Süper Lig Efsaneleri #1: Lomana Tresor LuaLua

Selamlar, ben Medyascope Spor’dan Uğurcan Kanca. Bundan böyle her iki haftada bir, saplantılı aşkımız Süper Lig’in efsane futbolcularını hatırlayıp, geçmişe doğru upuzun bir yolculuk yapacağız. Bugün bahsedeceğimiz ilk isim; dört büyüklerin belalısı, Kardemir Karabükspor’un efsanesi, editlere konu olmuş futbolcular grubunun ilk üyelerinden Lomana Tresor LuaLua..

“Cennetten Çiçek Lomana LuaLua”

Lomana Lua 20 yıllık profesyonel futbol kariyeri boyunca İngiltere, Türkiye, Yunanistan, Kıbrıs ve Katar gibi birçok ülkenin çeşitli takımlarında forma giyse de aslında hiçbir yerde tam olarak ondan beklenen potansiyeline ulaşamadı.

Lomana Tresor LuaLua, 1980 yılının 28 Aralık günü Demokratik Kongo’nun başkenti Kinshasa’da dünyaya geldi. Asıl adı Tresor Lomana olan Kongo’lu forvet oyuncusu onunla özdeşleşen “LuaLua” ismini büyükbabasını onurlandırmak için futbol hayatı boyunca taşıdı ve hala da taşımaya devam ediyor. LuaLua ve ailesi, o yalnızca 9 yaşındayken babasının işi dolayısıyla İngiltere’ye taşındılar. Londra’nın Forest Gate semtine yerleşen Kongo’lu aile için hayat burada yeniden başlayacaktı. Lomana LuaLua bu semtte Forest Gate Community School’a gitti ve futbol sahasında tenis topunu tekmelerken şans eseri yeteneği fark edildi. Burada 16 yaşında futbol oynamaya başladı ve okulunu başarıyla temsil etti.

Aslında daha önceleri jimnastikle uğraşan eski Kongo’lu golcü, çalıştığı bütün teknik direktörleri korkutan akrobatik takla hareketlerini bu spor sayesinde öğrendi. Futbol hayatı boyunca onu simgeleyen bu geriye takla hareketi LuaLua’nın akıllarda yer etmesinde büyük rol oynadı. Daha sonra Leyton Sixth Form College’da sahne sanatları bölümünde okumaya başlayan Tresor, aynı zamanda futbola da devam etti. Asıl patlamasını burada yapan Kongo’lu, Colchester Koleji’nin futbol takımı için scoutluk yapan Geoff Harrop tarafından fark edildi ve kulübün denemelerinde oldukça başarılı bir performans sergileyerek kısa sürede Colchester United’dan bir sözleşme teklifi aldı ve profesyonel futbola adımını attı.

Colchester serüveni

LuaLua, başlarda Colchester’a uyum sağlamakta epey bir zorlandı. İlk dönemlerinde, antrenmanlara gitmek yerine gece kulüplerine gitmeyi tercih ediyor ve teknik ekibi fazlasıyla yoruyordu. Kongolu golcüyü kolejdeyken keşfeden scout Harrop o dönemleri şöyle anlatıyor: “Colchester’daki personelin ona çok mesai harcaması gerekti. Altyapı direktörü Micky Cook, ve [menajer] Steve Wignall onunla sonsuz saatler geçirmek zorunda kaldı”. Bu denli uzun ve zorlu maceraların sonunda LuaLua antrenmanı yine aksattığı bir gün takımdan kovuldu. Bu süreçte kısa bir süreliğine McDonalds’da çalışan LuaLua, belirli bir sürenin ardından profesyonel futbolculuğa dönmeyi kafasına koydu. Yarıda bıraktığı Colchester serüvenine kısa sürenin ardından geri dönen LuaLua profesyonel futbolcu olmanın gerekliliklerinin farkına vardı ve bu doğrultuda hareket etmeye başladı.

Kongolu golcü kafasını futbola verince, fırsat da beklediğinden erken önüne geldi. Genç takım ve rezerve takım için birçok gol atan 18 yaşındaki forvet, Ocak 1999’da Chesterfield deplasmanı için A takım kadrosuna çağrıldı. Maçın bitimine 19 dakika kala oyuna alınan LuaLua, ilk golünü atarak teknik direktör Steve Wignall’ın planlarına dahil oldu. 
İlerleyen haftalarda ve aylarda bir dizi etkileyici performans sergileyen LuaLua, Layer Road seyircisinin sevgisini kazandı ve 1999/2000 sezonu için A takımda kendine bir yer edindi. İki sezonda Colchester formasıyla 44’ü ilk 11’de, 24’ü yedek olmak üzere toplam 68 maça çıktı ve 21 gol attı.

