Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in Ankara’da sokak ortasında öldürülmesinin ardından sanıklar bir buçuk yıl sonra ilk kez bugün hakim karşısına çıktı. Davayı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in bizzat davet ettiği CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve önceki dönem CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da izledi. Ayşe Ateş, duruşmaya çelik yelekle geldi.
Duruşmanın bugünkü oturumu sona erdi, sanıklar dinlendi. Davanın ikinci duruşması yarın saat 09:00’da (2 Temmuz Salı) başlayacak.
Davanın ilk duruşmasının ilk oturumunu Medyascope Haber Müdür Yardımcısı Özgecan Özgenç, Medyascope muhabirleri Mahir Bağış ve Enes Berk Demirkol takip etti. Ben Medyascope editörü Berna Büyükbayrak, davanın gelişmelerini gün boyu size aktardım.
16:35 – Duruşmanın bugünkü oturumu sona erdi, davanın ikinci duruşması yarın sabah 09:00’da başlayacak.
16:18 – Gelenbey, “Eray’ın üstünde silah var mıydı” sorusuna, “Görmedim” yanıtını verdi. Tutuklu polis Gelenbey, “Ankara Cinayet Büro’da ifade vereceğim güne kadar çok ağır işkence gördüm. İç çamaşırlarıma kadar soyulup, suyla ıslatılıp işkence gördüm. PKK’lılara dahi yapılmayan işkence bana yapıldı. Doktor darp yoktur raporu verdi. Savcı Ayhan Alp hiçbir şekilde sözlerimi tutanaklara geçirmedi. Daha önceki beyanlarımı kabul etmiyorum” diye devam etti.
16:14 – Özel harekat polisi Gelenbey, “Uzun süredir görüşmedik (Eray ile) olaydan bir gün önce görüştük. Bana Ankara’ya gidip gitmeyeceğimi sordu. Eray’ın Ankara’ya gitme teklifini kabul ettim. Eğlenmeye ve abimi görmeye gidecektim. (Neden araba kiralıyorsunuz) Aracın kiralandığından dahi haberimiz yoktu” diye devam etti.
16:05 – Erdal Özyağcı’yı İstanbul’dan Ankara’ya getiren özel harekat polislerinden birisi olan Aşkın Mert Gelenbey savunmasına başladı.
15:36 – Demirbaş, eski MHP Milletvekili Olcay Kılavuz’la yaptığı iddia edilen görüşmelere ilişkin de “Olcay Kılavuz’la görüştüğümü hiç hatırlamıyorum. Kayıtlar yalandır. Tespit vardır, bilemem. Bilirkişi raporu bence hatalıdır” dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı “Başka bir soru soracaksanız sorun biz o şahısları yargılamıyoruz. Hüküm ancak hakkında dava açılan fail ve fiil hakkında verilir. Burası savcılık değil, biz burada soruşturma yapmıyoruz, kovuşturma yapıyoruz” dedi.
Bir başka avukatın “Biz Olcay Kılavuz ile neden bu kadar çok, seri görüşme yapıldığını merak ediyoruz” deyince mahkeme başkanı, “Sizin merakınızı gidermek gibi bir görevimiz yok” yanıtını verdi.
14:37 – Tolgahan Demirbaş savunmasına devam ediyor:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Ben maktule ait hiçbir bilgiyi hiç kimseye göndermedim. Telefonumdan çıkan bilgilerin maktule ait olduğu söyleniyor, ben maktulün evinin, işinin nerede olduğunu bilmiyorum. Olay olup bittikten sonra bir camiayı (MHP ve Ülkü Ocakları) zan altında bırakmak suretiyle ve kamuoyu algısıyla tutuklanmış bir insanım.”
“Mustafa Ensar Aykal (Cinayet büro amiri), kendisiyle hiçbir ilişkimiz yoktur. Olay günü beni aradı doğrudur, ‘Çukurambar’daki olaydan haberin var mı’ diye sordu, ‘Yok’ dedim ve kapattık.”
14:25 – Dava yeniden başladı. İddianamede azmettirici olarak suçlanan Ülkü Ocakları Yöneticisi Tolgahan Demirbaş, savunmasına başladı, “Şahsıma atılan suçları tamamen reddediyorum. Maktulle hiçbir ilişkim, arkadaşlığım yoktur. Diğer sanıkları da hayatımda hiçbir yerde görmedim. Kutsal saydığım tüm inançlar üzerine yemin ederim ki böyle bir olayın olacağından haberim yoktu” dedi.
