Sinan Ateş davasının ikinci gün oturumu sona erdi

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin açılan davanın ilk duruşmasının ikinci oturumu yapıldı. Tüm hafta devam edecek davanın üçüncü oturumu yarın saat 09:00’da başlayacak.

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın bugünkü duruşmasında tutuklu yargılanan sanıklar Murat Can Çolak, Ufuk Köktürk, Mustafa Uzunlar, Osman Bayraktar, Mehmet Yücel, Çağlar Zorlu, Aytaç Ataç, Serdar Öktem, Caner Günay, Emre Yüksel, Umut Ersoy, Alper Atay, Erdem Karadeniz ve Mustafa Ensay Aykal savunma yaptı.

Bugün de Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü çevresinde ve içinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Cezaevi kampüsüne giden yolda trafik ve çevik kuvvet polisleri yer aldı.

Davanın ilk duruşmasının ikinci gün oturumunu Medyascope muhabiri Mahir Bağış takip etti. Ben Medyascope editörü Berna Büyükbayrak, bugünkü gelişmeleri gün boyu size aktardım.


17:05– İlk duruşmanın ikinci gün oturumu sona erdi, yarın sabah 09:00’da devam edilecek.


16:35– Tutuklu sanık Ankara Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal savunmasına şu sözlerle başladı: “Söz konusu sanıkların tamamı, bilgi sahipleri, müşteki, maktul dahil olmak üzere Tolgahan Demirbaş haricinde kimseyi tanımıyorum. Demirbaş’la 2021’de Emniyet Müdürlüğü yerleşkesinde tanıştım. Kendisiyle irtibatımın devam ettiği süreçte de herhangi bir adli sürece karışmadığını bildiğim bir kişidir.

Demirbaş, bazen şahsıma bilgi taleplerinde bulunmuştur ben de bunu yer yer karşıladım. Bunun suç olduğunu biliyorum ancak bu ülkemizde rastlaşan bir durum olağandışı olarak değerlendiriliyor bunu belirtmek isterim.

Tarafıma atılan telefon numarası üzerinden ben şahsa, ‘Bu numara eski genel başkana çıkıyor’ diye geri dönüş yaptım, buna karşılık da muhatabım ‘Reis onun ipini çekmiş’ diyor. Ben muhataba ‘Önceki Genel Başkan (Sinan Ateş) çıkıyor diyorum. Önceki Genel Başkan’a çıkıyor demiyorum. Muhatap da bana ‘Aynen’ diyor.

Maktulün kimlik bilgisini öğrendikten sonra Tolgahan Demirbaş’ı aradım. ‘Çukurambar’da bir olay var. Kulağına bir şey çalındı mı’ dedim. ‘Ne olayı, duyarsam haber veririm’ dedi. Görüşme içeriği bundan ibaret.”

Mahkeme başkanının “Olay tarihinde aradığında Sinan Ateş’i sordum dedin değil mi” sorusuna Aykal, “Sinan Ateş ismini zikretmeyin efendim. Tahliye talebim var bir talebim daha var, müdafilerimizin beyanları sonrasında ben iki dakikalık bir söz hakkı daha almak istiyorum” yanıtını verdi.


15:40– Duruşmaya ara verilirken cinayetin azmettiricisi olduğu iddiasıyla yargılanan Doğukan Çep, Sinan Ateş’in ablasına dövmesini gösterdi, “Başınız sağ olsun, Allah rahmet eylesin” dedi. Abla Selma Ateş, “Siz de bir gün evlat acısı yaşarsınız” karşılığını verdi. Tutuklu sanıklardan özel harekat polisi Aşkın Mert Gelenbey ise bağırarak, “Elbet herkes yaşayacak” dedi.


15:14– Duruşmaya 15:45’e kadar ara verildi.


15:00 – Olay gecesi cinayetin azmettiricisi olduğu iddia edilen Tolgahan Demirbaş ile Ankara’dan İstanbul’a doğru yola çıkan ve Sakarya’dan Bolu’ya döndükleri tespit edilen Yüksel, Bolu’ya çorba içmek için döndüklerini söyledi. Yüksel, savunmasını, “Ülkü Ocakları’na tahsis edilen her araba Ülkü Ocakları yöneticilerine analarının ak sütü gibi helaldir” sözleriyle tamamladı.