Newcastle United’a transfer süreci

LuaLua potansiyelli bir oyuncu olarak görülmeye başlanmıştı ancak, Premier Lig kulüplerinin ilgisini çeken şey onun ham yeteneği dışında defans oyuncularıyla başa çıkma ve onlarla boğuşma konusundaki başarısıydı. 2000/01 sezonu başladığında, genç yeteneğin en üst kademede oynayıp oynamayacağı değil, sadece ne zaman oynayacağı merak konusuydu. Newcastle’ın LuaLua için eski menajer Ruud Gullit tarafından daha önceleri yapılan 300.000 £’luk teklifi reddedilmişti, Eylül ayı bitmeden Newcastle, 2.25 milyon sterlinlik yeni bir teklifle Colchester’ın kapısını çaldı ve imzayı attırdı. Bu ücret Colchester gibi yeni bir stadyum projesi için kaynak arayışında olan bir kulüp için önemli bir ücretti.

Tyneside’da LuaLua, 1999’da Colchester menajeri olarak geçirdiği kısa dönemden LuaLua’yı tanıyan ve birkaç yıl sonra LuaLua’nın milli takımı Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin menajerliğini de yapacak olan menajer Sir Bobby Robson’ın yardımcısı Mick Wadsworth tarafından karşılandı.

Newcastle serüveni

LuaLua, Colchester’ın eski menajeri olan ve o sıralar Newcastle United’ın yardımcı antrenörü olan Mick Wadsworth tarafından Newcastle menajeri Bobby Robson’a önerildi. Robson transfer görüşmelerini yapmaya karar vermeden önce LuaLua’yı bolca izledi ve şunları söyledi: “LuaLua’yı özel bir yetenek olarak görüyorum. Diğer oyuncularla nasıl oynayacağını öğrenmesi gerekiyor ama o yeni ve özel bir yetenek. Ona bakılmalı, el üstünde tutulmalı ve öğretilmeli. O gelecek vaat eden bir yetenek ve biz de gelecek vaat eden bir oyuncu alıyoruz”. Bu sözlerin ardından LuaLua Newcastle United ile beş yıllık bir sözleşme imzaladı. 

Kuzeydoğu’daki ilk sezonu da yine zorlu geçti. Newcastle macerası 20 yaşındaki oyuncuyu, Premier Lig şöhretinin beraberinde getirdiği tüm dikkat dağıtıcı unsurlarla birlikte bir gecede ünlü biri haline getirdi. Bu baskı oyununa da yansıdı ve çoğunda yedek kulübesinden oyuna girmesine rağmen 21 maçta hiç gol atamadı. Fakat bu serüven ona Alan Shearer gibi isimlerle birlikte antrenman yapma ve Sir Bobby Robson’dan bir şeyler öğrenme fırsatı verdi. Kariyerinin başlarında Colchester’da yaptığı gibi, LuaLua bir sonraki sezon daha güçlü bir şekilde geri döndü, daha iyi bir profesyonel olmaya ve hem saha içinde hem de saha dışında en üst düzeyde başarılı olmak için gerekenlere sahip olduğunu kanıtlamaya kararlıydı.

Tekrardan fırsat bulması için uzun bir süre beklemek zorunda kaldı ama nihayet Nisan 2002’de şans önüne geldiğinde, onu iki eliyle yakalamayı başardı. Newcastle, Leeds ve Chelsea gibi takımlarla dördüncülük için mücadele ediyordu. Bu sıralama da takımın Şampiyonlar Ligi üçüncü ön eleme turuna katılmasını garantileyecekti. Ligde ise kümede kalma savaşı veren Derby’ye karşı maç 2–2 berabere giderken, ikinci yarıda oyuna giren LuaLua 89. dakikada Nolberto Solano’nun ortasını ağlarla buluşturarak kulüp adına ilk lig golünü attı ve bu gol onları Avrupa potasında tuttu.

Ertesi hafta, Newcastle’ın Charlton’ı 3–0 yendiği ve LuaLua’nın 90 dakika boyunca oynadığı maçta takımının ikinci golünü atarak bir kez daha skor tabelasında yer aldı. Sezonun geri kalanında Shearer’a ön tarafta eşlik etmeye devam etti ve sezonun son dönemlerinde dört maçta daha skora etki etti. Bu noktada, Newcastle Şampiyonlar Ligi’ni garanti altına almış ve LuaLua da takımına önemli ölçüde katkı sağlamıştı.