Demirbaş, “İddianameyi defalarca okudum kimin neyi azmettirdiğini anlayamadım. Bana hiçbir zaman azmettiricilikle ilgili bir soru sorulmamıştır. Olay olup bittikten sonra bir camiayı zan altında bırakmak suretiyle ve kamuoyu algısıyla tutuklanmış bir insanım” diye devam etti.
14:24 – Dava tekrar başlamak üzere…Sanıkların salona girişi esnasında azmettirici olarak suçlanan Doğukan Çep ile “keşifçi” olarak suçlanan Suat Kurt, gazeteci İsmail Saymaz’ı tehdit etti.
14:00 – Davayı katılan önemli isimleri sizin için derledik, buradan okuyabilirsiniz.
13:40 – İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu verilen aranın ardından konuştu, “Gördük ki vicdanlar yalnız, adalet öksüz bırakılmış. Şartlar ne olursa olsun adalet elbet bir gün tecelli edilecek” dedi.
13:35 Duruşmaya 14:15’e kadar ara verildi.
13:21 – Doğukan Çep, bir avukatın “Ocakla alakam yok” sözlerini hatırlatarak “Sinan Ateş’i nasıl tanıyorsunuz” sorusuna, “Camiye gidiyordum, namaz kılıyordum orada tanıştım” dedi.
Çep, bir avukatın “Emniyet, özel harekat sizi niye bu kadar koruyor” sorusuna yanıt vermedi. Çep’in savunması sırasında mahkemede gerginlik yaşandı. Mahkeme başkanı bütün salona “susun” diye seslendi.
13:01 – Doğukan Çep savunmasına devam ediyor:
Çep, “Dosyada gizlilik kararı var, Asuman Aranca bilirkişi raporlarını yayınlıyor. Benim ocakla, (Ülkü Ocakları) bu kültürle bir alakam yok. Sinan Ateş’in yanındaki kimseyi tanımıyorum” dedi.
İlk verdiği ifadeyi neden değiştirildiği sorusuna yönelik Çep, “‘Suikast yaptınız’ diye kafamı gözümü kırdılar. ‘Bitirdiniz lan hükümeti’ dediler. Yedinci ayda Durdu Özer savcı telefon kayıtlarını göndermiş. 18 ayda bir dava açılmaz” yanıtını verdi.
Çep’in ifadelerinde “Mustafa Kemal” diye kodlayarak anlattığı kişinin kim olduğunun sorulması üzerine, “Gerekirse Mustafa Kemal’in de ismini soy ismini söyleriz” dedi. Mustafa Kemal’in Olcay Kılavuz ya da Tolgahan Demirbaş’ın olduğu iddia ediliyor.
Çep, müşteki avukatlara seslenerek, “Siz silahları niye kaçırdınız (olay yerindeki silahlar)” iddiasını dile getirdi.
12:40 – Doğukan Çep: “Cebimizde para yok, bir milyon yüzünden suikast mi olur. Ne suikastı?” diye devam etti ve ekledi:
“Mustafa Kemal diye bir arkadaşımız vardı, Eray motorla gidemez. Mustafa’ya söyledim ‘Ayağından vuracak sen buna ev bul.’” Cinayetten sonra Mustafa Kemal ile konuşmasını anlatan Çep, “Ölmüş yola çıkmayın dedim” diye konuştu.
“Sadece Serdar Öktem’i tanıyorum. O da avukat müvekkil ilişkisi. Diğerlerini ilk defa burada gördüm. Yok onlar öldürttü, bunlar öldürttü diyorlar. Yok öyle bir şey. Her şeyi ben yaptım. Bana bunu biri yaptırsa ben niye ceplerine para vereyim” diyen Çep, “Ayağından vurduk tamam, bu kimin mermisiyle öldü?” diye sordu ve “Şaibe var. Eray sıkıyor, Sinan düşüyor, düştükten sonra Eray’ın Sinan’ı karnından vurması mümkün değil. O açı Selman’ın açısı” dedi.
12:30 – Doğukan Çep: “Eray, ‘Sinan Ateş’in ayaklarına iki üç tane at, kimseyle uğraşma’ dedim. Ayaklarından vuruyor ama nasıl öldüğünü bilmiyorum. Suikast yaptıracak olsam gelirim arkasından atarım, kimse de görmez” dedi.
Suikast sırasında silahın nasıl tutulması gerektiğini el hareketleriyle anlatan Çep, “Öldüğünü duyunca şok oldum. Bütün dünyam yıkıldı. Ölmesini istemezdim. Suikast yapmaya gelmedik. Halk TV, Sözcü Gazetesi… bunların hiçbir zaman şehit haberini yaptığını görmedim” diye konuştu.