14:54– Yüksel, 06 AT 5021 plakalı aracın kime ait olduğu sorusuna şu yanıtı verdi: “Dava dosyasından göreceğiniz şekilde araç MHP’ye ait. Benim MHP’de bir görevim yok, ben de Ülkü Ocakları yöneticisi olduğum için aracı kullanabiliyorum. Sıkça kullandığım bir araç. Aracı Ülkü Ocakları’ndan aldım.”


14:52– Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel savunmasına devam ediyor. Yüksel, 58 defa Tolgahan Demirbaş ile yaptığı telefon görüşmelerine ilişkin, “Üç gün içinde yapılan görüşmelerdir çoğu da cevapsız çağrılardır” dedi.

Yüksel sözlerine şöyle devam etti: “Ben kimseye Sinan Ateş’in avukatı Ali Yücel’in bilgisini sormadım. Ben bir plaka atıyorum bu plaka Ali Yücel’e ait çıkıyor. Ben Sinan Ateş’ten ne avukatlık mesleğinden ne de önünde arkasında bir sebepten bahsetmemişim. İki buçuk yıl önce atılmış bir mesajı iddianamede görünce bu mesajı attığımı hatırladım. O zamanlar bir kafe devralmıştım bu arabayı oralarda görüp rahatsız olan bana söyleyen insanlar olmuştu. Ben de o yüzden Tolgahan Demirbaş’a sordum.”


14:29 – Tasarlayarak kastan adam öldürmeye yardım ettiği iddia edilen Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel konuşuyor:

“Üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum. 12 yıllık mimarım. Maktul Sinan Ateş ile bir araya geldiğim olmamıştır, kendisiyle hiçbir husumetim yoktur. Silah ruhsatı başvurusu yaptım. Olayın olduğu sabah Ankara Emniyeti’ne gittik ve ruhsat işlemlerini tamamladık. Bu süreçte Demirbaş ile görüştüm. Kendisi o gün çiftliğe gideceğini ve benim yeni aldığım silahı denemek için beni davet ettiğini söyledi. Saat 15:00’den sonra ocağa geçtik. Olayın olduğu gün MKE’de, emniyette devletle olan resmi işlerimi hallediyordum. Bir buçuk senedir cezaevindeyim ne sebeple tutuklandığımı dahi bilmiyorum.”


14:17 – Mahkeme başkanının, Aşkın Mert Gelenbey’in (özel harekat polisi) “Eray Özyağcı’yı otoparka getiren Caner Günay” sözlerini hatırlatması üzerine Günay, “Yalan söylüyor, o saatlerde ben Yalova’daydım” dedi. Cinayet günü izinli olduğunu belirten Günay tahliyesini talep etti.


14:07 – Tasarlayarak kasten adam öldürmeye yardım ettiği iddia edilen taksi şoförü Caner Günay’ın savunmasıyla dava devam ediyor.


12:45 – Duruşmaya saat 14:00’e kadar ara verildi.


12:43 – Savunmasına devam eden İstanbul’dan Ankara’ya geldiği aracın plakasını ve modelini hatırlamadığını söyleyen Öktem, “Aynı araçla İstanbul’a döndüm” dedi.


12:36 – Mahkeme başkanı, Ayşe Ateş’in avukatı Ali Yücel’i itiraz ettiği gerekçesiyle salondan çıkarmak istedi. Müşteki avukatları mahkeme başkanına tepki gösterdi, salonda gerginlik yaşanıyor.

Mahkeme başkanına itiraz eden Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çalışkan, kolluk kuvvetlerinin zoruyla salondan dışarı çıkarıldı.

Mahkeme başkanı, salondaki kolluk kuvvetlerine de sinirlendi, “‘Dışarıya çıkartın’ emrimi dinlemeyen kolluk kuvvetlerinin sicillerini getirin” dedi.


12:33 – Cinayeti organize etmekle suçlanan MHP’li avukat Serdar Öktem, “Ülkücü olmaktan şeref duyuyorum” dedi.


