Ankara’da 1 Şubat 2022’de yolda yürürken arabanın çarpıp kaçması sonucu hayatını kaybeden Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğrencisi Eray Mümin Gedikoğlu’nun davasında sona gelindi. Eray’ın annesi Elif Gedikoğlu, babası İslam Gedikoğlu ve avukat Didem Sağın Karaman ile bu iki yılda neler yaşandığını ve yargı sürecini konuştuk.
Ankara’da 1 Şubat 2022’de yolda yürürken arabanın çarpıp kaçması sonucu hayatını kaybeden ODTÜ öğrencisi Eray Mümin Gedikoğlu’nun davasında sona gelindi. Sürücü A.G.’nin “bilinçli taksirle öldürme” suçlamasıyla yargılandığı dava sürecini Eray’ın annesi Elif Gedikoğlu, babası İslam Gedikoğlu ve avukat Didem Sağın Karaman konuştuk.
Mahkeme heyetinin 30 Mayıs 2024’te Ankara 40. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan duruşmada karar vermesi bekleniyor.
Gedikoğlu ailesinin avukatı Didem Sağın Karaman, A.G.’ye alkol ve kan testi yapmayan polisler hakkında görevi ihmalden suç duyurusunda bulunulmasını talep etti ancak hâlâ yanıt alamadı.
A.G. yakalandığı günden beri çöp konteynerine çarptığını düşündüğü için kaza yerinden gittiğini söyleyerek savunmasını yapıyor.
Hazırlanan ilk bilirkişi raporunda kaldırımda yürümediği için Eray Gedikoğlu’nun “asli kusurlu” olduğu belirtildi. Bu rapora Gedikoğlu ailesi karşı çıktı. 8 Mart 2024’te hız denetlenmesi için hazırlanan yeni bilirkişi raporunda ise aracın hızının, limitin üstünde olduğu ve araçtaki hasarın fiziken bir insana vurmayı işaret ettiği belirtildi.
- Trafik kazasında yaşamını yitiren Eray Gedikoğlu’na çarpıp kaçan sürücü serbest, iddianame hâlâ hazır değil
“Gözüm her yerde oğlumu arıyor”
Eray Gedikoğlu’nun İstanbul’da yaşayan annesi Elif Gedikoğlu ve babası İslam Gedikoğlu, iki yıldır adalet mücadelesini sürdürüyor. Ankara’daki her duruşmaya giden Gedikoğlu ailesi, oğullarına vurup kaçan A.G.,’nin en ağır cezayı almasını istiyor.
İki yıl boyunca güçlü olmaya çalıştıklarını dile getiren Elif Gedikoğlu, “Duruşmalara gittik, geldik. Karşı taraf, avukatlar ordusuyla gelmeye başladı. Üç avukat, sonra dört avukat. Sadece çöp konteyneri masalı, tiyatrosu oynanmaya çalışılıyor. Dokuzuncu duruşmada, karşı tarafın avukatı, ‘Yani yayaya çarpma da olmuştur’ dedi ama sonra 10. ve 11. duruşmada bundan asla bahsetmediler. Dokuzuncu duruşmada yıkıldım çünkü karşı taraf ilk defa kendi ağzıyla ‘yayaya çarpılmıştır’ dedi. Bir de ‘Müvekkilim şu anda Bodrum’da’ demez mi? Ben hiçbir yere gidemiyorum, gözüm her yerde oğlumu arıyor. Bu adamın da hayatı kısıtlansın istiyorum” dedi.
“Fikrini söyleyenler içeride, bir insanın canına kastedenler dışarıda”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Uzun zamandır duruşmalara, “karar açıklanacak artık” düşüncesi ve beklentisiyle gittiğini dile getiren Gedikoğlu, duruşmalara oğlunun ODTÜ’den arkadaşlarının da geldiğini ancak iki yıldır davanın sonuçlanmadığını söyledi. Sanığın hapse girmesinden başka hiçbir şey istemediğini dile getiren Elif Gedikoğlu, “Bunu sadece benim oğlum için söylemiyorum; herkes işlediği suçun cezasını çekmeli. Benim çocuğum, evladım yapsaydı bunu, ‘Oğlum suçun neyse cezanı çek, içeri gir’ derdim. Ben böyle yetiştirdim onu. Fikrini söyleyenler içeride, bir insanın canına kastedenler dışarıda” diye devam etti.