12:18 Doğukan Çep savunmasına devam ediyor:
“Evet ben azmettirdim. Gedik davasından iki sene ceza aldım. Dışardaydım, aranıyordum. Bir gün sabah namazımı kıldım, Sinan Ateş ile namaz kıldım. ‘Yargılanıyorum, bana yardım et’ dedim. ‘Tamam’ dedi. 20 gün sonra aradım, ‘Ne oldu’ diye sordum. ‘Kardeşim helal olsun bizim yapamadığımız şeyleri sen yaptın’ dedi.
Sonra aradı, ‘Dosyanı halledecekler, bir milyon TL istiyorlar” dedi. Sonra ‘200 bin önden ver’ dedi. Sonra aradım, ‘nereye getireyim’ dedi. Taksim’de bir otele çağırdı, parayı verdim biraz sohbet ettik. Sonra ayrıldık. 1-2 ay muhabbet ettik. Arada bir dosyamı sordum, gelişme var mı diye. 2021’de tekrar aradı “200 bin TL daha vermemiz lazım” dedi. ‘Tamam’ dedim. ‘Üç dört gün sonra Üsküdar’a sahile gelebilir misin’ dedi. Parayı verdim. ‘Sabret’ dedi.
Gerçekten ayağından iki üç tane vurdurmaya gönderdim. Öldürmeye göndersem, ‘Öldürmeye gönderdim’ derim. Öldüğü için üzgünüm, ölecek bir durum yoktu.”
12:02 – Sinan Ateş cinayetinin azmettiricisi olarak suçlanan Doğukan Çep, savunmasına şu sözlerle başladı:
“Savunmaya geçmem içim 2013 yılına dönmem gerekiyor. Gezi olaylarında İstanbul’da Gülsuyu Mahallesinde teröristleri vurma olaylarım olmuştu. Bunları vurduktan sonra ESP’ye giriyoruz. Figen Yüksedağ var başlarında. Sinan Sağır’ı vurduktan sonra ESP’nin derneğine giriyoruz. 10 kişiyi vuruyoruz. G***n vuruyorum bu adamı. Gezi olayları Taksim’de devam ediyor. DHKP-C yürüyüş yapıyor. Silahlı kortejle yürüyor. Hasan Ferit Gedik ölüyor. Sosyalist genç uyuşturucuya karşı yürüyormuş diyorlar.”
11:45 – Kurt, “Sinan Ateş’in vurulacağını Çep ile Eray telefonda görüşürken öğrendim. Adamı (Ateş) olay günü ofisinden çıkarken gördüğümü Çep’e söyledim. Olay günü adresi bilgilerini, rahmetlinin (Sinan Ateş) giriş çıkış saatleri Çep’e iletim, Çep ‘Taksiye bin uzaklaş oradan’ dedi. Taksiye binerken 10-15 silah sesi duydum” diye devam etti.
11:30 – Sinan Ateş cinayetinin “keşifçisi” olarak suçlanan Suat Kurt, savunmasına, “Çep, ‘Ankara’ya gider misin abi, sana bir adres vereceğim bu şahıs (Sinan Ateş) kaçta giriyor, çıkıyor öğren’ dedi. Dövülecek, en fazla ayaklarından yaralanacak dedi” cümleleriyle başladı.
11:17 – Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş sosyal medya hesabından konuya ilişkin paylaştığı mesajda şunları söyledi:
“Günlerdir MHP MYK üyeleri, Ülkü Ocakları yöneticileri, kiralık kalemler ve trol hesaplar tarafından ortaya sürülen ve dosyadaki delillerle uyuşmayan iddialar ve bugün de duruşma salonunda tutuklular tarafından bu iddialarla bire bir örtüşen ifadelerle topyekün sergilenen kumpas tiyatrosu…
Anlaşılan o ki bu siyasi cinayetin kökleri düşündüğümüzden daha derinde. Berrak suyu bulandırmak, zaman kazanmak, mağduriyet devşirmek istediklerini biliyorduk. Ama ne gizlemeye çalıştıklarını, kimi, kimleri korumak için çabaladıklarını henüz tam olarak bilmiyoruz. Bu yüzden yargının önüne set çekilmemesi, 17 kişi hakkında yürütülen soruşturmanın bir an önce derinleştirilip tamamlanması ve bu siyasi cinayetin kime, nereye kadar uzanıyorsa uzanması tek temennimizdir. Sincan’dayız. Adil bir yargılama neticesinde bütün gerçekleri öğreneceğimize inanıyor, adaletin tecelli etmesini bekliyoruz. Adaletsiz geçirecek bir güne daha tahammülümüz olmadığını da tekraren ifade ediyoruz.”