12:29 – Olay günü Çağlar Zorlu’yu aradığını ifade eden Aytaç Ataş, “Cinayetten dokuz ay önce Çağlar ve Tolgahan’la beraber otururken, Tolga, Çağlar’a ‘Sinan Ateş’in konum bilgilerini bulabilir misin’ diye sordu. “Sinan Ateş’in bir saldırıya uğradığını biliyorum” diyerek devam eden Ataş, “Saldırı var bilgin olsun diye aradım (Tolgahan Demirbaş’ı)” dedi. Emre Yüksel’i tanımadığını söyleyen Ataş, “Daha önce bu şahsı çiftliğimde görmedim” dedi.

Cinayeti organize etmekle suçlanan MHP’li avukat Serdar Öktem şunları söyledi:

“18 aydır tutukluyum, bu soruşturmanın usulsüz olduğunu, Durdu Özer’in ve Durmuş Ali Kaya’nın olayı bir camiaya mal etmek sebebiyle tutuklandığımı düşünüyorum. Savcının bana ilk sorduğu soru, ‘MHP üyesi misin’ oldu, ‘Onur ve şeref duyuyorum ama bu soruyu bana niye yöneltiyorsunuz’ dedim. Soruşturmada savunma hakkım ihlal edilmiştir. Ben niye buradayım, hangi suçla suçlanıyorum dediğimde ‘Sorularıma cevap ver’ oldu.”

Hakkında gözaltına alındığına dair haberler yapıldığını belirten Öktem, bunun üzerine Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne gitmeye karar verdiğini söyledi. Kendisi hakkında algı yürütüldüğünü anlatan Öktem, “Benim HTS kayıtlarımı getirin. 30-31 Aralık, 1 Ocak’ta İstanbul’da olduğum belli” dedi. Covid-19 geçirdiğini ve hafıza kaybı yaşadığını iddia eden Öktem, “Telefon şifremi hatırlamadığımı söyledim” dedi. Ufuk Köktürk ile neden görüştüğünü sorduklarını belirten Öktem, “Yıllardır benim müvekkilimdir. Görüşmemiz çok normal” diye konuştu.

İstanbul’da gözaltında olduğu süreçte “zulüm” gördüğünü öne süren Öktem, “Ankara’ya getirildim ve tutuklandım. Sosyal medyadaki teröristlerin, vatan hainlerinin sözleriyle tutuklandım. Durdu Özer ve Durmuş Ali Kaya isimli kişiler savcılık yapmamıştır. Bu zulme sizin dur diyeceğinize dair güvenim tam” diye konuştu.

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.


12:03 – Tolgahan Demirbaş’ın olay günü gittiğini söylediği çiftliğin sahibi Aytaç Ataş, savunmasında “Cinayet olayından dokuz ay önce Çağlar (Zorlu) ile Tolgahan beraber otururken, Tolga, Çağlar’a ‘Sinan Ateş’in konum bilgilerini bulabilir misin’ diye sordu” dedi.


11:46– Zorlu, davanın geçmiş savcılarının dosyadan alındıklarını hatırlatarak “Dosyadan el çektirilen savcılar Durmuş Ali Kaya ve Durdu Özer’e hakkımı haram ediyorum. Olayla ilgili herhangi bir bağlantım yok. Demirbaş ile yaptığım yazışmalar dışında sanıklarla hiçbir bağlantım yoktur” dedi.

Tolgahan Demirbaş ile kafe ortamında tanıştığını söyleyen Zorlu, “Uydurma iki tane adres (konum) vermiştim” dedi. Demirbaş’a bilgisayarında bir program olduğunu ve kişilerin adres bilgilerini bulabildiğini söyleyen Zorlu, Sinan Ateş’in adres bilgilerini vermediğini kaydetti.

Demirbaş’ın olay günü kaldığı çiftliğin sahibi Aytaç Ataç’ın olaydan sonra kendisini aramadığını belirten Zorlu, “Savcı Durdu Özer’in ‘Bu davada MİT’çi var, oradan belki Hakan Fidan’a yürürüz’ diyerek yapılan kurgunun renkli karakterlerinden biriyim ben” dedi. “Kaleminin kırıldığını” iddia eden Ataç, “Yüce heyetinizin karşısına çıkmayı bekliyordum” diye konuştu.

