuna koşuyor. Genç teknik direktörün, tüm sistemi oldukça etkileyici ancak defansif oyunları sadece yerel rekorları kırmakla kalmadı, aynı zamanda Avrupa’nın en iyi takımları arasında da etkileyici bir standarta erişti.

Sezon başında UEFA Şampiyonlar Ligi’nde Manchester United ve Bayern Münih’e karşı son derece eğlenceli maçlar çıkaran Galatasaray, kolektif kararlıklarını geliştirerek rakiplerine oldukça zor anlar yaşatmayı başardı. Sarı-Kırmızılılar, rakip hücumlarını en aza indirgemeyi amaçlayan amansız bir savunma yapısı oluşturdu. Kadrosundaki önemli kayıplara rağmen Okan Buruk, elindeki oyuncuları bir araya getirdi ve çeşitli bireysel stillerden uyumlu bir yapı çıkarmayı başardı.

Veri analizi

Galatasaray’ın Süper Lig’deki savunma hakimiyetini anlamaya başladığımızda, temel istatistikler bu sezon ligde neden sadece 20 gol yediklerini ortaya çıkarıyor. Galatasaray, 90 dakika başına penaltısız beklenen gol sayısında Türkiye’de 2. sırada yer alıyor. Rakipler 0,15’i duran toplardan olmak üzere 0,70 xG elde ediyor. Ayrıca Okan Buruk’un takımı, şut denemesi başına verdiği xG miktarı açısından 0,07 ile ligde en üst sırada yer alıyor; bu da Muslera’nın karşılaştığı şutların tehdidini sınırlamak için çok çalıştığını gösteriyor.


Bu rakamlar kesinlikle takdire şayan olsa da; bazı kesimler, Galatasaray’ın topa hakimiyet konusunda oldukça üstün olduğu için kalesindeki tehditleri en aza indirgediğini düşünebilir. Ve Türkiye’deki rakiplerin ortalama sadece %39,84 civarında topla oynadığını öne sürebilirler. Bu düşünceleri çürütmek için Galatasaray topsuz oyunda da üstün bir performans sergileyerek savunma düellolarında lig üçüncüsü (%62,6) ve mücadele yoğunluğunda da 7,3 ile birinci sırada yer alıyor. 

Taktiksel yaklaşım ve aralıksız baskı

Okan Buruk bu sezon boyunca sahadaki güçlü yönlerini daha da artırmak için 4-2-3-1 dizilişini kurdu. Bu sezon öncesinde çok güçlü bir kadro kuran Galatasaray’ın savunma savaşı en önden başlıyor; hücum dörtlüsü baskının dozajını teşvik ediyor ve rakiplerini kendi ceza sahasına sıkıştırmak için baskı uyguluyor. 

Avrupa futbolunun en güçlü takımları gibi, Galatasaray’ın 10 numarası da Mauro Icardi ile birlikte ortaklık kurma konusunda başarılı oluyor. Bu daha sonra kanat oyuncularının rakip beklere agresif bir şekilde baskı yapmasına ve 4-4-2 ile rakiplerin ilk pas çıkışlarını etkisiz hale getirmeyi sağlıyor. Baskıdan çıkamayan rakipler uzun top oynamaya mecbur kalıyor. Galatasaray’ın baskısı etkileyici istatistikleriyle de destekleniyor; hem PPDA (6.46) hem de kurgu bozma yüzdesinde (11.30) Türkiye’nin en üst liginde ilk sırada yer alıyor.

UEFA Avrupa Ligi’nde Sparta Prag’a karşı oynadıkları karşılaşmada, Galatasaray’ın, orta alanda topu kaybederken kontra baskı yapma yeteneklerinin mükemmel bir örneğini görüyoruz. Sparta Prag topu kazanır kazanmaz, Galatasaraylı oyuncular harekete geçiyor. Mertens arkadan 10 numara olarak baskı yaparken hem Demirbay hem de Aktürkoğlu topa sahip olan oyuncuyu boğmaya ve onu dışarıya pas vermeye zorlamak istiyor.

Galatasaray’ın içerideki varlığıyla topu geniş alana yayma becerisi, bu kadar baskın olabilmesinin nedenlerinden biri; rakibin sık sık kendi yarı sahasına dönmek zorunda kalmasıyla yüksek yüzdeli şansları boşa çıkarma planı. Ancak bu planda beklerin performansı oldukça kritik öneme sahip. Galatasaray, bu departmanda sezon boyunca birçok değişiklik yapmaktan muzdarip. Angelino’nun kış transfer döneminde takımdan ayrılmasıyla birlikte bu bölgeye Derrick Köhn transferi yapıldı. Taraftarlar, bu eklemeyi olumlu karşıladı. 90 dakika başına 10.56 defansif ikili mücadele ortalamasıyla ligde ikinci sırada yer alan Köhn, gelecek yıllar için yerini sağlamlaştırmak istiyor. 

Genç yıldız Sacha Boey’un da Bayern Münih’e transferi, Galatasaray’ın sağ kanadına büyük zarar verdi. Serge Auirer’in de sakatlığıyla birlikte; normalde sağ açık olan Barış Alper Yılmaz’ın çok daha derin roller üstlenmesine neden oldu.