Günlerdir MHP MYK üyeleri, Ülkü Ocakları yöneticileri, kiralık kalemler ve trol hesaplar tarafından ortaya sürülen ve dosyadaki delillerle uyuşmayan iddialar ve bugün de duruşma salonunda tutuklular tarafından bu iddialarla bire bir örtüşen ifadelerle topyekûn sergilenen kumpas…
— Ayşe Ateş (@ayseatesaa) July 1, 2024
11:00 CHP Genel Başkanı Özgür Özel konuşuyor:
“Ayşe Ateş’in ve Sinan Ateş’in ailesinin adalet arayışına tanıklık etmek üzere buraya geldik. Ancak bu davanın sadece alelade bir cinayet olmadığı ortada. Sinan Ateş, Ülkü Ocaklarının önceki dönem genel başkanıdır ve Ankara’da, başkentte hepimizin gözü önünde bir cinayet işlenmiştir. Bu cinayetin tetikçisi bellidir. Azmettirenlerin az meşhur olanları bellidir. Cinayete katkı verenler, yardım edenler, yataklık edenler, getirenler, götürenler bellidir ama iddianame tam işin gitmesi gereken tarafına gittiği yerde kesilmiştir. Yarım, güdük, natamam bir iddianameyle görülmekte olan bir davayla karşı karşıyayız.
Ayşe Ateş ve evlatları ‘adalete ulaştık’ diyene kadar yanlarında olmaya devam edeceğiz. Bu işim peşini bırakmayacağız, takip edeceğiz. Sinan Ateş’in naaşı kaldırıldı, kanlar temizlendi ama gerçekte cenaze ortada duruyor. Sis perdesi koymaya çalışanlar korunup kollanıyor.
Polis görevini yapmış ama iddianamede adı geçmesi gereken eski milletvekilleri, halihazırdaki çeşitli yöneticiler, bir siyasi partinin cinayetten önce sonra telefon irtibatı kurulan yöneticilerinin adı dahi geçmiyor. Bütün arabaların plakaları var, bir arabanın yok, onun da adı ‘siyah Audi’. Sonra o aracın içinden hangi genel başkan iniyor, o aracı ona kim tahsis etmiş, bütün Türkiye biliyor; bir tek iddianameyi yazanlarla kabul edenler bilmiyor” dedi.
10:56 – Duruşmaya saat 11:20’ye kadar ara verildi. Mahkeme Başkanı, “Ara sırasında dışarda taşkınlık çıkarmayın” uyarısında bulundu.
10:42 – Vedat Balkaya sözlerine şöyle devam etti:
“Eray’ı olay yerine götürdüm. Eray, ‘Muhsin Yazıcıoğlu Caddesinde bekle, silah sesi duyarsan sakın korkma’ dedi. Bunu duyar duymaz Çep’i aradım açıklama yapmadı. 35-40 dakika sonra yanıma geldi, yola çıktık. Benzinlikte durdum, Eray indi. Gümüş renkte bir araç bunu bekliyordu. Koşarak yanımda ayrıldı. Çep’i bir daha aradım yine açıklama yapmadı.
Cezaevinden yeni çıkmış bir insanım böyle bir şey olacağını bilseydim ne Eray’a yardım ederdim ne de başka bir şey yapardım. Hiçbir şekilde suç işlemedim. Beni buraya kandırarak getirdiler.”
10:25– Eray Özyağcı’yı olay yerinden kaçıran Vedat Balkaya, savunmasına başladı. Balkaya, “Cezaevinden çıktıktan sonra Doğukan Çep ile tekrar görüşmeye başladım. İfademde oynanmış bir sürü şey var. Hepsini yalanlayacağım” dedi.
10:19 – Özyağcı, “Abim (Doğukan Çep) ‘Sinan Ateş’in yanında iki kişi var, sadece ayaklarından vur ve uzaklaş’ dedi. Ben sadece Sinan Ateş’in sağlı sollu ayaklarına ateş ettim. Selman (Bozkurt) hedef gözetmeksizin ateş açtı ben de hedef gözeterek ateş açtım. ‘Reisi vurduk, reisi vurduk’ diye ses geldi” dedi.