Newcastle’da oynadığı dönemde ayrıca Demokratik Kongo Cumhuriyeti adına ilk kez forma giymeye başlayan LuaLua, kısa sürede doğduğu ülkenin kaptanı oldu ve ülkesini dört kez Afrika Uluslar Kupası’nda temsil etti.

Bobby Robson ile tartışması

Bu süreçte bir oynayıp bir oynamamaya başlayan ve bütün kulvarlarda alternatif oyuncu konumuna düşen LuaLua Ocak 2003’te, Robson’a kadroda rotasyona gitmesi çağrısında bulunarak şunları söyledi: “Artık bir şansı hak ettiğimi düşünüyorum, tıpkı takımın diğer mevkilerinde oynayan birçok oyuncu gibi. Her ne kadar bazı insanlar takımda bizlerin yedek kulübesinde oturup iyi para almaktan hoşlandığımızı düşünse de, hiçbir şey gerçeklerden daha farklı olamaz. Ben bu işe para için girmedim, A takımda oynamak ve düzenli olarak neler yapabileceğimi göstermek istiyorum.” LuaLua bu sözlerine rağmen 2003–04 sezonunun başını da yedek kulübesinde geçirdi ve Kasım 2003’te A takımda oynayamamaktan şikayet ederek Newcastle’dan ayrılmayı düşündüğünü belirtti. Newcastle antrenörü Robson da LuaLua’ya, bir oyuncudan takımı nasıl yöneteceği konusunda tavsiye almayacağını söyleyerek yanıt verdi: ”Bunu söylemeye nasıl cüret eder? Bu futbol kulübünü ben yönetiyorum. LuaLua bu konuda oldukça kötü bir profesyonel. Yapması gereken çenesini kapalı tutmak ve sahaya çıkıp parasını aldığı işi yapmak.” 

LuaLua, Newcastle için toplamda 21’i ilk 11’de olmak üzere 88 lig ve kupa maçına çıktı ve 9 gol attı. Bu tür durumlarda genelde olduğu gibi, oyuncu istediğini aldı ve Şubat 2004’te kiralık olarak Portsmouth’a katıldı. Aslında bu sezon Premier Lig kulüplerinin birbirlerine oyuncu kiralamasına izin verilen ilk sezondu ve LuaLua bir Premier Lig maçında kendi kulübüne karşı gol atan ilk oyuncu olarak tarihe geçti.

LuaLua, Fratton Park’ta daha fazla takdir edildiğini hissetti ve menajer Harry Redknapp’ın kendisine olan inancının karşılığını, West Bromwich Albion’ı reddedip 2004 yazında 1.75 milyon sterlin karşılığında Portsmouth kulübüne kalıcı olarak imza atarak ödedi.

Portsmouth macerası

LuaLua, güney sahili ekibinde oldukça sevildi ve iyi bir performans gösterdi. 2004–05 sezonunda toplamda 26 maça çıktı ve ikisi ezeli rakipleri Southampton’a karşı olmak üzere altı gol attı. Sezon başında geçirdiği kasık sakatlığı ve Mayıs 2005’te yaşadığı hamstring sakatlığı nedeniyle sezonu kapattı. 

2005–06 sezonunda ise yine 26 maça çıktı ve bu sefer yedi gol attı, ancak Demokratik Kongo Cumhuriyeti için oynamak üzere Afrika’ya yaptığı bir ziyaret sırasında sıtmaya yakalandıktan sonra sonbaharda birkaç maç kaçırdı. Ayrıca 2006 Afrika Uluslar Kupası’ndaki uluslararası görevi nedeniyle birkaç maç daha kaçırdı ve Nisan 2006’da Arsenal’e karşı oynanan bir maçta akrobatik gol sevincini yaparken sakatlandı ve yine birçok maç kaçırdı. Kulüpte çok sevilen LuaLua bir anda disiplin sorunları yaşayan bir oyuncuya dönüştü ve kaçırdığı maç sayısıyla gündeme gelmeye başladı. Portsmouth yönetimi sezon başında ona moral olsun diye 3 yıllık yeni bir sözleşme önerdi fakat 2006–07 sezonunun başında kamptaki bir hazırlık maçında sakatlanan ve Portsmouth’daki son sezonu boyunca kadroya girmekte zorlanan LuaLua bu kulüpten de ayrılmayı kafasına koydu ve 2007–08 sezonun başında Yunan ekibi Olympiakos’a transfer oldu.