Zorlu, Demirbaş’a neden yer tespiti yapabildiğinizi söylediniz sorusu üzerine; “Sohbet esnasında boş bulunduğum için söyledim” yanıtını verdi.


11:33 – Azmettirici olduğu iddia edilen Tolgahan Demirbaş’ın Sinan Ateş’in konum bilgilerini istediği eski MİT mensubu Çağlar Zorlu, savunmasına başladı.


11:25 – Duruşma, cinayetin azmettiricisi olduğu iddia edilen Eray Özyağcı’yı motosiklet ile taşıyan Vedat Balkaya’nın aracı satın aldığı Mehmet Yüce’nin savunmasıyla yeniden başladı. Balkaya ile motosiklet için sözleşme yapmadıklarını belirten Yüce, Balkaya’nın kendisini sosyal medyada verdiği ilan üzerinden bulduğunu söyledi.


11:12 – Davayı partisi adına takip eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, ”Sanki sanıklar arasında bir iletişim varmış gibi, bu iletişimde kurgulanmış bir şeyi anlatıyorlar izlenimi edindim. Dün de böyleydi, bugün de böyle. İlk verdikleri ifadenin dışında bir ifade veriyorlar. Bu tip olaylarda sıcağı sıcağına savcılıkta verilen ifade çok önemlidir. Bu gerçeğin ve asıl azmettiricilerin ortaya çıkması için bu davayı takip etmeye devam edeceğiz. Bu davadan kamuoyunun, politikacıların ilgisi azalırsa o zaman burada karardan endişe edilir” dedi.


10:45 – Duruşmaya saat 11:20’ye kadar ara verildi.

Azmettirici olduğu iddiasıyla yargılanan Doğukan Çep, salona girerken basın mensuplarının olduğu bölüme bakarak küfretti, çıkarılırken basın bölümüne öpücük attı.


10:44– Cinayetin tetikçisi olarak suçlanan Eray Özyağcı’yı Ankara’ya getiren özel harekat polislerinin kullandığı aracın sahibi Mustafa Uzunlar, azmettirici olarak suçlanan Doğukan Çep’ten şikayetçi olduğunu söyledi. Uzunlar, “Beni kandırarak böyle bir olaya çekmesin nedeniyle Çep’ten şikayetçiyim” dedi.


10:21 – Cinayete yardım etmekle suçlanan Ufuk Köktürk, azmettirici iddiasıyla suçlanan Doğukan Çep ile 2013’te cezaevinde tanıştığını söyledi. Köktürk, tutuklanmasının nedenini MHP’ye bağlayarak, “Polislerin sorgu sırasında MHP İstanbul İl Başkanı ile üç hilalin önünde fotoğraf çektirmişim onları soruyorlar, onlar için bu önemli. Bana bunu soruyorlar. Ne alaka? ‘Olcay Kılavuz bunun neresinde’ diye soruyorlar, 55 yıllık parti böyle bir şey yapsa bana mı yaptırırlar” diye konuştu.

Köktürk, MHP’li avukat Serdar Öktem ile cinayet günü içerisinde yaptığı Facetime görüşmelerinin sorulması üzerine, “Serdar abi benim avukatım. Ben avukatımı arayamaz mıyım, hukuki bir şey soramaz mıyım” diye sordu.


10:15 – Ateş cinayetinin tetikçisi olduğu iddia edilen Eray Özyağcı’yı İstanbul’dan Ankara’ya getiren özel harekat polislerinden biri olan Murat Can Çolak savunmasına başladı. “Ben Doğukan Çep’i tanıdığımı söylemiyorum, fotoğrafını gösterdiler görmüş olabilirim dedim” diyen Çolak, ifadesinin hatırlatılması üzerine “Ben Doğukan’ın ismini bilmiyorum lakabını bilmiyorum, sadece gördüğümü söyledim, o ifadeyi kabul etmiyorum” dedi.


09:25 Duruşmanın ilk oturumunda neler oldu?