Özyağcı, şöyle devam etti:
“Savcı, Eray bize hikaye anlatma biz bu işin siyasi olduğunu düşünüyoruz. Eğer Devlet Bey’den talimat aldıysan söyle. MHP’li iki isim ver kurtul, korkma. Sana insan ve araç fotoğrafları göstereceğiz onayla yeter.
Abim (Doğukan Çep) bir saat sonra aradı ‘Sinan Ateş ölmüş, ben sana sadece yarala demedim mi’ dedi. ‘Ben öldürmek istemedim abi, ben bu adamı öldürmedim’ dedim. Akşam abim (Çep) aradı, ‘Vedat yakalanmış sakın İstanbul’a gitmeyin. Orada saklan çıkma dışarı’ dedi. Dört güne yakın kadar kaldık. Abim (Çep) aradı, ‘Başımıza iş aldık şu telefonu atayım kurtulayım’ dedi.
Ben Doğukan Çep abimin Sinan Ateş ile sorunlarından dolayı ayaklarına sıktım. Ben öldürmedim, nasıl öldürüldüğü araştırılsın istiyorum. Tahliye talebim yok.”
09:42 – Sinan Ateş cinayetinin tetikçisi olmakla yargılanan Eray Özyağcı savunmasına, “Savcıların benim söylemediklerimi yazdıklarını anlatacağım” sözleriyle başladı.
Düzenlenen iddianamede, Eray Özyağcı ile onu olay yerine getirip, olayın ardından kaçıran Vedat Balkaya ve Suat Kurt hakkında eylem üzerinde ortak hakimiyet ile müşterek fail olarak Sinan Ateş’e yönelik toplu halde, iştirak halinde “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
09:31 – Avukatlar İbrahim Ethem Yiğit ve Çağrı Can Pak, MHP adına davaya katılma talebinde bulundu. Savcılık makamı MHP’nin “suçtan zarar görmediği” gerekçesiyle MHP’nin katılma talebinin reddedilmesini istedi. Mahkeme Başkanı da bu yönde karar verdi.
09:27 – Mahkeme başkanı “tahriklere kapılmayın” diyerek uyardı. Doğukan Çep duruşma salonuna geri getirildi
09:25 – Azmettirici olarak suçlanan Doğukan Çep mahkeme salonunda “Bay Kemal nerede” diye atışmalarda bulundu. Bunun üzerine Çep salondan çıkarıldı.
Sanıklardan ”silahlı eylemi organize ettiği” iddia edilen Doğukan Çep ve şüpheli eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın ise ”suça azmettiren olarak maktule yönelik toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
09:15 – Basının yoğun ilgi gösterdiği dava için Sincan Cezaevi Kampüsü’nde geniş güvenlik önlemleri alındı. Davayı Ayşe Ateş’in bizzat davet ettiği CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ve önceki dönem CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da izliyor.
CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmeni, Sinan Oğan izlemek için duruşmada hazır bulunan siyasilerden oldu.
Ayrıca İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, Ülkü Ocakları eski Genel Başkanları Atila Kaya, Suat Başaran, Hakan Ünser ve Alişan Satılmış ile birlikte duruşma salonuna geldi.
09:12– Duruşmayı izlemek için gelen Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, gazetecilere “Eksik bir iddianame ile yarım bir mahkeme kuruldu. Bizim isteğimiz ayrılan dosyanın hızlıca tamamlanması ve eklenerek, eksiklikler giderilerek yargılamanın yapılması. Suçluların yargılanmasından başka bir şey istemiyoruz. Hala gelmeyen deliller var. Mahkemede tüm bunları talep edeceğim. Yoğun güvenlik önlemleri altında yaşıyorum, gerekli haller dışında evden çıkmıyorum. Siyasi parti genel başkanları sağ olsunlar bizi yalnız bırakmayacaklarını açıkladılar” açıklamasında bulundu.
09:10– Cezaevi kampüsüne giden yolda trafik ve çevik kuvvet polisleri tarafından bazı araçlara arama işlemi uygulandı. Cezaevine giden yolda trafik yoğunluğu yaşanırken, yol kenarında TOMA araçları bekletildi. Cezaevi kampüsünde 10 kilometre çapında güvenlik önlemleri alındı. Kampüs önünde onlarca çevik kuvvet aracı ve çevik kuvvet polisleri beklerken, basın için ayrı bir alan hazırlandı.
09:00- Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin açılan davanın ilk duruşması saat 09.00’da başladı. Duruşmanın yapılacağı Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Duruşmayı izlemek için gelen Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, “Suçluların yargılanmasından başka bir şey istemiyoruz” dedi. Ayşe Ateşi, duruşmaya çelik yelekle geldi.