LuaLua’nın gol sevinci yaparken sakatlandığı Arsenal maçı:

Olympiakos macerası

Uzun süreli İngiltere macerası sonrası önüne tekrardan Şampiyonlar Ligi’nde oynama fırsatı gelen ve bunu değerlendirmek isteyen LuaLua, Olympiakos’ta kariyerindeki ilk kupaları kazandı. İyi performans gösterdiği Yunanistan macerasında toplamda 49 maçta 9 gol attı. Buradaki 3. sezonunda yaşadığı omuz sakatlığı sonrası yavaş yavaş gözden düşen LuaLua için Yunan basınında ihtiyaç fazlası denilmeye başlandı. Bu süreçte istenmeyen bir oyuncu olarak Katar ekibi Al Arabi’ye kiralanan LuaLua, burada yeniden düzenli oynamaya başladı ve bir tane daha kupa kazandı. Gösterdiği başarılı performans sonrası Olympiakos’a 6 aylığına geri dönen LuaLua kısa sürede yine etkisini gösterdi fakat takımda tutulmadı.

Tek sezonluk Kıbrıs macerası ve İngiltere’ye dönüş

Olympiakos macerası sonrası sportif Direktör Takis Lemonis’in önerisiyle Kıbrıs ekibi Omonia Lefkoşa’ya transfer olan LuaLua burada da gollerine devam etti ve takımına Kıbrıs kupasını kazandırdı. Fakat disiplin sorunları nedeniyle bu birlikteliğe son vermek isteyen Kıbrıs ekibi sezon sonunda LuaLua’yı serbest bıraktı. Bu macera sonrası İngiltere’ye dönmeyi kafaya koyan LuaLua ise çeşitli alt lig takımlarında deneme antrenmanlarına çıktıktan sonra Newcastle United asistan menajeri Mick Wadsworth ile bağlantı kurdu ve Championship ekibi Blackpool’a transfer oldu. Burada da yine tek sezon oynayan ve istikrar sorunları yaşayan LuaLua sezon sonunda efsanesi olduğu Karabükspor’a transfer oldu ve Türkiye macerası böylelikle başlamış oldu.

Türkiye macerası ve Karabük

LuaLua’nın Türkiye macerası Karabükspor ile başladı ve en çok da Karadeniz camiası ile özdeşleşti. Blackpool’dan ayrılışı sonrası yine serbest oyuncu konumuna düşen Kongolu forvet oyuncusu kendine yeni bir yuva arayışındaydı. Karabük tarafında ise taraftarlar Emenike’nin ayrılışı sonrası “başkan siyahi forvet isteriz” diye haykırıyordu. Lomana LuaLua ve Karabükspor birleşmesi bu çerçevede iki taraf için de biçilmez kaftan gibiydi. Batı Karadeniz ekibi siyahi forvetine kavuştu, LuaLua tarafı ise kendisinin istediği gibi onu çok seven bir yuvaya sahip oldu. Bazı futbolcular bazı liglerle özdeşleşir ya hani LuaLua da bizim ligimizde öyle bir etki yaptı ki tüm ülke onu konuşur hale geldi. Özellikle büyük maçlarda ekstra performans sergilemesi, hızlı bir futbolcu olması, ligin dinamiklerine uyması ve göze hoş gelen futboluyla yediden yetmişe bütün futbolseverleri etkiledi. Özellikle Karabük’te bir anda en ünlü kişi konumuna geldi. Sokaklarda herkes onu tanıyordu. O da bu sevginin karşılığını oynadığı futbolla Karabük halkına fazlasıyla geri verdi.

Colchester senesinden sonra kariyerinde en çok gol attığı sezonu kırmızı mavi forma altında yaşadı. Tek sezonda tam 11 gol attı 5 de asist yaptı. Hem attı hem de attırdı. Taraftarın adeta sevgilisi oldu ve takımı küme düşmekten kurtaran başlıca faktör oldu. Galatasaray karşısında Drogbavari bir oyunla kendine hayran bıraktırdı. Fenerbahçe’ye karşı iki maçta da muhteşem oynadı hatta öyle ki deplasmanda oynanan Karabükspor Fenerbahçe maçındaki performansından sonra tüm Kadıköy onu ayakta alkışladı. Karabükteki Fenerbahçe maçı ise Aykut Kocaman’ın görevine son verilen maç olarak hafızalarımızda yer etti. Karabük’te sadece tek tam sezon oynamasına rağmen oynadığı oyunlar hala aklımızın bir köşesinde duruyor.