Türkiye’nin dört bir yanından yurttaşlar davayı izlemek için sabah erken saatlerde cezaevine geldi. Özellikle Bursa’dan gelen ve “Sinan Ateş davasında adalet” talep eden yurttaşların üzerinde Sinan Ateş’in fotoğrafının yer aldığı tişörtler vardı. Emniyet güçleri, söz konusu tişörtlerle duruşmaya girilmesine izin vermedi. Yurttaşlar tişörtlerini çıkararak duruşma salonunda yer aldı.

OKU: Sinan Ateş davasının birinci gün oturumu sona erdi

Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, duruşmaya çelik yelek ve beş koruma polisiyle birlikte geldi. Ayşe Ateş’in giydiği çelik yelek, duruşma salonu girişinde çıkartıldı. Ateş, duruşmayı CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yan yana izledi.

Ayrıca İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu, eski Ülkü Ocakları Genel Başkanları Atila Kaya, Suat Başaran, Hakan Ünser ve Alişan Satılmış ile birlikte duruşmadaydı.

İddianamede Ateş cinayetinin azmettiricisi olduğu iddiasıyla yargılanan Doğukan Çep, “Evet ben azmettirdim. Ayağından vurduk, tamam ama kimin mermisiyle öldü?” diye sordu ve “Şaibe var. Eray sıkıyor, Sinan düşüyor, düştükten sonra Eray’ın Sinan’ı karnından vurması mümkün değil. O açı Selman’ın (Olay günü Sinan Ateş’in yanında olan arkadaşı) açısı” dedi. Tetikçi olduğu iddia edilen Eray Özyağcı ise Ateş’i sadece ayaklarından vurduğunu ve kaçarken, “Reisi vurduk” diye sesler duyduğunu söyledi.

Doğukan Çep, salona getirildiği sırada “Bay Kemal nerede?” bağırdı. Çep, jandarmalar tarafından salondan çıkarıldı. Çep, daha sonra mahkeme başkanının talimatıyla yeniden salona getirildi. Çep’in bu sözlerinin ardından Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabında; “Buradayım! Mahkeme salonunda katillerin ve arkanızdaki ağababalarınızın gözünün içine bakıyorum” diye yazdı.

MHP adına avukatlar İbrahim Ethem Yiğit ve Çağrı Can Pak, davaya katılma talebinde bulundu. Sanıklar MHP’li avukatların katılma talebini kabul etti. MHP’li avukatların dilekçesi ve dilekçedeki 1 adet flash bellek dosyaya eklendi. Savcılık makamı ise MHP’nin “suçtan zarar görmediği” gerekçesiyle katılma talebinin reddedilmesini istedi. Mahkeme, “suçtan zarar gören” durumu olmadığı gerekçesiyle MHP’nin katılma talebinin reddine oybirliğiyle karar verdi.

OKU: Sinan Ateş davasında ilk gün: Sanık ifadelerinden ne öğrendik

OKU: Sinan Ateş davasından izlenimler: Ayşe Ateş’in çelik yelekle adalet arayışı, azmettirici Çep “rahat”, hakimden Olcay Kılavuz sorularına engel


09:20 – Ateş cinayetinin azmettiricisi olduğu iddiasıyla yargılanan Doğukan Çep, salona girerken basın mensuplarının olduğu bölüme bakarak küfretti.


09:18 – Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin açılan davanın ikinci gün duruşması Sincan Cezaevi’nde başladı. Duruşmada Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş de hazır bulundu.

CHP Genel Başkan Yardımcıları Murat Bakan, İlhan Uzgel, İYİ Partili Milletvekilleri Selçuk Türkoğlu, Selcan Hamşıoğlu, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Saadet Partisi Milletvekili Mustafa Kaya, Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır ilk duruşmanın ikinci oturumunda davayı takip ediyorlar.

Bugünkü duruşmada sanık avukatları siyasilerin müşteki bölümünde oturmasına itiraz etti ve mahkeme üzerinde bir baskı kurulduğu iddiasında bulundu. Mahkeme başkanı ise “Bu durum güvenlik nedeniyle böyle. Salondaki oturma düzeninin altında bir neden aramayın. Duruşma salonu herkese açık herkes gelebilir buraya. Biz öyle uygun gördük” diyerek talebi reddetti.