“Eray yaşasaydı bu sene mezun olacaktı”
Cezaların caydırıcı olmadığını dile getiren baba İslam Gedikoğlu, adalet konusunda herkesin şikâyetçi olduğunu ancak yetkililerin bununla ilgili hiç bir şey yapmadığını söyledi. 11 duruşmadan da evlerine hayal kırıklığı ile döndüklerini dile getiren baba Gedikoğlu, “Önümüzdeki duruşma, dava sonuçlansa bile bunun temyizi, istinafı var… Adalet yerini bulmadıkça biz, huzura kavuşamayacağız. Adalet yerini bulursa başkalarının da hayatı kurtulur, Hiçbir şey Eray’ı geri getiremeyecek, bunu biliyoruz. Bizdeki bir intikam duygusu değil. Çok üzgünüz, çok kızgınız ama bir intikam istemiyoruz, adalet istiyoruz. Yapılanları kaldıramıyoruz” dedi.
60 yaşında olduğunu ve bu ülkeye 60 senedir vergi ödediğini dile getiren İslam Gedikoğlu, “Biz bu ülkede bütün bedelleri ödedik. En son oğlumuzu vererek bu bedeli ödedik. Eray yaşasaydı bu sene mezun olacaktı” diye konuştu.
İki yıl boyunca yargılamanın yavaş devam ettiğini belirten avukat Didem Sağın Karaman, “Biz sanığın ‘olası kastla öldürme’den yargılanmasını ve dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesini istedik. Mahkeme de daha önce ‘taksirli suçla adam öldürme’ ile yargılama yaparken ‘bilinçli taksir’e çevirdi. Sanığın alkollü araç kullanmak nedeniyle ehliyetine iki kere el konulduğu dosyada yer alıyor” dedi.
“Alkol testi yapılmadı”
Her duruşmaya karar çıkması umuduyla gittiklerini ancak gelinen noktada hâlâ kararın çıkmadığını anlatan Karaman, “Adama alkol testi yapılmamış, neden yapılmadığını bilmiyoruz. Polisler hakkında görevi ihmalden suç duyurusunda bulunulmasını talep ettik. Buna da henüz bir cevap alamadık. Çünkü eğer alkollü olduğu ya da bir maddenin etkisinde olduğu tespit edilmiş olsaydı şu anda yargılandığı yer asliye ceza mahkemesi olmayacaktı. O polisler de dinlendi ama neden yapmadıklarını söylemediler” diye devam etti.
30 Mayıs’ta yapılacak duruşmada mahkeme heyetinin ya karar vereceğini ya da dosyayı ağır ceza mahkemesine göndereceğini dile getiren Karaman, şu cümlelerle devam etti: “Bilinçli taksirle yargılansa bile ben en üst sınırdan ceza alacağını düşünüyorum. En son savunmasında sanık, ‘Ben bir kural ihlali yapmadım’ dedi. Bu demektir ki hiçbir pişmanlık göstergesi yok ortada.”
Ne oldu?
ODTÜ İngilizce Öğretmenliği Bölümü ikinci sınıf öğrencisi Eray Mümin Gedikoğlu’na 1 Şubat 2022 saat 23.00 sularında, Ankara’nın Çankaya ilçesine bağlı Birlik Mahallesi’nde yolda yürürken bir araç çarpıp olay yerinden kaçtı. Gedikoğlu bilinci kapalı şekilde hastaneye kaldırılırken kazayı yapan A.G., olaydan yaklaşık 17 saat sonra polis ekiplerince yakalandı. Aracın sürücüsü A.G.’ye kan ve alkol testi yapılmadı. A.G., 40 gün ev hapsinden sonra serbest bırakıldı. Yaklaşık dört ay yoğun bakımda tedavi gören Eray Gedikoğlu ise 20 Mayıs 2022’de hayatını kaybetti.
