Ülke genelinde Kobani davasında verilen hapis cezalarına tepkiler sürüyor. Adana’da konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Kobani kararı bizim nazarımızda yok hükmündedir. Bu kararı tanımıyoruz” dedi. İstanbul’un Esenyurt ilçesinde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da Kobani Davası’nda ceza verilen Selahattin Demirtaş ve Kürt siyasetçilere selam yolladı. Diyarbakır’da ise Kobani davasında verilen cezalara tepki amaçlı “Özgürlük ve Adalet” başlığında Dağkapı Meydanı’nda düzenlenen halk buluşmasında TİP Genel Başkanı ve DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar konuştu.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) çağrısıyla Kobani davasında verilen cezalara ilişkin bugün (18 Mayıs) siyasetçilere verilen cezalara dair İstanbul, Diyarbakır ve Adana’da eylem yapıldı.
“Kobani özgürlüktür”
İstanbul’un Esenyurt ilçesindeki protestoda konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Kobani davasında 42 yıl hapis cezası verilen eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Kürt siyasetçilere selam yolladı. Bakırhan, Kobani’nin IŞİD barbarlarına karşı kadınların, gençlerin, halkların ortak mücadelesi olduğunu vurgulayarak, “Ekim devrimi neyse Kobani devrimi de odur. Kobani birileri için kumpas davası olabilir, bizim için Kobani özgürlüktür!” dedi.
“Bir gün mutlaka Esenyurt Meydanı’nda Selahattinlerle Figenlerle birlikte miting yapacağımız günler uzak değil” diyen Bakırhan sözlerine şöyle devam etti: “Kürt, Türk ve Alevi gençleri Kobani’de kendi topraklarını ve geleceğini savunduğu için Kobani’yi yargılıyorlar. Birileri için Kobani kumpas davası olabilir ama bizim için özgürlüktür, direniştir.”
“Kobani kararı bizim nazarımızda yok hükmündedir”
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğlulları’nın da aralarında yer aldığı grup, verilen hapis cezalarına tepki göstermek için Adana’daydı. DEM Parti destekçileri Seyhan ilçesi Barbaros Mahallesi’ndeki DEM Parti temsilciliği önünde toplandı. Kalabalık, burada Hatimoğulları ile birlikte sloganlar ve pankartlar eşliğinde yürüyüş düzenledi.
Yürüyüşün ardından basın açıklaması yapan Hatimoğulları, “Bu dayanışmayı daha çok büyütmek, Türkiye’nin demokrasi kapılarını açmak için beraberliğe daha çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemden geçiyoruz. Devrimci dayanışmayı bizler daha da büyüteceğiz. Kobani kumpas davası demokrasi için birliğimize karşı verilmiş bir karardır. Sincan Adliyesi’nde verilen bu karar tüm dünyadaki kamuoyu tarafından yok hükmündedir. Kobani kararı bizim nazarımızda yok hükmündedir. Bu kararı tanımıyoruz” dedi.
“Kobani bir dava değil, kumpastır”
Kobani davasında çıkan kararlara tepki amacıyla Diyarbakır’da halk buluşmaları düzenlendi. Diyarbakır’da da Dağkapı Meydanı’nda yapılan eyleme Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, DEM Parti milletvekilleri ve çok sayıda kişi katıldı.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Eylemde konuşan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Türk ve Kürt haklarının dayanışma içerisinde olduğunu ifade ederek, “Bu iktidar bölerek, parçalayarak bizi birbirimize düşmanlaştırarak kendi iktidarını sağlamlaştırmak istiyor. Kobani’de de İstanbul, Adana Mersin’de de bu ülkenin onurlu insanları kaderlerini Kürt halkının kaderi ile birleştirmişler. Tarih gösteriyor ki bütün bu baskılara karşı direnerek, direnişi büyüterek Kürt halkı bu zor süreci geride bırakıyor. Bu iki halkı birbirine düşüremeyecekler. Mesele sadece Kürt halkının seçilmişlerinin, siyasi temsilcilerinin, Kürt halkının teslim alınmasının meselesi değildir. Kürt halkının üzerindeki baskı ve sistemin aynı zamanda iktidar tarafından hayata geçirilen sistem olduğunu görmemiz lazım. Hep beraber, barış, özgürlük, kardeşlik demeliyiz” diye konuştu.
DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ise Kobani Davası’nı “kumpas “olarak gördüklerini belirterek, şunları söyledi:
“Bugün aslında Türkiye’de hiç değişmeyen bir devlet aklını protesto için geldik. Kobani Kumpas Davası’nın kararıyla yürüyeceğini sanan devlet aklı ve onun iktidarı Kürt halkının zılgıtından, dövizinden, dilinden, yürüyüşünden korkuyor. Bu alana gelirken alkışlarımız engellendi. Rahatsız oluyorlar, olsunlar. Kürt halkı kendisini ezen, hakikatleri yok sayan bütün iktidarları korkutmaktan vazgeçmedi. Mücadelesini iktidarlar üzerine değil halklar, hakikat üzerine kurdu. Kobani bir dava değil kumpastır. Yükselen demokrasiye kurulan bir kumpas. Kürt halkının özgürlüğü ile halkı ile buluşmasına dönük bir kumpas. Kobani bütün katliamlara karşı herkesin demokrasi çatısı altında bir araya gelebileceğinin adıydı, buna dönük bir kumpastı. Hiç kimse bu mahkemede kendi yazmaya çalıştığı, uyguladığı yasasızlıktan azade olamaz. Bu, başta Kürt halkı olmak üzere ortak yaşam iradesine, demokratik ulusa, demokratik cumhuriyete kurulan bir kumpastır.”
