2024 UEFA Kadınlar Şampiyonlar Ligi finali 25 Mayıs Cumartesi akşamı oynandı, kazanan Barcelona oldu. Maçın öne çıkanlarıyla birlikte finali Medyascope Spor’dan Ceyda Akbulut yazdı.
2024 UEFA Şampiyonlar Ligi finali, maç yazısı
Athletic Bilbao’nun evi San Mames Stadyumu’nu dolduran yaklaşık 40 bin biletli Barcelona taraftarı, 2024 Mayıs’ının son cumartesisinde gönül verdiği blaugrana renkleri için tribündeydi. Gözlerinizi kısıp daha dikkatli baktığınızda fark edeceğiniz (yazar burada mübalağa yapıyor) beyazlar içindeki Lyon taraftarının geçmişten gelen özgüvenle başı dikti ancak ezici çoğunluk karşısında gerginlikleri yüzlerinden okunuyordu.
Maç önü hikâyesi belliydi. Tarihin en iyisi, son yılların en iyisine karşıydı. Lyon önündeki doksan dakikayı daha önce defalarca oynayıp kazanmıştı. Barcelona da bu konuda deneyimliydi ancak bu sefer daha önce yapamadığını yapmak istiyordu: Lyon’u yenebilmek. Oyunları hiç olmadığı kadar göz kamaştırıcıydı, yıldız tozları daha önce görülmemiş kadar parlaktı, arkalarında ise görkemli bir taraftar grubu vardı. Kazanmaları karşısındaki tek engel Lyon’un tarih kokan pasları olacaktı.
Şampiyonlar Ligi finalinin ilk düdüğü için dakikalar sayılıyordu artık.
Tribünler coşkulu ve doluydu. UEFA’ya göre bir kadın futbolu maçı için yolculuk etmiş en kalabalık taraftar grubuydu Barcelona formalılar. X akışında 2014 ve 2024 finallerinin atmosferi karşılaştırılıyordu. Aradaki farkın bu alanın uzun dönem takipçileri için anlamı büyüktü.
Keyifli ve kısa bir gösterinin ardından takım flamaları çekildi. Bu anları izleyen 90 dakikayı mükemmele yakın yönetecek hakem Rebecca Welch ile ekibi ve arkasındaki 11’ler, yanlarındaki miniklerle birlikte Kadınlar Şampiyonlar Ligi’nın görkemli marşını dinlemek için dizildi. Önlerine “Stop Genocide” (Soykırımı Durdurun!) sloganıyla Filistin bayrağı çekilmişti. Yazarın aklında bunu sonraki hafta erkekler finalinde de görür müyüz acaba soruları belirdi, cevabını biliyordu.
Artık maça saniyeler kala kaptanlar para atışı için hakem grubuyla buluştu. 92. dakikada Alexia Putellas oyuna girene kadar kolundaki bandı mükemmel bir saha içi performansla perçinleyecek olan Patri, Barcelona’nın kaptanıydı. Son beş senede oynanan dört finalin değişilmez parçalarından biri olmuştu. Karşısında Fransız efsane Wendie Renard vardı. İmzaladığı sözleşmeyle Lyon’la birlikte 20 yılı tamamlamak istiyordu. Kazanılan tüm finallerde ismi en önde yazılmıştı. Kaptanların el sıkışması da finalin tanımını veriyordu: Tarihin en iyisiyle yeni en iyinin karşılaştığı “o” maç.
Düdüğün çalmasıyla her zerresinden kalite akan final dakikaları başladı. İlk yarı iki takım da birbirinin gözünü korkutma niyetindeydi. Kendi oyun anlayışlarından ödün vermeden şans üretmeye çalıştılar.
Lyon sağdan Diani ile getirdiği topları sol tarafta bitirmeyi denedi ancak orada karşısında eski bir dostunu buldu. İngiliz sağ bek Lucy Bronze klişe tabirle yıllanmış şarap gibi ilerleyen kariyerinde Lyon ve Manchester City ile şampiyonluklar tatmış, son yıllarını da Barcelona formasını terleterek geçirmişti. Yakın geçmişi harika finaller oynamamasıyla hatırlanan deneyimli isim bu maçı kafasına koyduğu gibi oynama niyetindeydi belli ki. Sahanın sağında yaptığı defans ve sanki 20’lerinin başındaymışçasına durdurak bilmeyen temposuyla ön tarafta Caroline Graham-Hansen ile olan ortaklığı, henüz 45 dakika bitmişken onu maçın yıldızlarından biri yapmıştı.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
İlk yarı maçın geri kalan bölümünde de sergilenecek Bronze – Graham Hansen resitaliyle sonlandı. İkinci 45’te Barcelona koçu Jonatan Giraldez’in oyuna küçük bir dokunuşu oldu, bu finalin kaderini belirleyecekti.