Fatih Terim’e sesleniş

LuaLua sadece saha içinde değil saha dışında da sevilen bir figür olmayı başardı. Karabükspor’un Kongolu yıldızı LuaLua, Lig Tv’nin Quiz programında gördüğü en yeteneksiz oyuncu hakkında, “Bir tane Galatasaray’da var, bir tane Fenerbahçe’de gördüm. Onları gördüğüm zaman Galatasaray’da, Fenerbahçe’de oynamak istiyorum diyorum. Gerçekten kötü oyuncular. Ama ben bulunduğum yerden memnunum tabii. Yine de onları gördüğüm zaman içimde böyle bir istek oluyor.” diye cevap verdi. Sarı-kırmızılıların o zamanki teknik direktörü Fatih Terim’e de esprili ve sitemkar bir çağrı yapan LuaLua, “Buradan Fatih Terim’e sesleniyorum. Ben de iyi oyuncu değilim, beni de görün. Buradayım, aramanızı bekliyorum. İstediğiniz zaman arayın” dedi. Bu yaptığı açıklamalar Süper Lig’in efsanevi röportajları arasında yerini aldı.

Karabükspor sonrası

14 Eylül 2013’te Karabükspor’un Trabzonspor ile oynadığı müsabakaya ilk 11’de başlayan LuaLua, teknik direktör Tolunay Kafkas’ın oyuna kendisini çıkarıp Yiğit İncedemir’i alması nedeniyle sinirlenmiş ve formasını çıkarıp yere atarak doğrudan soyunma odasının yolunu tutmuştu.

19 Ekim 2013 tarihinde ise Galatasaray ile Türk Telekom Arena’da oynanan müsabakada Didier Drogba ile girdiği ikili mücadelenin rakip leyhine verilmesinin ardından hakeme hareket çeken LuaLua taraftarların tepkisini topladı. Sonradan bu hareketin Kongo’da küfür olmadığı ortaya çıksa da o sıralar yaptığı hareket ciddi bir kaosa neden olmuştu.

26 Ekim 2013’te yani bir hafta sonra Antalyaspor maçında forma giyen LuaLua bu maçta o sezonki ikinci golünü kaydetti. 12. hafta 45 dakika sahada kalan LuaLua bu maçta sakatlandı ve oyundan alındı. Maçın ardından birkaç hafta sonra takımla antrenmanlara çıksa da LuaLua’nın takımdan ayrılmak istediği iddiaları bir anda patlak verdi. Kardemir Karabükspor Basın Sözcüsü Ahmet Gölbek, takımın santraforu Lomana Tresor LuaLua’nın takımdan ayrılmak istediği iddialarına, “Gitmek istiyorsa bırakırız ama bunun bir bedeli olur” dedi ve bu açıklamanın ardından Kardemir Karabükspor’da uzun süredir ayrılacağı konuşulan Lomana LuaLua, takımdan ayrıldığını açıkladı.

Önce Rizespor’da sonra Akhisarspor’da sonra da Şanlıurfaspor’da forma giyerek Türkiye kariyerini noktalayan LuaLua, diğer takımlarda hiçbir zaman Karabükspor’da olduğu kadar etkili olamadı. Şu an bile LuaLua denildiğinde hepimizin aklına Karabükspor ile gösterdiği muhteşem performanslar geliyor. Belki Karabük’te daha uzun kalsa heykeli dikilecek kadar büyük bir efsane olabilirdi fakat o da Türkiye futbolundaki kaosa yenik düştü. Kırmızı Mavili formanın en büyük efsanesi, futbol editlerinin en büyük gurmesi cennetten bir çiçek LuaLua, Türkiye kariyeri sonrası Kuzey Kıbrıs’ta ve İngiltere 7. ligi takımlarından Peterborough Sports’da birkaç sezon daha oynayıp futbolu bıraktı.

Ben Uğurcan Kanca, bugün sizlere hepimizin aklında bugün bile kalmayı başararak Türkiye Süper Ligi’nin şüphesiz efsanelerinden birisi olan Lomana LuaLua’nın hayat hikayesini tüm detaylarıyla anlatmaya çalıştım. Diğer haftalarda, diğer yazılarımda, farklı efsanelerle görüşmek üzere, hoşca kalın.

Lomana LuaLua’nın harika golleri ve çalımları:

Yazan: Uğurcan Kanca

Editör: Doğa Üründül

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.