Bu tür sorunlarla mücadele etmek için Buruk’un kanat oyuncularının preslerini bekleri destekledikleri ve rakip açık oyunculara yüklendikleri anlarla dengelemeleri gerektiği gerçeğini sık sık kabul ettiklerini görüyoruz. Yeteneklerinin çoğunluğu oyunun teknik tarafında olmasına rağmen, hem Zaha hem de Ziyech kendi yarı sahalarına koşarak Galatasaray’ın savunma hattını güçlendirmeye çalıştığını görüyoruz. Fildişili oyuncu neredeyse sol kanat oynarken; Köhn içeri kayıyor.

Rakip üçüncü bölgedeyken, sol ya da sağ kanat oyuncularının kendi bekleriyle koordineli bir şekilde top taşıyıcıyla savunma mücadelesine girdiklerini ve mümkün olduğunca çabuk topa sahip olma isteklerini görebiliriz. Rizespor’a karşı Ayhan’ın ve Barış’ın kanat oyuncusunun topu taç çizgisine doğru sürme ve ceza sahasına orta yapma becerisini engellediğini görüyoruz. Top içeriye oynandığında Torreira güzel bir şekilde kayarak oyunu bozabiliyor ve kendisini Galatasaray’ın adeta can damarı haline getiriyor.

Uruguaylı dinamo

4-2-3-1 ile oynarken beklendiği gibi , yaratıcı tehdit ile savunma gücü arasında mükemmel dengeyi sunarken çift pivot son derece önemlidir. Eski Arsenalli Lucas Torreira, hareketliliği ve defansif zekasıyla rakiplerine karşı üstünlük sağlayan Galatasaray’ın topa sahip olmadığı zamanlarda nasıl çalışacağı konusunda oldukça önem arz ediyor. Torreira’nın hareketliliği ve savunma zekası kendisine rakiplerine karşı üstünlük sağlıyor. Takımının pres anlayışına uygun olarak Torreira bu sezon Süper Lig’de 76 kontra pres hareketiyle başı çekiyor ve çok yönlülüğü sayesinde orta sahanın çeşitli  bölgelerinde görev yapabiliyor. 

Galatasaray’ın Sparta Prag ile oynadığı iç saha maçında Torreira’nın proaktif davrandığını ve kendi takımının 10 numarası olarak pres yapmasını sağladığın görüyoruz Kaan Ayhan’ın pivotta Kerem Demirbay’la birlikte bir an için neredeyse 3-2-5 oluşturmasını sağladığı dikkatleri çekiyor.

Lucas Torreira, UEFA Şampiyonlar Ligi’nde 90 dakikada 11.07 top kapma ile anlatılan oyunu bozma ve kontra başlatma yeteneğine müthiş uyuyor. İhtiyaç anlarında, çift pivotun her iki üyesinin de ceza alanı içinde daha fazla destek sunmak için merkezi savunma oyuncuları arasına girdiğini görüyoruz.

Zayıflık

Her ne kadar Galatasaray gol yememe konusunda başarılı olsa da oyuncularının hücumcu yapısı nedeniyle zayıf kaldıkları noktalar da var. Bunlardan biri, sürekli olarak geçiş hücumlarında zorlanmaları, genellikle beklerinin çok yüksekte olması ve yeterince hızlı geri dönememeleri nedeniyle kontraya yakalanmaları olabilir. Topa sahip olmayı ve ileriye hücum eden oyuncu sayısını artırmayı  hedefleyen diğer takımlar gibi Galatasaray da özellikle Köhn’ün son üçte birlik bölümde çok etkili olabilmesi nedeniyle orta sahada top kaybına  uğradığında zorlanıyor.

Galatasaray PPDA’sında başarılı olsa da, bunun aldatıcı olmasının altında yatan nedenlerden biri, rakibin sahanın üst kısımlarında topu alırken son üçte birlik bölgeye girmek için daha az pasa ihtiyaç duyması olabilir. Bu durum, Kasımpaşa’ya karşı oynadıkları çekişmeli maçta açıkça görüldü; savunma hattının biraz dağınık olması bile merkez savunma ikilisi üzerinde baskı oluşturdu.

Galatasaray’ın savunma hattının agresif yapısı sadece beklerini kapsamıyor, Victor Nelsson gibi oyuncuların rakip forvetlere yaklaşıp fiziksel becerilerini ve sert mücadelelerini kullandığını sık sık görüyoruz.

Sonuç

Hiç şüphe yok ki Galatasaray, özellikle yoğun savunma çabaları ile rakip takımlar için inanılmaz zorlu bir mücadele oluşturuyor. Süper Lig’de bu sezon iç sahada  oynadığı her maçı kazanarak rekor kıran Cimbom’un, sarı-kırmızılı taraftarların desteği birlikte rakip takımlara adeta cehennemi yaşatıyor. Okan Buruk’un, Galatasaray’ın kaderini bu kadar hızlı değiştirebilmesi, etkili oyuncuların kaybıyla ustaca baş edebilmesi ve bu kadar yüksek bir standardı koruyabilmesi nedeniyle takdir edilmesi gerekiyor. Türk futbolundaki başarıları standartları belirlemeye devam ederken, Avrupa futbolunda daha rekabetçi olmak için yaz transfer dönemindeki  hırslarını analiz etmek ilginç olacak.

Kaynak: Total Football Analysis Magazine

Çeviren: Kubilayhan Kavrazlı

Editör: Doğa Üründül

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.