Katalan ekibi sahanın sağ tarafını rakip takım için tehlikeli kıldıktan sonra, sol bölümü de orta alanın sihirli ayağını oraya yönelterek doldurdu. Genelde sağ içte Bronze ve Graham Hansen ile ortaklık yapmasına alıştığımız Ballon d’Or ödüllü Aitana Bonmati, ikiliyi kendi haline bırakıp onların paraleline yerleşti. Maçın açılış golü de Barcelona adına bu şekilde geldi. Bonmati topu ceza sahasının içine taşıyıp sol ayağıyla şutu çekti, gerisi sevinç çığlıklarıydı.
Herhangi bir takımın bu derece yoğun atmosferde skor olarak geri düşmesi, psikolojik olarak da gerilemesi anlamına gelebilirdi. Ancak söz konusu Lyon olunca, deneyimleri ve özgüvenleri onları maçın devamında daha tehlikeli yaptı.
Giraldez, Diani’nin saf gücüyle korakor mücadele edebilmesi için savunmanın sol tarafına görünürde minik ama gerçekte korkutucu defansıyla tanıdığımız Ona Battle’yi aldı. Battle’nin Manchester United’da geçirdiği seneler ona sert ve tempolu bir savunma anlayışı aşılamıştı. Bunu Lyon’un yıldızlarına karşı kullanmanın tam vaktiydi.
Fransız ekibi özellikle duran toplarda etkili olmaya başlamasına rağmen skoru eşitleyemeyince artık son kozunu kullanmak için kolları sıvadı. İkonik 14 numaralı formasıyla Şampiyonlar Ligi tarihinin en büyük golcüsü Ada Hegerberg oyuna girmek için sahanın kenarına adımını attı. Ancak sonuç yine aynı kaldı, artık duraklama dakikalarına gelirken skor hâlâ değişmemişti.
Her şeye rağmen Lyon’un umudu tükenmiyordu, Barcelona gergindi. Maçın kaderini 90+2’de giren ikonik karakter belirledi.
Aylar süren uzun görüşmelerin ardından final haftası sözleşmesinin uzatıldığı duyurulan Alexia Putellas, taze kontratıyla yeni bir sayfa açmak için oyuna girdi. Ön çapraz bağı sakatlığının ardından çetrefilli geçen dönüş süreci, federasyonla olan sürtüşmeler, hem milli takımda hem de kulüpte onsuz kazanılan kupalar, ilk 11’de yerinin doldurulması, yaş alışı ve artık eskisi gibi olmadığını öne süren onca yorumun arkasında başka bir gerçek gizliydi iki kez Ballon d’Or galibi yıldız için. Topa her dokunuşuna ruh katan yeteneği bakiydi ve artık daha olgundu.
Oyuna girişinin yaklaşık 150. saniyesinde Barcelona tarzı kısa paslarla ceza sahasına girdi ve geleceğin yıldızı Claudia Pina’nın asistiyle topu mükemmel bir vuruşla ağlara göndererek maçın fişini çekti. Golün ardından saniyeler içinde uzun süre unutulmayacak anlar izlendi. Formasını çıkardı, sakatlık döneminde sayısının hızla arttığını gözlemlediğimiz minimal sırt dövmelerini sergiledi, tribüne koştu, reverans yaptı ve yere düşen formayı alıp kameralara tutan Lucy Bronze sayesinde 2024 Şampiyonlar Ligi finalinin ikonik fotoğrafı o an çekildi.
Hakem Welch final düdüğünü çaldığında şampiyon Barcelona’ydı. Daha önce tek bir kez bile yenemedikleri Lyon’a karşı galip gelmişlerdi. Tarihin en iyisini, tarihin yeni en iyisi olmak için mağlup etmişlerdi. Henüz bu mertebeye ulaşıp ulaşmadıklarını bilemeyiz, en azından istatistiksel olarak… Ancak söyleyebileceğimiz bir şey var. Madalya seremonisinde Barcelona ve Lyon başkanları Joan Laporta ve Michele Kang’ın özellikle Putellas’a olan ilgisi, yeni yatırımlar ve öncelikler göreceğimiz anlamına geliyor. Bu rekabetin görkemini arttırarak uzun yıllar süreceğine şu an emin gibiyiz. Yanlarına yeni devler de yetişiyor.
Yazar yaklaşık bir sene önce geleceğe parlak bakmak isteyenlerin treni hâlâ kaçırmadığı görüşündeydi, şimdi düşüncesi değişiyor olabilir.
Yazan: Ceyda Akbulut
Editör: Doğa Üründül
